Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Samanyolu Yayın Grubu’nun sözleşmesini feshederek Türksat'tan çıkaran yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu.
Cihan Haber Ajansı'nın haberine göre; CHP Milletvekili Tanal, keyfi bir şekilde süresinden önce Samanyolu Yayın Grubu’nun sözleşmesini fesheden ve kanallarını frekanstan çıkaran Türksat yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Tanal, uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve Anayasa'ya aykırı olduğunu savundu.
Suç duyurusu ile ilgili Tanal, söz konusu işlemin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde tanımlanan ifade özgürlüğüne ve 14. maddesinde tanımlanan ayrımcılık yasağına aykırılık teşkil ettiğine, Anayasa'nın 10. maddesinde tanımlanan eşitlik ilkesine aykırı olduğuna; 22. maddesinde koruma altına alınan haberleşme hürriyetinin, 26. maddesinde korunan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin, 28. maddesinde korunan basın hürriyetinin, haber alma, düşünceyi öğrenme, farklı televizyon kanallarındaki habere, bilgiye, yoruma, düşünceye, eleştiriye erişim haklarının engellendiğine, 29. maddesinde tanımlanan süreli ve süresiz yayın hakkının aleni bir ihlalini oluşturduğuna işaret etti.
Ayrıca Anayasa'nın 30. maddesiyle devlete yüklenen basın araçlarının korunması yükümlülüğünü de ihlal ettiğini ve bütün bu ihlaller sebebiyle söz konusu işlemin anayasal suç teşkil ettiğini vurguladı.
Mahmut Tanal, bütün bunlara ilave olarak söz konusu kanalların Türksat’tan çıkarılmasıyla, Türk Ceza Kanunu’nun 122. maddesi uyarınca, diğer basın yayın organları ile söz konusu kanallar arasında ayrımcılık yapıldığını, hukuken eşit olması gereken yayın kuruluşlarından iktidara muhalif olanların sansürlenerek yayınlarının karartıldığını, bu sebeple 122. maddedeki nefret ve ayrımcılık suçunun işlendiğinin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 124. maddesinde tanımlanan haberleşmenin engellenmesi suçunun sübuta erdiğinin altını çizdi.
Tanal, vatandaşın farklı televizyon kanallarından haber, düşünce ve kanıların serbestçe öğrenilmesi ve toplanılabilmesi haklarının, basın özgürlüğünün ihlal edildiğini belirterek bu kararın alınmasında ve uygulanmasında sorumluluğu olanlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.