Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, "Burada bakıyorsunuz ki gencecik, sırtlan gibi adamlar geliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti, ABD’nin çöplüğü değildir. Türkiye’de ABD’nin hegemonyası asla olamaz" dedi.
Türkiye Değişim Partisi Ankara İl Başkanlığı 1. Olağan Kongresi, Ankara’da özel bir otelde TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül’ün katılımı ile gerçekleştirildi.
Kongrede, çok sayıda parti kurucu üyesinin yanı sıra il ve ilçe başkanları da hazır bulundu. Kongreye ayrıca İYİ Parti Ankara İl Başkanı Yetkin Öztürk, Devlet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ömer Dolaşan ve Genel Sekreter Ahmet Özdemir ve Türkiye Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı Başkanı Alkan Demir de katıldı.
Sarıgül, programa önce TDP Ankara İl Başkanlığı binasından canlı yayınla bağlanarak konuşmasının içeriğine dair bilgi vererek, ilçe kongrelerini nişan, olağan kongreleri ise düğün olarak gördüklerini ifade etti. Daha sonra Divan Kurulu Seçimi gerçekleştirildi. Seçim sonucunda Hüseyin Güzel, Yusuf Polat, Orçun Saruhan, Hüseyin Sürel, Özge Safiye ve Kadir Aslanpay oy birliği ile Divan Kurulu’na seçildi. Divan Kurulu Başkanı olarak seçilen Hüseyin Güzel yaptığı konuşmasında Divan Kurulu’na oy birliği ile seçilmesinin TDP’nin demokratik bir parti olduğunu kanıtladığını ifade etti.
TDP Ankara İl Başkanı Deniz Kaya, dünyayı saran pandemi sürecinin, ülke genelinde kasıp kavuran, orman yangıları ile çok zor bir süreçten geçildiğini ifade ederek, “Birlik, beraberlik ve metanete daha fazla ihtiyaç duyduğumuz günlerde herkesi siyaset üstü hassasiyete davet ederken, biz TDP olarak bu duruşu sergiliyoruz. Ankara il Başkanlığı ‘biz’ duygusuyla hareket eden bir takımdır ve ben o takımın kaptanı olmaktan gurur duyuyorum. Hepimizin aklında Hz. Mevlana’nın 'gecenin en karanlık anı sabahın müjdecisidir' sözü vardır ve biz ülkemizin karanlığına güneş olacağız” dedi.TDP Ankara İl Başkanı Kaya konuşmasının ardından parti yöneticilerine katılımlarından ve desteklerinden dolayı teşekkür plaketi takdim etti.
Sarıgül, konfeti ve tezahüratlar eşliğinde çıktığı kürsüde yaptığı konuşmasında, “Her şey ülkemizin iyi olmasıyla işler. Ülkemiz iyiyse TDP olarak biz son derece iyi oluruz. Ama ülkemizde sıkıntı varsa ülkemizde problemler varsa takdir edersiniz ki, bizim iyi olmamız mümkün değildir. Kaç günden beri yüreğimiz yanıyor. Yangın çıkar çıkmaz, bölgeye sabahleyin saat 06.00’da arkadaşlarımla beraber ulaştım. Arkadaşlarımla geniş toplantılar yaptım. Genel Merkezimizde çok değerli orman mühendisleri ve akademisyenler ile defalarca görüşmelerimizi yaptık. O köyde doğada yaşayan canlıların nasıl sıkıntı içerisinde olduklarını gördüm. Hele hele bir köpeğimizin bağlı olarak, bir ineğimizin buzağısının nasıl o anda doğum yaptığını ve oralardaki durumunu içler acısı bir vaziyette gördük. Başka siyasi partilerin yaptığı gibi yangın üzerinden siyaset yapmadık. Başka siyasi partilerin yaptığı gibi ülke yansın, batsın, ülkesi sıkıntıya düşsün de biz oradan 3-5 tane oyu nasıl alırız onun hesabını asla yapmadık. Neden biliyor musunuz? TDP, sorumluluğunu taşıyan bir partidir. Bizim devlet anlayışımız şu, önce partimiz gelmez. Önce devletimiz sonra partimiz gelir” diye konuştu.1973 yılında Ecevit fırtınası, 1983 yılında 12 Eylül’ün ardından Özal fırtınası ve 2002 yılında bir AK Parti fırtınasının olduğunu ve gelip iktidar olduklarını hatırlatan Sarıgül, “Şimdi sıra değişimde. Sıra Türkiye Değişim Partisi’nde” değerlendirmesini yaptı.
