Sanal dünyanın 'Robin Hood'u

Sanal dünyanın 'Robin Hood'u

 

T24 - Sanal dünyanın "Robin Hood"u olarak adlandırılan uluslararası internet korsan grubu Anonymous, hükümetleri, devletleri ve uluslararası boyutlu şirketleri protesto etmek için internet sayfalarına saldırı düzenlediğinde verdiği mesajın sonuna mutlaka bu sloganı ekliyor:  
 
"Biz anonimiz. 
Orduyuz. 
Affetmeyiz. 
Unutmayız. 
Bizi bekleyin." Son birkaç yıldır internette daha fazla özgürlük, insan haklarına saygı, otoriteye ve devlet kurumlarına" başkaldırı" yukarıdaki sözcüklerde vücut buluyor. 
 
Peki ırk, dil, din, ülke ve cinsiyet farkı gözetmeksizin yeryüzünde yapılan haksızlıklara sanal dünyanın sınırları çerçevesinde karşılık veren Anonymous (Bilişim grubu) kimlerden oluşuyor? Nasıl doğdu? Tarihte kimlerden ilham aldı? Bu sorulara cevap vermek için İngiltere Krallığı'na 1605'e yolculuk yapmamız gerekiyor. 
 
İngiltere'de 1570 yılında doğan Guy Fawkes 8 yaşında babasını yitirince annesi, katolik Denis Bainbridge'le evlendi. Katolik düşüncesiyle yetişen Guy Fawkes, Avrupa'daki mezhep çatışmalarında "Seksen Yıl Savaşları"nda Katolik İspanya ordusunda yer alarak Hollandalı protestan reformculara karşı savaştı. İngiltere'ye dönen Guy Fawkes, bu ülkede katolik bir kralı iktidara getirmek için çaba harcayan Robert Catesby ve arkadaşlarıyla tanıştı. 
 
 

Kralı havaya uçuracaklardı 

 
 
Guy Fawkes ve arkadaşları 5 Kasım 1605'te İngiltere Kralı I. James ve yanındaki protestan aristokratları, İngiliz parlamento binasında bir toplantı sırasında barutla havaya uçuracaklardı. Ancak ihbar üzerine suikastın başarısızlığa uğraması sonucunda Guy Fawkes arkadaşlarıyla tutuklanarak işkenceden geçirildi ve idam edildi. 
 
 

Saman dolu kuklaları yakıldı 

 
 
"Barut Komplosu"nun başarısızlığa uğramasını, ülkenin demokrasi zincirinde önemli bir halka olarak gören İngilizler, Birleşik Krallık topraklarında 5 Kasım gecesi bahçelerde büyük bir ateş oluşturarak, Guy Fawkes'in içine saman doldurulmuş kuklalarını yakarlar. Guy Fawkes maskeli çocuklar sokaklarda dolaşarak para toplar, maytap ve havai fişekler patlatılarak etkinlikler düzenlenir.
 
 

Önce çizgi karakter oldu

 
 
İngiliz tarihinde "Guy Fawkes" ismi tartışmalıdır. Kimileri onu önemli bir anarşist ve devrimci olarak görürken, büyük bir çoğunluk da "vatan haini" olarak çocuklarına anlatır. Guy Fawkes'i İngiliz tarihinin en büyük devrimcilerinden biri olarak gören çizer David Lloyd ve yazar Alan Moore, 1980 yılında bir çizgi karakter yaratılar. Guy Fawkes maskeli çizgi karakter, İngiltere'de faşist bir iktidarı düşürmek için İngiliz parlamentosunu havaya uçuruyordu.
 
Çizer David Lloyd ve yazar Alan Moore'un yarattığı çizgi karekter, 2005 yılında "V for Vandetta" ismiyle sinemaya uyarlandı. Senaryo ve yapımcılığını Wachowski biraderler, yönetmenliğini James McTeigue ve başrollerini Hugo Weaving ve Natalie Portman'ın üstlendiği film, gelecek zamandaki İngiltere'de geçiyordu. Guy Fawkes maskeli "V" karakteri, faşist bir iktidarla mücadele ederek, İngiliz parlamento binasını havaya uçuruyordu. Filmin çizgi romandan bir farkı vardı. Son sahnede "V" maskesini takan bir grup, örgütlü bir şekilde İngiliz parlamentosuna doğru yürüşüye geçmişti.
 
