Son yıllarda Türk turistlerin de gözdesi haline gelen Yunanistan'ın Santorini Adası'nda halk, turist akınından şikâyetçi. 18 bin nüfuslu adanın halkı, yılda 5,5 milyona ulaşan turist sayısına bir "tavan" getirilmesini talep ediyor.
Yalnızca yolcu gemileriyle gelen 9 bine yakın turistin ziyaret ettiği Santorini'ye her yaz Türk bandıralılar da dahil on binlerce özel tekne yanaşıyor. Uçakla gelenlerin sayısı ise 400 bine ulaşmış durumda.
Ada'nın romantikliğini yaşamak, güneşin batışını seyretmek, denizinde serinlemek için bu adaya gelen milyonlarca insanın arasında sıf evlenmek için gelenler de var.
Bunların çoğu ise "toplu evlilikleriyle" ünlü olan zengin Çinli turistler. Ancak bu bu görülmemiş turist akını Ada sakinlerini rahatsız etmeye başladı. Ada sakinlerinin başlıca şikâyeti, yollarda trafiğin sık sık kapanması.
Fiyatların sürekli artması da halkın şikâyetleri arasında. Örneğin "dünya manzaraları" listesine giren güneşin batışının bir fincan kahveyle izlendiği kafelerin fiyatları akıl almaz boyutlarda. Bir soğuk kahvenin fiyatı bazen 18 euroya kadar çıkabiliyor.
Geçimini sadece tarım ve turizmle sağlayan ada halkının Santorini'nin yerel yönetimine ilettikleri talepleri arasında turist sayısının "kontrol altına alınması" var.
Buna gerekçe olarak da 76 kilometrekarelik, lavlardan oluşmuş bu ada üzerindeki ne 80 bin yatak kapasitesinin ne de daracık yollarının bu kalabalığı yeterince kaldıramamasını gösteriyorlar.
Ada sakinleri turistlerin çokluğundan değil; adanın alt yapısının yetersizliğinden şikâyetçi olduklarını ve bu nedenle "turist sayısının en azından kontrol altına alınmasını" ve "adaya gelecekler için planlı bir çizelge uygulanmasını" öneriyorlar.
M.Ö. 1660 yılında aynı yöredeki yanardağın patlamasıyla oluşan lavların birikmesiyle yoktan var olan Santorini adasına Türk turistlerden başka en çok İngilizler, Çinliler, Amerikalılar ve İtalyanlar gidiyor.
Yunan tatilciler ise "turistlerin işgali altında bulunduğu" ve "fazlaca pahalı olduğu" gerekçeleriyle Santorini'yi pek tercih etmiyor.