Şamil Tayyar: Geniş kesimlere yeni politikalar üretemezsek 2019 seçimi riskli hale gelir

Şamil Tayyar: Geniş kesimlere yeni politikalar üretemezsek 2019 seçimi riskli hale gelir

AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, 16 Nisan referandum sonuçlarının ‘evet’ cephesi açısından bir başarı olduğunu ancak halkın her iki tarafa da önemli mesajlar verdiğini söyledi. Tayyar, "Biz yüzde 51’in üzerinde bir başarıyla çıktık ancak toplumun geniş kesimlerine yeni politikalar üretemediğimizde 2019 seçimi riskli hale gelir" dedi.

Ankara, İstanbul gibi bazı büyükşehirlerin düşmesiyle ilgili AKP’nin oylarıyla ilgili yapılan değerlendirmelere katılmadığını ifade eden Tayyar, MHP tabanını işaret ederek, "Ak Parti ve MHP oylarının toplamı üzerinden bir değerlendirme yapıldığında ortada bir kayıp var, diye düşünülüyor. Burada Ak Parti'nin oylarını büyük ölçüde tamamına yakınını konsolide ettiğini ama MHP tabanında ciddi bir kayma olduğunu görüyoruz" dedi.

AKP'de referandum sonuçlarıyla ilgili değerlendirmeler 2019 yılında yapılacak seçimlere endeksli olarak değerlendiriyor. Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, T24’e değerlendirmesinde, sandıktan çıkan sonucun okunması ve halkın eksik ve yanlış uyarısı verdiği konuların düzeltilmesi gerektiğinne dikkat çekiyor. "Bazı büyük şehirlerde ‘hayır’ oylarının fazla olması Ak Parti oylarının düştüğü anlamına gelmiyor. Yani, İstanbul, Ankara ve yüzde 50’nin altında oyla kazanmıştık. Bizim buradan çıkarmamız gereken şey Ak Parti'ye oy vermeyen farklı partilerdeki seçmenlerin ‘hayır’ cephesinde neden ve nasıl buluştuğunu iyi tahlil etmemiz gerekir" diyor.

Şamil Tayyar’ın T24’ün sorularına değerlendirmeleri şöyle:

"Hayır cephesi de sonuçları iyi analize edip toplumdaki beklentilere uygun stratejiler geliştirirse 2019’da ipi göğüsleyen taraf olur.

"Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları üzerinden tartışma yürütmeyi ben doğru bulmuyorum. Maalesef birbirine yakın oylamalarda kaybedenler sürekli bir tartışma olanı oluşturarak sonuçlara gölge düşürmeye çalışıyorlar. Burada artık milletin iradesini saygı gösterip kabullenmek gerekiyor. Diğer taraftan bu sonuçların hem ‘evet’ diyenler hem de ‘hayır’  diyenlere açısından iyi okunması lazım. Çünkü, biz bu referandumda sistem değişikliğini onayladık ve toplum buna evet dedi.  Ancak sistem değişikliği 3 Kasım 2019’dan sonra hayata geçecek dolayısıyla iki kademeli bir seçimden söz ediyoruz. Birinci kademe bitti ikinci kademe de 2019’da. Hayır cephesi de sonuçları iyi analize edip ona göre tedbir alıp toplumdaki beklentilere uygun stratejiler geliştirirse 2019’da ipi göğüsleyen taraf orası olur. Bizim açımızdan bu bir başarıdır, tartışmasız başarıdır, çünkü sistemi değiştirmek öyle kolay değildir. Sonuçta bir hükümet sistemini değiştiriyorsunuz bu kolay değil, 141 yıldır uygulanan bu parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyorsunuz, toplumun alışkanlıkları var, taassubu var bunu kırmak ve farklı bir sisteme evrilmesini sağlamak öyle kolay değil.