 

Maske sembole dönüşüyor 

 
Tarihi bir karakter olan Guy Fawkes'ten esinlenilerek yaratılan maskeyi, gerçek hayatta ilk defa ünlü Hollywood yıldızı Tom Cruise'un da üyesi olduğu Scientology Kilisesi'ni protesto eden bir eylemde görüyoruz. Kendilerine Anonymous adını veren bir hacker grubu, yeni bir din olduğu iddiasıyla ortaya çıkan Scientology Kilisesi üyelerini 2008 yılında protesto ettiklerinde "V for Vandetta" filmindeki maskeyi kullandılar.
 
Scientology üyelerinin kendilerini tanıtmak için kaldırımlarda kurduğu standların hemen yakınlarında toplanarak eylem yapan kişiler, gerçek kimliklerini saklamak amacıyla hep birlikte bu maskeleri takıyordu.
 
 

Assange'nin yardımına yetişti

 
 
Scientology tarikatının aktivitelerini protesto etmek için kurulan internet korsan grubu Anonymous'u, bu defa ABD Dışişleri Bakanlığı'nın gizli belgelerini yayınladığı için büyük baskılara maruz kalan Wikileaks ve bu sitenin kurucusu Julian Assange'ın yardımına koşarken görüyoruz. Wikileaks 2010 yılı kasım ayında ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait on binlerce belgeyi yayınlamaya başladı. 
 
Başta ABD Başkanı Barack Obama olmak üzere dünya çapında birçok siyasi Wikileaks'i üstü kapalı biçimde tehdit etti. Batı basınının önemli kuruşlarıyla anlaşmalar sağlayan Wikileaks belgeleri teker teker yayınlıyordu. Ancak daha sonra Wikileaks kurucusu Julian Assange ve söz konusu basın kuruluşları arasında sorunlar oluştu. 
 
Wikileaks belgeleri tek başına yayınlama kararı aldı ancak bunun için bağışlara ihtiyacı vardı. Bu belgelerin yayınlanmasını isteyen birçok örgüt ve şahıs Wikileaks'e para yardımında bulunuyordu. Bağışların hızla akmaya başladığı bir anda beklenmedik bir şey olmuştu. Kredi kartı hizmeti sunan Mastercard, Visa, PayPal gibi finans kuruluşları, Wikileaks'a yapılan gönüllü yardımları aldığı bir kararla bloke etmeye başladı. Çaresiz kalan Wikileaks'ın imdadına sanal dünyanın "Robin Hood"u Anonymous yetişti. Wikileaks'ın yardımlarına el koyan bu şirketlerin siteleri sanal saldırıya uğradı.  
 
 

Arap Baharı'na destek 

 
 
İnternet korsan grubu Anonymous'u daha sonra Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde başlayan Arap Baharı'nda muhaliflerin ve sokağa dökülen halklara yardım ederken görüyoruz. Wikileaks'in yayınladığı gizli belgelerden rahatsız olan dönemin Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, ülkesinde bu belgeleri yayınlayan internet sayfalarına sansür uyguladı. Bu durumu protesto eden hacker grubu Anonymous, Tunus'ta devlet kuruşlarına ait birçok internet sitelerine saldırılar düzenledi. 
 
Arap Baharı'nın ikinci durağı Mısır'da, Hüsnü Mübarek eylemcilerin haberleşmelerini engellemek amacıyla sosyal paylaşım ağları Facebook ve Twitter'ı sansürledi. Anonymous'un buna cevabı, Mısır'da devlete ait birçok internet sitesine saldırmak biçiminde gerçekleşti. 
 
Arap Baharı'yla ilgili operasyonlarına devam eden Anonymous'un son kurbanı geçtiğimiz hafta Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad oldu. Esad'ın ve başkanlık sarayının internet şifrelerini kıran Anonymous, Şam rejiminin gizli belgelerini deşifre etti. Beşşar Esad ve basın danışmanı Bouthina Şaban'ın e-postalarını basına sızdıran Anonymous, Suriye'deki rejimin yaptığı katliamları uluslararası kamuoyundan gizlemek için birbirlerine verdikleri taktikleri deşifre etti.
 
 

İsrail'e 'İran'a dokunma' mesajı

 
 
Anonymous'un hedefinde sadece Arap Baharı rüzgarının estiği ülkeler yoktu. Geçtiğimiz hafta uluslararası internet korsan grubunun tehdit ettiği bir diğer ülke ise İsrail oldu. Video paylaşım sitesi YouTube'a konulan bir görüntülü mesajda, İsrail'in "insanlığa karşı suç işlediği" ve "Filistin halkına kötü muamelede bulunduğu" hatırlatılarak, çok yakında bu ülkenin internetten kazınacağı savunuldu. Mesajda ayrıca İsrail'in İran'a askeri saldırıda bulunmaması da istendi.
 
