Sanatçılardan Gülmen ve Özakça'ya için kitap kampanyası

Sanatçılardan Gülmen ve Özakça'ya için kitap kampanyası

KHK’yle atıldıkları işlerine iade edilme talepleriyle açlık grevi yapan ve tutuklu bulunan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça için sanatçılar bir kampanya daha başlattılar. Aralarında Burhan Sönmez, Ataol Behramoğlu, Ayşe Kulin, Vedat Türkali’nin tiyatro sanatçısı kızı Deniz Türkali, Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney, Zülfü Livaneli, Enver Aysever, Hasan Öztoprak ve Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban gibi isimlerin yer aldığı pek çok sanatçı ve yazar, Gülmen ve Özakça’nın tutuklu bulunduğu cezaevlerine kitaplarını göndermeye başladılar.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Gülmen ve Özakça’ya gönderilen kitapların hepsinde yazarlarının kendi elyazılarıyla kaleme aldıkları destek mesajları bulunuyor. Merhum yazarlar adına ise destek mesajlarını yakınları kaleme alıyor. Sanatçılar daha önce Gülmen ve Özakça’yla dayanışmak için bir günlük açlık grevi ve işlerine iadeleri ile özgürlüklerini talep eden imza kampanyaları gibi destek eylemlerine katılmışlardı. Kampanyaya katılanların mesajları şöyle:

Bayrağı biz devralalım

FATOŞ GÜNEY: Yılmaz (Güney) da Ankara Cezaevi’nde çocuk koğuşunda yaşanan olayları ve şiddeti protesto etmek için diğer mahkumlarla birlikte açlık grevi yaptı. Grevi başlattığı için Ankara’dan Kayseri’ye gönderildi. Nuriye ile Semih’in baştan beri yanındayım. İnsan hayatı çok değerli. Onların yaşamalarının özgürlük ve demokrasi mücadelesine, devrimci mücadeleye ve bizlere çok daha faydalı olacağını düşündüm hep. Bugün su bile içemediklerini duydum, beni o kadar etkiliyor ki, anlatamam. Onlara destek olmak için bir gün süreyle ben de açlık grevi yaptım. Mümkün olsa yanlarına gidip grevi ben devralmak isterim. Onların bayraklarını artık biz devralalım.

Vicdani bir mesele

DENİZ TÜRKALİ: ‘Düşmana inat bir gün fazla yaşamak’ babamın sık kullandığı bir cümledir. Bu onlara bırakın açlık grevini demek anlamına gelmiyor. Verdikleri mücadelenin anlamlı olduğunu bildiğim anlamına geliyor. Bir an önce bu işin sona ermesini bekliyorum. Yetkililerden görüşme taleplerimize bir karşılık alamadık. En azından tutukluluklarının sonlandırılmasını istiyoruz. Bu tamamıyla vicdani bir meseledir. Vicdanı olan hiçkimsenin bu iki genç pırıl pırıl insanın gözümüzün önünde erimesine izin vermeyeceğini umuyorum.

Bedenlerinin ihtiyacı var

ZÜLFÜ LİVANELİ: Nuriye ve Semih zaten okuyan, yazan, zihinsel olarak çok gelişmiş arkadaşlarımız. Onlara bir saygı, sevgi simgesi olarak kitaplarımızı gönderiyoruz. Aslında onların ruhlarının değil, bedenlerinin gıdaya ihtiyacı var. Ne yazık ki şu aşamada elimizden başka bir şey gelmiyor.