Herkes gibi onun büyükleri de doktor ya da avukat olmasını istiyordu. Ancak Sarıkamış'ın bembeyaz örtüsü gönlünü alıyor bir kere minik Yıldırım'ın. Baba dayağı korkusuna rağmen içindeki kayak tutkusuna gem vuramayan Yıldırım Candan, şimdi bu konudaki otoriteler arasında. Ona göre, engelliler de özgür kar üstünde, 80 yaşındaki adam da... Ve bugüne kadar yaptıklarıyla, söylediği her şeyin gerçek olduğunu gösteriyor hepimize... Neredeyse 4 mevsim karın olduğu bir ülkede uzun yıllar pek de önem verilmemiş bir spor dalının gelişmesine katkıda bulunan bir isim Yıldırım Candan. Kayak sporuna başlama hikâyesi de oldukça ilginç. Candan, Kars Sarıkamış doğumlu. Küçük bir köyde açıyor hayata gözlerini. Ailesi onun doktor, avukat olacağına dair hayaller kurarken; O, etrafını saran beyaz örtüye aşık oluyor ... Sarıkamış'a gelip kayak kayanları görünce içi yanıyor... Bir gün bunu babasına anlattığında ise, kıyamet kopuyor... Bu hevesli çocuğun imdadına ona bir çift kayak hediye eden Zafer Fırıncı isimli Beden eğitim öğretmeni yetişiyor... Babadan korkan Yıldırım, büyük bir sevinçle alıyor kayak takımlarını; ancak dayak yememek için evin odunluğuna saklıyor... Ardından gizlice başlıyor serüven. "Okula gidiyorum" diyerek kayağa gidiyor. Kayak kıyafetleri olmadığı için de ıslanıyor sürekli. O yüzden çalışmalardan sonra ablasının evine gidip kıyafetlerini kurutuyor. Yarışmada birinci olunca… Baba, bir kış boyunca oğlunun kayak kaydığını fark etmiyor bile... Bir yıl süren bu gizli saklı çalışmanın ardından Sarıkamış'ta Doğu Anadolu yarışları yapılıyor. Ve babasından habersiz o yarışa katılıp birinci olan Yıldırım Candan için belki de hayatının dönüm noktası o gün oluyor. Sarıkamış'ın gazetesi ve radyosunda anons ediliyor başarısı. Belediye Başkanı da duyunca babasını tebrik ediyor "oğlunuz birinci oldu" diye. Baba, şaşırıyor tabi. Ama bir kere Başkan da kutlayınca, dövmeden sahipleniyor çocuğunu gururla... 1975 yılında Kayak Yıldız Milli Takımı'na seçilen Yıldırım Candan'ın başarı öyküsü böyle başlıyor. 27 kez milli... 4 defa Türkiye Şampiyonu… Uluslararası Balkan Şampiyonası'nda 6’ncı... Snowboard Türkiye Şampiyonu... Beyaz örtü üzerinde hiç kimsenin engellenemeyeceğini söyleyen Candan, şimdi herkesin bu sporla tanışması için çaba harcayan bir eğitimci. Gelin, Bu spora dair öğrenilmesi gereken ne varsa kar üstünde başarılarla geçen bir hayata sahip Yıldırım Candan'dan öğrenelim... *Kayak ne kadar zamanda öğrenilir? Kayak, 3 yaşından 80 yaşına kadar hemen herkesin yapabileceği bir spor. Nedeni ise, kişinin kendi vücut ağırlığıyla yapılıyor olması. Düşünün ki, tenis ya da basketbol gibi dallarda insanlar en fazla iki saat içinde yoruluyor. Ancak kayak, kendi vücut ağırlığımızla yapılabildiği için insanlar, yorulmaksızın 8 saat bu sporu yapabiliyor. Kayak, yaklaşık 6 saatlik bir eğitimin sonunda herkesin kar sapanı dönüşlerini yapabileceği bir spor. *Başlamadan önce yapılması gereken bir ön hazırlık var mı? Kayağa gitmeden önce kaslarımızı hazırlamamız gerekiyor. Bunun