ABD'de deneyimli gazeteci Bob Woodward'un önümüzdeki hafta piyasaya çıkacak yeni kitabı, Kasım ayında koltuğunu bırakmaya hazırlanan ABD Başkanı George W. Bush'un, Irak ve Afganistan savaşlarını idaresinde gizli kalan bazı detayları gün ışığına çıkardı. 1970'lerde Başkan Richard Nixon'ın istifasıyla sonuçlanan Watergate Skandalı'nı ortaya çıkaran Washington Post gazetesi köşe yazarı Woodward'un "İçerideki Savaş: Bir Gizli Beyaz Saray Tarihi 2006/2008" adlı kitabında, Irak Savaşı ile ilgili çarpıcı iddialar yer alıyor. Bunlardan en ilginci ise Amerikan yönetiminin destek verdiği Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin, Bush'un emriyle gizlice takip edilmesi ve dinlenmesi. Milliyet gazetesinin haberine göre Woodward, pazartesi günü piyasaya çıkacak kitabında bir kaynağının, Maliki hakkında "Onun her şeyini biliyorduk" dediğini aktarıyor. Kaynağa göre izleme sadece Maliki ile de sınırlı kalmamış. Maliki'ye yakın isimler ve bazı hükümet görevlileri de izlenmiş. Woodward, bu gizli takibin bazı üst düzey yetkilileri endişelendirdiğini de savunuyor. Kitapta izleme faaliyetlerine yakın olan bir ismin de konunun hassaslığını anladığını; ancak "Eğer yapmasaydık, daha iyi olmaz mıydı?" diye sorduğu aktarılıyor. Kitaptaki iddialar hakkında ABD yönetiminden henüz herhangi bir açıklama yapılmadı. Asker isyanın eşiğine gelmişWoodward, Bush yönetiminin 11 Eylül sonrasında Irak ve Afganistan savaşlarını idaresini incelediği dördüncü kitabında ayrıca Amerikan yönetiminin, 2006 yılında ayaklanmanın eşiğine geldiğini savunuyor. Woodward'a göre 2006 yılında Başkan Bush'un Irak'a daha fazla asker gönderme planları, üst düzey generallerde ayrılıklara yol açmış ve bazı generalleri "ayaklanma noktasına" getirmiş. Kitapta Amerikan Genelkurmay Başkanlığı'nın, tavsiyelerinin Başkan Bush'a ulaşmadığına inandıkları ve dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı olan General Michael Mullen'in Irak'taki herhangi bir başarısızlıktan ABD ordusunun sorumlu tutulmasından korktuğu kaydediliyor. Woodward, dönemin Irak'taki Amerikan Kuvvetleri Komutanı George Casey ve ABD eski Merkez Komutanı General John Abizaid'in plana şiddetle karşı çıktıklarını, ardından da Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in aynı şekilde plana karşı çıktığını aktarıyor. Casey'in, planın ardından Bağdat'ı "asker çukuru" olarak nitelendirdiğini belirten Woodward, Bush yönetimi içinde sadece Ulusal Güvenlik Konseyi'nin planı desteklediğini dile getiriyor. Cheney'e hiç danışılmamışWoodward, kitabında Bush'un, planla ilgili iç tartışmalar devam ettiği Rumsfeld'i görevinden almaya karar verdiğini ifade ediyor. Başka bir iddiaya göre Bush, Rumsfeld'in yerine Robert Gates'i atarken de Başkan Yardımcısı Dick Cheney'e hiç danışmamış. Washington Post yazarı, Bush'un Cheney'yi bu kararı hakkında 6 Kasım 2006'da (Cumhuriyetçilerin Kongre'deki üstünlüklerini Demokratlara karşı kaybetmeden bir gün önce) bilgilendirdiğini, Cheney'nin Bush'a ise "Başkanım size katılmıyorum, ancak açık bir şekilde bu sizin kararınızdır" dediğini aktarıyor. Öte yandan Woodward, Irak'ta şiddetin azalmasındaki ana faktörün, askerlerin sayısının artırılması olmadığını, bu azalmanın arkasındaki faktörün "Irak'taki önemli El Kaide bağlantılı önemli isimlerin ve direniş liderlerinin belirlenmesine yardımcı olan çığır açıcı gizli istihbarat operasyonları" olduğunu savunuyor. Ancak Woodward, ABD yetkililer kendisinden ulusal güvenlik nedeniyle bilgileri gizli tutmasını istedikleri için, gizli teknikler konusunda detaylı bilgi veremeyeceğini belirtiyor. 'Irak savaşı olmalıydı'Woodward, kitabında Bush ile yaptığı bir söyleşiye de yer veriyor. Bush, buradaki görüşlerinde ABD'nin Irak'a müdahalesini savunuyor; ancak müdahalenin ABD içinde acı bir muhalefete yol açtığını da kabul ediyor. Bush, söyleşide Irak Savaşı'nın "ABD'nin Ortadoğu'daki gücünün yeniden şekillendirilmesinin bir parçası" olduğunu söylüyor ve savaş için ise "olmalıydı" diye ekliyor. Bush ardından savaşın neden gerçekleşmesi gerektiğini ise şöyle açıklıyor: Orası (Irak), ölümcül saldırının ortaya çıktığı yer. Orası aynı zamanda daha fazla ölümcül saldırıların çıkabileceği yer. Bush, söyleşisinde şöyle devam ediyor: Bu savaş gerçekten sert duygular yarattı. Bu duygulardan da sert retorikler ortaya çıktı. Hatalarımdan biri Washington'daki havayı (gücü) değiştirmem oldu.