Prof. Sami Selçuk: Paralel devleti savcı buyruğunu uygulatmayanlarda aramak gerekir

Prof. Sami Selçuk: Paralel devleti savcı buyruğunu uygulatmayanlarda aramak gerekir

Eski Yargıtay Başkanı Prof. Sami Selçuk, Başbakan Tayyip Erdoğan’a ait olduğu öne sürülen ses kayıtlarını ve "paralel devlet" iddialarını yorumladı. Selçuk, Başbakan Erdoğan’ın yolsuzluk iddiaları karşısında sandığı işaret eden açıklamalarına karşılık “Bu işi çözmenin tekeli yargıdadır. Diyelim ki siz yüzde yüz oy aldınız. Bu sizi aklar mı? Veya yüzde 49 oy aldınız, yüzde 51 size inanmadı, bu sizi mahkûm ettirir mi? Bunun çözüm yeri yargıya aittir. Aldığınız oyla beraat edemezsiniz” dedi. Selçuk, "paralel devlet ve Yargıtay imamı" iddiaları için "safsata" ifadesini kullandı. Ses kayıtlarının yasadışı şekilde elde edildiği için, herhangi bir yargılamada kullanılamayacağını belirten Selçuk, iddialar için “Ama bunların mutlaka yargı önünde çürütülmesi gerekir. Çürütülmediği sürede kişilerin yakasına yapışır” dedi.

Selçuk, "Gülen cemaatinin Yargıtay'da yargıyı kontrol eden bir imamı olduğuna" yönelik iddiaları “Yargıtay imamı lafı safsatadan ibarettir” sözleriyle yorumladı. Selçuk "devlet içinde paralel devlet olduğu" iddialarına için de, “Paralel devleti ‘Bir savcının buyruğuna uyma’ diyenlerde aramak gerekir” dedi.

CNN Türk televizyonunda Cüneyt Özdemir’in sunduğu 5N1K programına katılan eski Yargıtay Başkanı Prof. Sami Selçuk’un açıklamalarının ilgili kısmı şöyle:

 

'Ses kayıtları hukuka kaynak olamaz'

 

-Bir tarafta telefon dinlenmeleri vahim,  diğer tarafta konuşulanlar da vahim. Hukuk bu konuda ne diyor?

Prof. Sami Selçuk: Bu konuşmalar yargı kararı olmadan dinlenmişse bunlar suçtur, gereği yapılır. Bu konuşmalar yargı dışında elde edildiği için hukuka kaynak olamaz. Diğer alanlarda sonuç doğurur. Siyasette, ahlakta sonuç doğurur. İnsanlar değerlendirmelerini yapar. Hukuka aykırı oldu diye yargı kararında gözetmezsiniz ama siyasette dikkate alırsınız. Hükmü bunlara dayandırmazsınız.

Bunların mutlaka yargı önünde çürütülmesi gerekir. Çürütülmediği sürede kişilerin yakasına yapışır. Yargılanırlarsa hiçbir bakan yerinde oturamaz. Yerinde oturursa bu olaylardan yargının önüne geldiğinde, verilmiş bir beraat kararı gölgelenir. Ancak, eğer o kişi, ayrılır da beraat kararı verilirse, kimsenin diyeceği bir şey kalmaz.

Bu konudaki tekel yargıçtır.

 

'Aldığınız oyla beraat edemezsiniz'

 

-Başbakan Erdoğan, devlet içindeki paralel bir yapı bana darbe yapıyor diyor. Sandıkta beni seçerseniz bu girişim engellenir diyor.

Hukuk karşısında paralel devlet diye bir şey yoktur. Bu işi çözmenin tekeli yargıdadır. Halkın değildir. Yargıdaki oy bir duruşma değerlendirilir. Oylar sayılmaz, tartılarak yapılır.

Diyelim ki siz yüzde yüz oy aldınız. Bu sizi aklar mı? Ya da yüzde 60 oy aldınız ve yüzde 40 size oy vermedi. Bunun çözüm yeri yargıya aittir. Aldığınız oyla beraat edemezsiniz.

 

'Yargıtay imamı lafı safsata'

 

-Yargının imamı olduğu söyleniyor. Hiçbir imamla karşılaştınız mı?

Yargıtay imamı gibi birisini 40 yıllık meslek hayatımda düşümde bile görmedim. Bir yargıç yargılamaya başladığında kendi ideolojisini kapının dışında bırakır. Mesela Alevi olduğu için böyle oy verdi dendiğinde bunu kanıtlamanız da mümkün değildir. Bunu reddediyorum. Her insanın ideolojisi, inancı vardır. Yargıtay imamı lafı safsatadan ibarettir.

Kanıtlanması mümkün olmayan şeylerle kamuoyunu oyalamanın bir anlamı yoktur.

 

'Paralel devlet 'buyruğa uyma' diyenlerde aranmalı' 

 

Birileri cumhuriyet savcısının buyruğuna, emre uyma diyorsa, paralel devleti orada aramak gerekir. Paralel devleti “Bir savcının buyruğuna uyma” diyenlerde aramak gerekir.

Hukukun doğru işlediğine yönelik kuşkularım var. Türkiye’de insanlar sağlıklı duruşmadan uzak kalmışlardır.