Şanlıurfa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda mahkûmlar arasında çıkan kavganın ardından yatakların ateşe verilmesiyle 13 mahkûm hayatını kaybetti, 5 kişi yaralandı. Çıkan olaydan sonra başlayan gerginlik devam ederken aralarında BDP Milletvekili İbrahim Ayhan'ın da bulunduğu cezaevindeki yüzlerce mahkum, eylem yapmaya başladı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in incelemelerde bulunduğu cezaevindeki mahkumların protestoları cezaevinin dışından da duyuldu. Beraberce yüksek sesle bağıran mahkumlar, cezaevindeki ranza ve duvarlara vurarak protestoda bulundu. Cezaevinin çevresinde bekleyen mahkum yakınları da içerideki protestoya destek verdi.
Şanlıurfa E Tipi Cezaevi'nde, adli tutuklu ve hükümlülerin bulunduğu C-15 Koğuşu'da çıkan kavga ve yatakların ateşe verildiği isyanda diri diri yanarak ölen 13 tutuklu ve hükümlünün cenazesi otopsi ve kimlik tespiti için Gaziantep Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.
KCK operasyonlarında tutuklanan BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ın da aralarında bulunduğu, 1057 tutuklu ve hükümlünün kaldığı Şanlıurfa E Tipi Kapalı ve Açık Cezaevi önüne akın eden aileler yakınları olan tutuklu ve hükümlülerden haber alabilmek için sabaha kadar bekledi. Güvenlik güçleriyle tutuklu ve hükümlü yakınları arasında gerginlik tırmanırken, zaman zaman arbede çıktı.
Şanlıurfa E Tipi Kapalı ve Açık Cezaevi'nin yoğunluk şikayeti üzerine birkaç yıl önce kapasitesi 264'ten 350'ye çıkarılmasına karşın, 1057 tutuklu ve hükümlünün konulması, sık sık yer kavgalarına sahne oldu.
Hırsızlık, yaralama ve gasp gibi adli suçlardan tutuklu ve hükümlü 18 kişinin kaldığı C-15 koğuşundaki facia, iddiaya göre yatak ve vantilatörün hangi tarafını serinleteceği anlaşmazlığından çıktı. İki gruba ayrılan ve aralarında daha önce de kavga eden tutuklu ve hükümlüler dün gece saat 22.45 sıralarında yeniden birbirlerine girdi, yatakları ateşe verdi. Yangına müdahale etmeye giden görevliler içeriye giremeyince, itfaiye ekipleri ve güvenlik güçlerinden yardım istendi. Gelen asker ve itfaiye erleri yaklaşık yarım saat içinde alevleri diğer koğuşlara sıçramadan kontrol altına aldı.
Yatakların ve eşyanın neredeyse tamamen yandığı C-15 koğuşuna giren ekipler, burada kalan tutuklu ve hükümlülerden İmam Bakırtek, Mustafa Kemal Kılıç, Mehmat Arslantay, Hüseyin Kıskaç, Tamer Şimşek, Yunus Eşkili, İbrahim Halil Kaya, Mehmet Satış, Şükrü Üldez, Mehmet Emin Gerçek, Fuat Yıldız, Sinan Özalp ve Suphi Köksal'ın tanınmayacak haldeki yanmış cesetleriyle karşılaştı.
Koğuşun tuvalet bölümüne girildiğinde vücutlarında yanıklar bulunan ve dumandan güçlükle soluk alan Cevat Yılmaz, Yusuf Aydemir, Vedat Taştan, Abit Aytekin, Mustafa Demir hemen ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.
Olayın duyulmasının ardından yüzlerce tutuklu ve hükümlü yakını, kentin Eyyübiye semtinde bulunan cezaevi önüne akın etti. Yakınlarından haber almak içirn cezaevine girmeye çalışan tutuklu ve hükümlü yakınlarıyla güvenlik güçleri arasında gerginlik çıkınca bölgeye çok sayıda polis ve zırhlı araçlar sevk edildi. Polisler zırhlı araçlar ile cezaevi çevresinde güvenlik şeridi oluşturarak, öfkeli kalabalığın içeri girmesini güçlükle önledi.
Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Yalçın, İl Jandarma Komutanı Albay Emin Dursun, Emniyet Müdürü Mehmet Likoğlu ve yetkililer ile birlikte cezaevine gelerek inceleme yaptı. Saat 01.00 sıralarında cezaevinden çıkan Vali Güvenç, olayın cezaevinde kalan siyasi tutuklularla ilgisi bulunmadığını ve adli tutuklu ve hükümlülerin bulunduğu C-15 koğuşunda meydana geldiğini söyledi. Vali Güvenç, "Koğuş ateşe verilmiş ve içerideki 18 kişiden 13'ü maalesef yaşamını yitirmiştir. Hastaneye götürülen 5 kişiden 4'ü tedavilerinin ardından taburcu edildi, 1 kişi ise müşahede altında tutuluyor" dedi.
Vali Güvenç, olayın neden meydana geldiği veya müdahale noktasında eksikler bulunup bulunmadığına ilişkin değerlendirme yapmanın erken olduğunu vurgulayarak, "Titiz bir inceleme yapıyoruz. Savcılarımızla birlikte olayın yaşandığı koğuşa kadar girerek inceleme yaptık. Burada ihmali, kusuru olan varsa bu da Adalet Bakanlığı müfettişlerinin incelemesinin ardından ortaya çıkacak" dedi.
Yapılan açıklamalarla yetinmeyen ve yakınlarını görmek veya telefon ile sesini duymak isteyen bazı kişiler cezaevi önüne gitti. Burada cezaevine girmek isteyen bazı kişiler kapıyı yumrukladı, kadınlar ise, ağıt yakıp gözyaşı döktü. Cezaevine girip yakınlarını görmek isteyenlerle, kendilerine engel olan polisler arasında zaman zaman arbede çıktı. Tutuklu ve hükümlü yakınlarından bazıları, polislere kaldırım taşlarını sökerek attı. Polisler, bu saldırıya biber gazı ve basınçlı su ile karşılık verdi. Gerginlik sırasında polise direnen ve taş atan bazı kişiler gözaltına alındı.
Gece boyu cezaevinde kalan ve zaman zaman dışarı çıkan Vali Celalettin Güvenç gelişmelere ilişkin olarak gazetecilere bilgi verirken tedirgin bekleyişini sürdüren kalabalığı da sakinleştirdi. Gruplar halinde bekleyen kalabalığın yanına giden Vali Güvenç bu kişilere olayı anlattı ve yakını C-15 koğuşunda olmayanların evlerine dönmesini istedi. Vali Güvenç, daha sonra yakınlarına ilişkin bilgi almak isteyenleri yanına çağırdı ve söylenen isimleri, ölü ve yaralı tutuklu ve hükümlülerin listesine bakarak karşılaştırdı. Tutuklu ve hükümlü yakınlarını dinleyen Vali Güvenç, bunların büyük bölümünün evlerine dönmesini sağladı.
Gasp, hırsızlık ve yaralama gibi suçlardan tutuklu ve hükümlülerin bulunduğu ve yönetim bölümüne 3 koridor uzaklıkta bulunan C-15 koğuşunda kalanlar arasında bir gün önce de kavga çıktığı belirtildi. Kapasitesi 8 kişilik olmasına rağmen 18 kişinin kaldığı ve bazı tutuklu ve hükümlülerin yerde yattığı koğuşta dün geceki kavganın, yatak ve bunaltıcı sıcakta koğuştaki vantilatörün hangi tarafı serinleteceği tartışmasından çıktığı ileri sürüldü. Kavga sırasında, görevlilerin müdahalesini engellemek için koğuş kapısının arkasına ranza ve diğer eşyaları koyarak girişin engellendiği, ardından çarşaf ve yatakların ateşe verildiği belirtildi.
Cezaevinin siyasi tutuklular koğuşunda bulunan ve 20 ay önce KCK soruşturması kapsamında tutuklu bulunan BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ın eşi, avukatları ve yakınları da cezaevine geldi.
Burada olaya ilişkin bilgi alan ve daha sonra tutuklu İbrahim Ayhan ile görüşen avukatlarından Bekir Benek cezaevi çıkışında gazetecilere açıklama yaptı. Meydana gelen olayın hizmet kusuru olduğunu ifade eden Bekir Benek, cezaevi kapasitesine ilişkin şikayetlerin daha önce bir çok kez gündeme gelmesine rağmen çözülmediğini söyledi.
