Sanayici ve ihracatçı, doların TL karşısında son günlerde ani değer kazanması yerine istikrarlı bir kurun hem piyasalar hem de ihracat açısından daha olumlu olacağı görüşünde birleşiyor. Yıllardır değerli TL'den şikayet eden ihracatçılar, kurların dış pazarlarda talep daralması yaşanan bir dönemde artması nedeniyle ihracatta doğrudan bir artış şeklinde yansımayacağını düşünüyor. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, yükselen döviz kurlarının aslında ihracatçıyı olumlu etkilemesinin beklendiğini, ama bu artışın daralan dış pazarlardaki rekabet şansını ne kadar artıracağının önemli olduğunu söyledi. İhracattaki rekabet edebilirliğin önümüzdeki dönemde daha net şekilde görüleceğini belirten Türkmenoğlu, "Biz ihracatçılar olarak ani sıçrayan kurdan ziyade, istikrarlı bir kurun olmasından yanayız. Devamlı artış trendinde olan kur, makro ekonomik politikalar için de çok doğru bir hareket değil" dedi. Türkmenoğlu, son günlerdeki yükselişin dış mali piyasalardaki arz talep dengesinden kaynaklandığını kaydederek, "İhracatçının kafasında 'bu yükselme sürer mi, geriye dönüş olur mu?' soruları var. Dolayısıyla burada istikrar daha çok önem kazanıyor" diye konuştu. Önümüzdeki dönem için en önemli noktalardan birinin üretimi ve tüketimi arttırmak olduğunu ifade eden Türkmenoğlu, üretimdeki artışın eğer dış ticaret de artırılırsa enflasyonu yükseltmeyeceğini, bu dönemde talepten ziyade faizin enflasyon üzerinde daha fazla etkisinin bulunduğunu dile getirdi. Türkmenoğlu, ikinci çeyrekten sonra dış pazarların mali yapılarını kuvvetlendirmeleriyle bir hareketlenme olmasını öngördüklerini, bunun da etkisini üçüncü ve dördüncü çeyrekte göstereceğini kaydederek, "İhracatta büyük artışlar, rekorlar olmasa da, yine de eksi seyrin duracağını, stabil bir seviyeye geleceğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu. Dövizle borçlanan şirketler kâr beyan edemeyecek Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da sanayicinin bu dönemde dış borçla yakalandığını, dolayısıyla döviz kurlarındaki bu ani artışların sanayici açısından olumlu olmadığını belirterek, "Çünkü bu borçların yatırım yapmak için alındı. İhracat yapmayı ve bunun karşılığını bir şekilde alacağımızı tahmin ediyorduk. Ama şu an yurt dışındaki talebin azalmasından dolayı sıkıntılı bir dönem yaşıyoruz" dedi. Faizlerin düşmesinin dövizin yükselmesi anlamına geldiğini ifade eden Yorgancılar, şöyle devam etti: "Yıllardır yüksek faizden şikâyet ettik, ama bu da (faiz indirimi) geç kalınmış bir uygulama oldu. Bugün dünyada doların da pariteden dolayı değer kazanması ihracatçıya son derece avantajlar sağlayacak bir imkândı. Ama ihracatçının para kazanabilmesi için faiz indirimlerinin geçen sene yapılması gerekiyordu. Bugünkü şartlarda, döviz yükselmiş ama dışarıda talep yok, ihracatçı ne yapsın?" Bu dönemde en önemli sorunlardan birini yabancı parayla borçlanan şirketlerin, dövizin bu kadar yükselmesiyle kar beyan edemeyecek olması şeklinde gösteren Yorgancılar, "Çünkü bu, vergi tahakkuku açısından son derece önemli bir konu olacak" diye konuştu. Yorgancılar, 2009 yılına ilişkin sanayicilerin umutlu olmasına imkân olmadığını sözlerine ekledi. ‘Sadece kurla bu iş gitmez’ Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş ise kurlardaki ani yükselmenin ihracatçı sanayicinin "işine geldiğini", ancak kurların "freni boşalmış" bir vaziyette gitmesinin sanayiciyi rahatsız ettiğini vurguladı. Türkiye'de kurların 6-7 senedir yüksek faizle baskı altında tutulduğunu, o süreçte ihracatçıların çok ciddi sıkıntılar yaşadığını anlatan Uğurtaş, "Bugün oluşan hızlı yükseliş sanayiciyi rahatsız ediyor, çünkü nerede duracağı belli olmayan bir tablo var. Bu bir süre sonra özellikle hem ara malı ithalatındaki fiyatların yükselmesine, hem de enerji fiyatlarının ciddi anlamda yükselmesine yol açacak" diye konuştu. Dış pazarlara mal satmanın yolunun kurlardaki hareketlilik değil, maliyetlerdeki düşüşler olduğunu ifade eden Uğurtaş şunları söyledi: "Doğal gazdaki indirim öyle bir zamanda geldi ki, sanayide çok ciddi bir gerileme yaşandığı bir süreçte oldu. Faydası tabii var, ama bu indirimler hala yeterli değil. Yaptığımız hesaplara göre doğal gaz ve elektrik fiyatlarının çok daha gerilere gelmesi gerekir. BOTAŞ, Mayıs ayında yapacağını söylüyor. Ama bugünlerde yapılması gerekiyor çünkü ihracatçı ve sanayici için şu anlamda iyi olur, dış pazarlar daralıyor ve oralarda rekabet şansımız ciddi ölçüde azalmıştı, maliyetleri aşağıya çekerseniz fiyat rekabeti şansı olur." Uğurtaş, olağanüstü bir dönemden geçildiğini, bu nedenle talebin canlanması için enerji fiyatlarının, vergilerin en azından geçici olarak indirilmesi gerektiğini ifade ederek, "Bu yapılabilirse, bizim dış pazarda mal satma şansımız olabilir. Sadece kurla bu bir yere kadar gidebilir, çünkü bir süre sonra enerji ve ara malı fiyatları hızla artmaya başlıyor" dedi. Kurlardaki yükselişin nerede duracağının bilinmemesi nedeniyle planları alt üst etse de, yine de ihracatçıya biraz nefes aldıracağını vurgulayan Uğurtaş, "TL kazanan hiç kimse dövizle borçlanmamalı" uyarısında bulundu. Hilmi Uğurtaş, krizle birlikte ciddi sayıda çalışanın işsiz kaldığını, bir kısmının ücretsiz izine çıkarıldığını, parası olanların da alış veriş yapmadığını anlatarak, "Bütün bunlar enflasyondaki gerilemenin en önemli nedenleri oldu. Nelerin fiyatının arttığına bakıldığında da bu görülüyor zaten, patlıcan, sivri biber gibi gıda maddelerinin fiyatları artıyor, diğer kalemlerin fiyatlarının gerilediğini görüyoruz, çünkü talep daraldı" diye konuştu.