 
 

Mafya dize getirdi

 
 
Uluslararası internet korsan grubu Anonymous her yıl binlerce insanın yaşamına mal olan Meksika'daki uyuşturucu baronlarına da bulaştı. Ancak uyuşturucu mafyasının tehditi karşısında geri atmak zorunda kaldılar. Anonymous internette yayınladığı bir videoda Meksika'da uyuşturucu mafyasıyla işbirliği yapan ama aynı zamanda sıradan bir yaşam süren bazı kişilerin kimliklerinin internet üzerinden deşifre edileceğini açıkladı.
 
Uyuşturucu mafyasının buna cevabı çok sert oldu. Anonymous üyesi olduğu sanılan iki hacker kaçırılarak, listenin yayınlanması halinde öldürüleceği belirtildi. Pazarlıklar sonrası iki hafta içinde uyuşturucu mafyası söz konusu iki hackerı bıraktı. Anonymous da yayınlayacağını ilan ettiği listeyi deşifre etmedi veya edemedi.
 
 

ACTA'ya savaş açtılar

 
 
Sanal dünyadaki özgürlüklerin daha genişletilmesi için çaba harcayan hacker grubu Anonymous, ABD'nin 2007 yılından bu yana uluslararası platforma taşıdığı ACTA (The Anti-Counterfeiting Trade Agreement) yani "Ticarette Sahteciliğin Önlenmesi Sözleşmesi" ne karşı da ciddi bir mücadeleye girişti. 
 
Müzik ve film endüstrisi devleri, ABD dışında başka ülkelerde telif haklarından yararlanmak ve 'korsan" film ve müzik paylaşımını önlemek amacıyla ACTA'nın tüm ülkelerde yasallaşması için yoğun lobi faaliyetleri yürütüyor. Anonymous, ACTA'yı yasallaştıran ülkelere saldırılar düzenleyerek, bu yasaya karşı olduklarını ve internette bilgi paylaşımının daha özgür olması için çabalarını sürdürüyor.
 
 

Türkiye'ye 'Filtreleme' saldırısı

 
 
Uluslararası internet korsan grubu Anonymous'un saldırısından Türkiye de nasibini aldı. İnternette filtreleme tartışmalarının yaşandığı dönemde Anonymous, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın sitesine saldırıda bulunarak saatlerce kilitledi. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, önceden tedbir almasına rağmen Anonymous'un saldırısı karşısında çaresiz kalmıştı. Uluslararası hacker grubu, Türkiye'de 2011 yılı ağustos ayında yürürlüğe giren "filtreleme" yönteminin internete sansür getirdiğini savunuyor.
 
Anonymous üyelerinin kimlerden oluştuğunu görmek için ise, internet tarayıcısı 4chan.org adresine girmek yeterli. Bu site Anonymous'un kalbi olarak görülüyor. Sitenin en belirgin özelliği buraya anonim olarak her türü resim ve metin göndermenin mümkün olması. Kullanıcılar her ne kadar anonim olsa da benzer bir profile sahipler.
 
Siteye genellikle yaşları 18-25 olan ve büyük bir çoğunluğu erkeklerden oluşanlar giriş yapıyor. Kullanıcıların büyük bir bölümü Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya'da yaşıyor. Kullanıcılar istediği her tür dökümanları site üzerinde yayınlayabiliyor. Grup içinde herhangi bir hiyerarşik yapı veya lider bulunmuyor.
 
 

Sabit politik hedefleri yok

 
 
Sanal dünyanın "Robin Hood"u olarak anılan Anonymous otoriteye, devlet kurumlarına, dev şirketlere ve aile kurumuna karşı bir başkaldırı göstermiş olsa da, sabit bir politik hedefi yok. Anonymous'un politik bir hedefi olmadığını anlamak için belki de blogcu Paul Staines'a kulak vermek gerekiyor. 
 
Bloğunda Guido Fawkes ismini kullanan Paul Staines, Anonymous ile birlikte simgeleşen Guy Fawkes maskesinin, yapım şirketi Warner Bros tarafından üretilmesine dikkat çekiyor. Warner Bros'un ABD'de yüz büyük şirket arasında yer aldığını ve yılda 1.6 milyar dolar cirosu olduğuna dikkat çeken Staines, kapitalist bir şirketin ürettiği bir ürünün kapitalizm ve yoksulluk karşıtı eylemciler tarafından kullanılmasının ironik olduğunu belirtiyor.