için bir spor salonuna gidip 10 veya 15 gün kaslarımızı hazırlayacağımız egzersizler yeterli. İç mekan kayak pistinde de hazırlık yapılabilir. Hidrolik pist seviyeye göre ayarlanıyor *İç mekân kayak pisti nedir? Kayak sporu kışın yapılabilen bir spor. İnsanoğlu düşünmüş, "bunu 12 aya nasıl yayabiliriz" diye. İç mekân pistleri de bu şekilde ortaya çıkmış. Bu Holladalılar’ın buluşu. Hollanda’da biliyorsunuz ne dağ var ne de kar. İnsanlar kayak zevkini tatmadıkları için, kafalarını yormuşlar kapalı alanda bir pist oluşturmuşlar. İç mekân pistleri, 30 saniyede dünyanın en zor pisti olabiliyor. Performans kayakçılara hitap ediyor. 30 saniye sonra hidrolikli pisti aşağı indiriyorsunuz, dünyanın en basit pisti olabiliyor. Yeni başlayanlar da bu piste kayabiliyor. Üst düzey performans, milli takıma hazırlanan sporcular da bu piste kayabiliyor. Bu pistlerin bir diğer özelliği de çok ekonomik olması. Şehirde kayağı öğreniyorsunuz, dağa hazır gidiyorsunuz. Dağa kayak öğrenmeye gittiğinizde, hava koşulları müsait olmuyor bazen. Önünüze birçok engel çıkabiliyor. Ama bu doğa sporunu şehirde kapalı alanda öğrenip, dağa gittiğinizde sorun kalmıyor. *Eğitime ilk neyle başlanıyor? Neler yapıyorsunuz? Kayak eğitimde 2 amaç vardır. Bunlardan birincisi turizme yönelik kayak eğitimi diğeri de performans, yarışmaya yönelik kayak eğitimidir. Turizme yönelikse kişide fizyolojik özellikler aramak gerekmez. Sadece kayağın üzerinde durup, sağa-sola, ileri-arkaya gitmesini sağlamak ve doğa ortamında bol oksijen içerisinde aktivitesini yapmak ki o da turisti mutlu etmeye yetiyor. Ama performans kayağa yönelik bir antrenman söz konusu olduğunda, o zaman kişinin fizyolojisi önemli. Yarışmaya yönelik spor için bu şart. Saatte 100-150 km sürat yapıyorsun. İki tahtanın üzerinde ve tahtayı istenilen hedeflere yönlendirebilmek için de kas gücü olması gerekiyor. ‘İlk kez Norveç’te denedim’ *Kemer kayak ne zaman kuruldu? İç mekân kayak kulübüyle birlikte başladı. 1997’de Milli Takımı Norveç’e götürdüğümde iç mekân pistini Hollandalılar oraya demo olarak getirmişlerdi. Oradaki antrenörler iç mekân pisti hakkındaki düşüncelerini rapor ediyorlardı. Ben de kaydım. Dağdaki kayakla aynı keyfi aldım. Ve bu pistlerin eğitim ve öğretimde çok faydalı olabileceğine inandım. Bu sistemi alıp Türkiye’de kurmayı düşündüm. 2007’de işadamı Ferit Meriçten’e projeyi anlattım. Ve Türkiye’de ilk iç mekân pistini burada gerçekleştirdik. Proje, Türkiye’de büyük ilgi gördü. İnsanlar gelip, günde 14 saat, burada kayak kayıyorlar. Öğrencilerin burada öğrendiklerimizi kışın dağda yapabilir miyiz diye kafalarında soruları vardı. Kar kamplarına öğrencileri götürdüm. 10 saatlik 12 saatlik eğitimle götürdüğüm yerlerde, burada yaptıklarının aynılarını uyguladılar. Bu pist Türkiye’nin bütün illerinde, hatta illerin mahallelerinde olmalı. Türkiye Kayak Federasyonu'nun bunun bütün kayak kulüplerinde bir antrenman aracı olması için öncü olmasını istiyorum. Milli Takımı düşünün, bir sezonda 150 – 200 antrenman yaparak uluslararası alanda Türkiye’yi temsil ediyoruz. 