"Halk bize sistemle ilgili tapuyu verdi ancak 2019 yılına kadar tedbir koydu"

"Mustafa Kemal Atatürk, 1920’de bir oy farkla Meclis başkanı seçilmiş. Bu dönüşümler kolay değil. Ben milletin hem ‘evet’ cephesine hem de 'Hayır' cephesine bir mesaj verdiğini düşünüyorum. Bizim açımızdan toplum yeni hükümet modeliyle ilgili tapu işlemini tamamladı ancak 2019 yılına kadar bir tedbir koydu. Yani toplum ben bu değişikliği onaylıyorum doğru buluyorum ancak,  özellikle iktidar partisiyle beklentilerim var eksik ve yanlış gördüğüm taraflar var. 2019 yılına kadar bunları düzeltirse bu tapu üzerinden tedbir işlemini kaldırırım diyor. Bize düşen bu mesajı iyi okuyup eksik ve yanlışlarımızı düzeltmek olmalı. Hükümet sistem üzerinde tedbiri kaldırmak gerekir diye düşünüyor.

"MHP tabanında ciddi bir kayma olduğunu görüyoruz"

"(Ankara, İstanbul gibi kaleler düştü sorusuna) Burada iki tercih var ‘evet’ ya da ‘hayır’. O bölgelerdeki oylar sağlıklı değerlendirilmiyor. Şimdi Ak parti ve MHP oylarının toplamı üzerinden bir değerlendirme yapıldığında ortada bir kayıp var diye düşünüyor. Burada Ak Partinin oylarını büyük ölçüde tamamına yakınını konsolide ettiğini ama MHP tabanında ciddi bir kayma olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bazı büyük şehirlerde ‘hayır’ oylarının fazla olması Ak Parti oylarının düştüğü anlamına gelmiyor. Yani,  İstanbul, Ankara ve yüzde 50’nin altında oyla kazanmıştık.  Bizim buradan çıkarmamız gereken şey Ak Partiye oy vermeyen farklı partilerdeki seçmenlerin ‘hayır’ cephesinde neden ve nasıl buluştuğunu iyi tahlil etmemiz gerekir. Bu üzerinde durmamız ve cevaplamamız gereken sorulardan birisi.

"Büyük şehirlerdeki Ak Parti karşıtlığının iyi tahlil edilmesi gerekir"  

"Yani büyükşehirlerde Ak Parti karşıtlığının kendi içerisindeki geçirgenliği önemli ve bunun iyi tahlil edilmesi gerektiği i kanaatindeyim. Ak parti kendi oylarını konsolide etmeyi başardı ama bizim daha kavrayıcı,  kuşatıcı ve kapsayıcı yeni politikalar ihtilacımız olduğunu düşünüyorum.

“Yeni nesil bizim iktidarımızda yetişiyor ama aramızda bir aidiyet oluşturamadık”  

( Sokağı okuyamadınız mı? sorusuna)Gençlerle ilgili iletişimimiz güçlü değil yeni bir nesil yetişiyor ve bu yeni nesil bizim iktidarımız döneminde yetişiyor ama onlarla güçlü bir bağ geliştiremedik bu bir eksiklik. Biz şimdi  seçilme yaşını 30’dan 25’e daha sonra da 18’e indirdik ama diğer taraftan  gençlerle aramızda bir aidiyet oluşturamıyoruz burada  bir kopukluk görülüyor.

"Beyaz yakalılarla’ bağlar giderek zayıfladı"

"Beyaz yakalı diye tarif ettiğimiz kentli kesimle aramızdaki bağların giderek zayıfladığını görüyoruz. Dolasıyla bizim bağlarımızın zayıfladığı sosyal kesimlerle yeni süreçte iyi ilişkiler geliştirmemiz gerekiyor. Biz evet yüzde 51’in üzerinde bir başarıyla çıktık ama bunu yeterli i bulmuyoruz ve daha geniş kesimlere hitap eden yeni bir anlayışla yola devam etmemiz gerektiği kanaatindeyim çünkü 2019 yılında çok kritik bir seçim var bu nedenle toplumun geniş kesimlerine yeni politikalar üretemediğimizde bu seçim riskli hale gelebilir. Toplum bize bu mesaj verdi, sistem için onay verdi. Ama  ilk kullanıcıların kim olacağına 2019  yılında  karar  verecek . Ben asıl mücadelenin şimdi başladığını düşünüyorum."