Başbakan Erdoğan da Meksika ziyareti öncesi Esenboğa Havaalanı'nda düzenlediği basın toplantısında konuya değindi.
Olaya ilişkin asıl bilgilerin, yapılacak teftişin ardından ortaya çıkacağını belirten Erdoğan, yangından sağ kurtulan bir kişinin, ''Arkadaşlar arasında kavga çıktı. Kavgayı müteakiben koğuşu ateşe verdiler'' dediğini bildirdi.
Erdoğan şöyle devam etti:
''Adalet Bakanımız, Şanlıurfa milletvekilimiz ve Valimizle görüştüm. Valimiz koğuşu gezmiş, incelemiş. Detay bilgiler aldım. Bu konuyla ilgili asıl bilgiler yapılacak teftişin ardından ortaya çıkacak.
Sağ kalanlardan bir tanesiyle Valimizin yaptığı görüşmeye göre; 'Önce arkadaşlar arasında bir kavga çıktı, kavgayı müteakiben ateşe verdiler. Ben kendimi dışarı atarak kurtarabildim' diyor.
5 kişi hastanede ama durumlarının ağır olmadığı söyleniyor. Temennim odur ki o 5 kişide bir şey çıkmaz. Ama maalesef 13 kişi yangın neticesinde öldü.
Şanlıurfa Barosu Başkanı Avukat İrfan Güven de, Şanlıurfa Cezaevi'nin yapılan iyileştirmelere rağmen yetersiz olduğunu ve kapasitesinin çok üzerinde tutuklu ve hükümlünün barınmak zorunda bırakıldığını belirterek, "Bu olaya ilişkin soruşturmalar yapılacak ve nedenleri ortaya çıkacak. Ancak, daha önce defalarca gündeme getirdiğimiz kapasite sorunu bugün istenmeyen şekilde gün yüzüne çıkmıştır" diye konuştu.
Olayın duyulmasının ardından Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç'in bilgilendirdiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bu sabah erken saatlerde Şanlıurfa'ya geldi.
Bakanların bakanların gelişi öncesi cezaevi çevresinde temizlik çalışması başlatıldı. Polisler, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte cezaevi çevresindeki araçları tek tek yoldan kaldırırken, belediye ekipleri ise kaldırım çalışması nedeniyle caddelere boşaltılan kilit taşlarını olası gerginlik durumunda kullanılmasını önlemek için kamyonlara yükleyerek bölgeden uzaklaştırdı.
Siyah minibüsle saat 08.00 sıralarında cezaevine giren Bakan Çelik ve Ergin incelemelerini sürdürürken, tutuklu ve hükümlüler koğuşlardan çeşitli sloganlar atılmaya başladı. Siyasi suçluların terör örgütü elebaşı lehine slogan attığı duyulurken, bazı koğuşlardan ise 'Susma sustukça sıra sana gelecek' sloganları yükseldi.
Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç ve Başsavcı Mustafa Yalçın, yapılacak düzenleme ile tutuklu ve hükümlülerin öncelikle ek telefon hatları ile aileleriyle görüştürülmesini kararlaştırdı. Telefon görüşmesi ardından tutuklu ve hükümlülerin 20 gün içerisinde yakınlarıyla açık görüş yapmalarına yönelik çalışma başlatıldığı da kaydedildi.
Kapasitesinin üzerinde tutuklu ve hükümlünün bulunduğu Şanlıurfa Cezaevi'nde, geçmiş yıllarda zaman zaman isyan çıktı. Çoğunluğu siyasi tutukluların çıkardığı isyanlarda, tutuklu ve hükümlüler yatacak yer bulamadıklarından ve cezaevi koşullarından şikayet edip koğuşları ateşe vermişti. Hafif yaralanmalara yol açan isyanlar, güvenlik güçlerinin müdahalesi ile bastırıldı. Öte yandan 2010 yılının Temmuz ayında ise PKK suçundan cezaevinde tutulan hükümlülerden Erkan Gümüştaş, kendisini ateşe vermişti. Gümüştaş, ağır yaralı olarak götürüldüğü hastanede kurtarılamamıştı.