‘Sandık aklını başına getirir’

‘Sandık aklını başına getirir’
CHP’nin İstanbul adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenen Bülent Arınç, 'Sandık adamın aklını başına getirir' dedi. AK Parti Manisa Milletvekili ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''Bize, birilerinin telefonundan korkarak, Meclis'e girmekten vazgeçen genel başkan değil, Davos'taki gibi genel başkanlar lazım'' dedi. Arınç, AK Parti Manisa Merkez İlçe Teşkilatınca düzenlenen sandık görevlilerine yönelik eğitim toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, ''sandığa sahip çıkmak'' gerektiğini belirtti. Eski siyasetçilerin ''Biz sandıkla gelir, sandıkla gideriz'' diye konuştuklarına dikkati çeken Arınç, ''O yüzden bu sandığa sahip çıkmak, emanete sahip çıkmak demektir. Biz 5 oyla seçimlerin el değiştirdiğini, 80 oyla milletvekilliği kaybedildiğini biliriz. Eğer sandık başı işlemlerde dikkat edemez, itirazınızı zapta geçiremezseniz, o zaman yapılan yanlışlıkları düzeltmek mümkün olmuyor. Çünkü seçim hukuku sürelidir. 1 gün itiraz süresi, 1 günde inceleme süresi vardır'' diye konuştu. ‘Sihirli sandık’ Kendilerinin 30-40 sene önce düşündüklerini, bazı partilerin yeni düşünmeye başladığını anlatan Arınç, şöyle konuştu: ''Bu sandık çok sihirli. Baykal, bu sandığı gördü aklı başına geldi. Sefa Sirmen sandığı gördü, aklı başına geldi. Kılıçdaroğlu sandığı gördü, aklı başına geldi. Sandık adamın aklını başına getirir. Bana TBMM Başkanı olduğum dönemde Cumhurbaşkanlığı süresi bittikten sonra sayın Sezer'in siyasete atılıp atılmayacağını sormuşlardı. 'Çok iyi olur atılırsa' dedim. Çünkü siyaset insanı eğitir. Çünkü siyasetin malzemesi insandır. İnsanı dinlersin, insanla konuşursun, el ele sıkışırsın, çay ısmarlarsın, derdini dinlersin. Hatta bazen seni eleştirir, kafan bozulur, sinirlenir tepen atar, ama sen insanla karşı karşıya gelirsin. Yoksa sırma köşklerden pencerelerden sokağa akmak siyaset değil.'' Bülent Arınç, toplumun ''Kur'an Kursu'' deyince, ''İmam Hatip'' deyince ne anladığını bilmenin önem taşıdığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu milletin yapısında ne var? Gazze ile ekmeğini bölüşüyorsa, tsunamiden dolayı Endonezya'ya tır üstüne tır gönderiyorsa, fakire sırtında emanet taşıyarak hizmet ediyorsa bu millet, bunun karakterini bilmem lazım. Bunun mayasını bilmem lazım. Bunu, ancak siyaset ile bilirsin. 'Ben ne dersem o olacak' dersen bu siyaset değil. Millet ile el ele vereceksin. CHP'ye bakın... 1950 yılından bu tarafa tek başına iktidar olamadı. Geldi koalisyonlar oldu, ucundan köşesinden, en son 1977'de yüzde 42'ye ulaşmıştı. Bunda bir iş var. Buna milletin bir tepkisi olmuş. O kadar büyük bir yanlış yapmış ki geçmişinde, millet hala onu affetmiyor. Onu affetmesi için milletin onunla kucaklaşması lazım. Diğer partiler de yüzde 5'lerin altına düşmüşler, bunda da bir iş var. Bunların hepsine bakmak lazım.'' ‘Davos’taki gibi genel başkanlar lazım’ Ülkenin AK Parti'ye ihtiyacı olduğunu ifade eden Bülent Arınç, sözlerine şöyle devam etti: ''Bize birilerinin telefonundan korkarak Meclis'e girmekten vazgeçen genel başkan değil, Davos'taki gibi genel başkanlar lazım. Anavatan Meclis'te yok, seçime giremedi. DYP, 'Demokrat' oldu yüzde 5'in üstüne çıkamadı. Diğerlerinin durumlarını görüyorsunuz. Milletin sesini dinleyeceği yerde, omzu kalabalık adamların sesini dinleyenlerin, birisinin kaşını kaldırması, gözünü yere indirmesiyle titreyenlerin partisi değil bu parti. Daha çok iktidarlar göreceğiz inşallah. Bu ülkenin AK Parti'nin hizmetine ihtiyacı var. Bu hizmeti ihmal etmeyeceğiz.'' Bülent Arınç, ''kapı kapı dolaşan'' insanlarla siyasetin uzun ömürlü olmayacağını belirterek, ''AK Parti'den aday olmak isteyen veya AK Parti'de adaylığı düşünen herkesin önce AK Parti'nin kimliğine uygun olmasını, muhafazakar demokrat kimliği benimsemesini isteriz. Benim boyum için, filanın kara kaşı gözü için AK Parti'ye gelip, AK Parti'den olmayınca 'pak parti'ye gitmeyi düşünenlere bizim parti anlayışımız müsaade etmiyor'' diye konuştu.