150 saatlik eğitimle uluslararası yarışmalarda başarı elde etmek hayalciliğin ötesinde bir şey. Oysa iç mekân pistinde 12 ay antrenman yapan üst düzey sporcuların katıldıkları bir Dünya Şampiyonası, Balkan Şampiyonası veya Olimpiyatlar’da derece kazanması çok mümkün. *Şimdilerde yarışlara katılmıyorsunuz. Ama yarışçılar yetiştiriyorsunuz. Takımları nasıl hazırlıyorsunuz? Hiç kar üstüne çıkmayan öğrencilerle bir takım kurdum. Ve bugüne kadar kar üstünde kaymadılar. İç mekânda kayıp yarışlara hazırlandılar. Federasyonun hazırladığı yarışmalarda başarılını göreceğiz. Malzeme temin ediliyor *İç mekân kayak pistinden herkes haberdar mı? Herkesi bundan haberdar etmek çok kolay. Ancak iç mekân kayak pisti 1 saatte ancak 4 kişiyi kaydırabiliyor. Bunun için bunu anons edip insanları buraya toplamaktan önce bu işte öncülüğü olan insanlara duyurmak ve önceliği onlara vermeyi seçtik. İlgililerin aracılığıyla duyurmayı yeğledik. Şu anda genç bayan milli takımı gelip burada antrenman yapıyor. Snowboard genç milli takım da antrenmanlarını burada gerçekleştiriyor. Biz iç mekân kayak pistinin kayak ve snowboard öğretiminde olmazsa olmazlardan olduğunu vurguluyoruz. Çok kısa sürede tüm Türkiye’ye yayılacağına inanıyorum. *Eğitim seviyelerini yaş grupları ve performansa göre mi değerlendiriyorsunuz? Kayakta gruplar hem yaş hem de performansa göre belirlenir. Kişi kendi yaş grubunda kaydığı zaman keyif alabiliyor. Eğitim düzeylerine gelince: Bir tanesi paralel kayıyor bir tanesi kar sapanı kayıyorsa, öğretmen kar sapancıya göre mi ders anlatacak, paralelciye göre mi? Onun için hem seviye hem de yaşlar önemli. *Peki buraya gelenlere malzeme temin ediyor musunuz? Evet. Pistimizde hem snowboard hem de kayağa gelenlerin sadece rahat bir kayak kıyafeti, eşofman olabilir, alıp gelmeleri yeterli. Kayağını ve snowboard’u biz temin ediyoruz. ‘Kayakla snowboard apayrı’ *Kayak ile snowboard arasındaki fark ne? Evet bu da çok gelen sorulardan biri. Birbirine tamamen zıt olabilen sporlar. Bir tanesi snowboard rotasyonla yapılabilen bir spor, kayak ise kesinlikle rotasyon istemeyen bir spor dalı, karda sürtünmenin ötesinde hiçbir ortak noktaları yok. *Kamplarda neler yapıyorsunuz, ne kadar aralıklarla kamplara gidiyorsunuz? Yıllarca Türkiye Şampiyonlukları yaşadım. Uluslararası organizasyonlarda ülkemi temsil ettim. Benim nosyonum bundan sonra kayak ve snowboard’da şampiyonlar yetiştirmek. İç mekân kayak pistinin doğuş ana nedenlerinden bir tanesi bu. Performans kayakçılarımızla birlikte ilk Türkiye Şampiyonasına katılacağız ve bu iç mekân pistinin ne kadar faydalı olduğunu sporcu kardeşlerimizin yapacağı derecelerle göreceğiz. Bu ispatlandığında umuyorum ki. Türkiye’de 5 bin insan kayak kayıyor olacak. İç mekân yaygınlaştığında 1 milyonun üstünde insanın kayabileceğine, kayak sporuna ilginin fazlalaşacağına inanıyorum. Her hafta sonu Cuma’dan dağa gidip pazar geri döneceğiz. Dağlarda burada öğrendiklerimizi uygulayacağız.