Adli Tıp: Samatya cinayati sanığının akıl sağlığı yerinde

Adli Tıp: Samatya cinayati sanığının akıl sağlığı yerinde

İstanbul Samatya’da 85 yaşındaki Maritsa Küçük’ü "canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürdüğü" iddiasıyla yargılanan Murat Nazaryan hakkında hazırlanan Adli Tıp raporunda sanığın akli dengesinin yerinde olduğu vurgulanarak “Kendisinde ceza sorumluluğunu etkileyecek veya ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı tespit edilmediği, dava dosyasının tetkikinden de suç tarihinde suçunu takip eden günlerde de herhangi bir akli arıza içinde olduğuna delalet edecek tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmamıştır" denildi.

DHA’nın haberine göre, savcının sorusu üzerine olay günü ile ilgili bilgi veren Nazaryan, “Arabanın içinde bana hap içirdiler. Hapı içtikten sonra kendimi kaybettim” dedi.

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 7. celsesine öldürülen Maritsa Küçük’ün yakınları Baydzar Midilli, Zadik Küçük, Yaşar Küçük ve avukatları Eren Keskin ile sanık Murat Nazaryan katıldı. Murat Nazaryan’ın akıl sağlığının tespiti için Adli Tıp Gözlem İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan rapor, dava dosyasına konuldu. Raporda, Murat Nazaryan’ın 13 Ocak 2014 tarihinden 24 Ocak 2014 tarihine kadar muayenesinin yapıldığı belirtilerek, olay günü olan 28 Aralık 2012 tarihinde akıl sağlığının yerinde olduğu görüşüne yer verildi.

Raporda, “Kendisinde ceza sorumluluğunu etkileyecek veya ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı tespit edilmediği, dava dosyasının tetkikinden de suç tarihinde suçunu takip eden günlerde de herhangi bir akli arıza içinde olduğuna delalet edecek tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadığı; bu duruma göre Bedros oğlu 1975 doğumlu Murat Nazaryan’ın 28 Aralık 2012 tarihinde sanığı bulunduğu, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna karşı ceza sorumluluğunun tam olduğu kanaat ve mütaalamızı bildirir gözlem raporudur” ifadeleri yer aldı.

Görüşü sorulan Murat Nazaryan, 2010 yılında psikolojik rahatsızlığı nedeniyle Bakırköy’de bir doktora gittiğini, ama doktorun adını hatırlamadığını söyledi. Doktorun kendisine verdiği ilaçların adını da hatırlamadığını söyleyen Nazaryan, “Kendi kendime hareketler yapıyordum. Bu nedenle psikolojik muayene için gittim. Doktor beni muayene etti ve ilaç verdi. İlaçların ismini hatırlamıyorum. İlaçlar ağır geliyordu, bu nedenle bir daha gitmedim. Doktora gittikten sonra hareketlerimde bir düzelme olmadı. Halen de bu rahatsızlığım devam ediyor. Ben özel doktordan sonra herhangi bir resmi veya özel kurumda psikolojik muayene veya tedavi amacıyla başvuru yapmadım” şeklinde ifade verdi.

 

‘Bana hap içirdiler’

 

Savcının sorusu üzerine olay günü ile ilgili bilgi veren Nazaryan, “Yanıma bir araba yanaştı. Adım ve soyadım ile bana seslenince polis sandım. Yoksa kaçardım. 3 kişiydiler. Arabanın içinde bana hap içirdiler. Hapı içtikten sonra kendimi kaybettim, kendimi sarhoş olarak algıladım. Bir kişi arabada kaldı, iki kişi ile birlikte apartmana gittik, kadın dışarıdan gelip eve girince onunla birlikte eve girdim. Sonrasını hatırlamıyorum. Ben evin içinden kaçtığımı ve parmağımdan kan aldıklarını hatırlıyorum. Kapıda parmak izim olabilir” dedi.

 

Bıçakta parmak izi bulunamadı

 

Müşteki Avukatı Eren Keskin’in evde bularak mahkemeye sunduğu ameliyat bıçağı ile ilgili kriminal rapor da dosyaya konuldu. Raporda bıçak üzerinde herhangi bir parmak izine rastlanmadığı belirtildi.

 

Konut dokunulmazlığından suç duyurusu

 

Savcı Hüseyin Aslan, Murat Nazaryan’ın eve zorla girerek konut dokunulmazlığı ve kişiyi hürriyetinden yoksun bıraktığını hatırlatarak, sanık hakkında bu yönde suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Savcı Aslan’ın bu talebi yerinde bulan mahkeme heyeti, Nazaryan hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.