Sarıgül’ün konuşması esnasında katılımcılardan “Başbakan Sarıgül” tezahüratları gelmesi üzerine Sarıgül, “Başbakan diye bana tezahürat yapıyorsunuz. Sağ olun bana moral veriyorsunuz. Çok doğrudur. TDP olarak biz bugünkü Başkanlık Sistemi’nin hayırlı bir sistem olduğunu görseydi, Türkiye için yararlı bir sistem olduğunu görsek destekleriz. Ama şunu bilesiniz ki bana sorarsanız; ‘sayın Başkan uzun yıllar milletvekilliği, uzun yıllar parlamentoda bulundunuz. Kanunlarda, kararlarda, soru önergelerinde, meclis araştırmalarında defalarca bulundunuz. Uzun yıllar icracı oldunuz. Belediye başkanlığı yaptınız. Geriye dönüp baktığınız zaman şunu da yapmasam dediğiniz bir olay var mıydı’ diye soracak olursanız evet vardı diye cevap verebilirim. Tek başına verdiğim kararlarda eksik yaptığımı görüyorum. Tek başıma verdiğim kararların doğru olmadığını görüyorum. O nedenle Demokratik Parlamenter Sistem, TDP’nin ana prensibidir” dedi.Orman çalışanlarına, bütün güvenlik güçlerine teşekkür ettiğini ifade eden Sarıgül, “Gerçekten askerimizin yangına 5-6 gün sonra katılması birazcık üzdü bizi. Üzüntülerimi ifade etmek istiyorum. Askerimiz her zaman bizim için baş tacıdır” diye konuştu.
On gün sonra yangın konusunda ne yapılması gerektiğini, ilerleyen dönemde çıkan yangınlar için çözüm önerilerini sunacaklarını ifade eden Sarıgül, bütün bunları yangını söndürdükten sonra yapacaklarını çünkü TDP’nin yangına benzin döken bir parti olmadığını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı’nın aniden istifa etmesi üzerine konuşacağını aktaran Sarıgül, “Milli Eğitim Bakanı göreve geldi. Toplumda, yurttaşlarımız arasında da önemli bir saygıya ve sevgiye sahip oldu. Herkesin sempatisini kazandı. Bir öğretmen olarak ben de kendisinden son derece umutlanmıştım ama okulların açılmasına çok az bir süre kala, pandemi koşulları devam ederken, üniversite sınavlarının değerlendirmeleri yapılırken Milli Eğitim Bakanı böylesine önemli bir görevden aniden neden ayrılmıştır? Ayrılmasının altında yatan gerekçeler nelerdir? Bunları kamuoyuyla mutlaka ama mutlaka açıklamalıdır. TDP olarak böylesi biz istifayı doğru bulmadığımızı, zamanlamasını doğru bulmadığımızı, gerekçeleri açıklamadığı takdirde de kendisini kamuoyunda üzüntülerimizi ifade edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Söz konusu istifanın neden olduğunu açıklayacağını dile getiren Sarıgül, “TDP iktidarında, dışarıdan emek harcamadan bakan olmak yok. Emek harcamadan bakan atarsanız sonuçlardan bir tanesi bu olur. Parlamentoyu, by-pass edeceksiniz, ilçe başkanı olmuş, il başkanı olmuş, anası ağlamış, paramparça olmuş. Ne olacak? E sen Milli Eğitim Bakanı olma, Amerika’dan ben bir tane bakanı getireyim. Böyle bir şey TDP iktidarında olmayacak. TDP iktidarında dışarıdan bakan atanmayacak. Bakanlar bizim teşkilatımızdan olacak, halka inanan ve halkımıza güvenenler bakan olacak” dedi.
Şu anda Türkiye’nin bir göç dalgası ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Sarıgül, “Afganistan ile Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) karargahlarında çalışmış, ABD’nin talimatını almış, bir sürü insan, bir sürü ülkeyi geçiyor, yol geçen hanı gibi ülkemize giriyor. Suriye’den gelenler başkaydı. Orada bir zalim vardı. Orada sıkıntı vardı. Orada başka bir olay vardı. Oradan gelenler çoluk-çocukları ve erzakları ile geliyordu. Orada bir insanlık dramı vardı. Burada bakıyorsunuz ki gencecik, sırtlan gibi adamlar geliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti, ABD’nin çöplüğü değildir. Türkiye’de ABD’nin hegemonyası asla olamaz” ifadelerine yer verdi.