Sarıgül'den Nişantaşılılara köylü devrimi

T24- Yazar Pınar Öğünç, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün Maçka Demokrasi Parkı'na Meksikalı devrimci Emiliano Zapata’nın "memur tipi gömlek ve ince kravatlı" büstünü diktiğini yazdı.

Pınar Öğünç'ün Radikal gazetesindeki köşesinde yayımlanan yazısı (10 Ocak 2011) şöyle:

Ey, Nişantaşı'nın topraksız köylüleri!

İtiraf ediyorum, ben Mustafa Sarıgül’ün beynine girmek ve ‘Oradaydım’ diyerek o kıvrımların arasından bildirmek istiyorum. Sonrası fikri takip...

Mesela Maçka’nın Demokrasi isimli parkına Emiliano Zapata’nın büstünü dikmek fikri ilk ne zaman, ne şekilde düştü kafasına? Meksika Devrimi’nin öncüsü, toprak reformunun fişekleyicisi bu nevi şahsına münhasır halk liderinin mermer büstü, (Türk büyükleri heykellerinin az aşağısında) Nişantaşı’nın göbeğinde olarak Sarıgül’ün zihninde ilk nasıl canlandı? Etrafındakilerden kim “Şahane fikir başkanım!” dedi?

Sonra büst kime yaptırıldı? Eline Google’dan bir fotoğraf mı verildi? Tamam, Zapata’nın geçen yüzyıl başının Meksika modası uyarınca ceketli kravatlı halleri de görsel hafızamızdadır, ama madem bu efsanevi köylü devrimciye bir saygı duruşu yapılmak istendi, bu memur tipi gömlek ve ince kravat nedir? Peki büstü parka taşıyanlar ellerindeki kelleye dair ne düşündü? Şimdi yoldan geçen gergin suratlı botox ablaları ne düşünüyor? Açılışı gelen Meksika Büyükelçisi Jaime Garcia Amaral’a hangi aşamada haber verilmişti? Onun aklından ilk ne geçti? Daha önce Nişantaşı’na gelmiş miydi?

İşte kilit soruya geldik: Zapata’nın Nişantaşı’nda işi nedir? Mustafa Sarıgül büstün açılışı için düzenlenen törende “Yaşadığı devirde ülkesinin yüzde 80’i topraksız köylülerden oluşan Zapata, köylüsüne dağıtılacak bir avuç toprak için, hak için, adalet için savaşmıştı. Dünyanın en büyük köylü ordusu onun çevresinde gönüllü toplanmıştı. Toprak ve hürriyet idealinden yola çıkarak yerli halkın ve köylülerin haklarını savunmak amacıyla 1910 yılındaki Meksika Devrimi’ne katılan bu büyük halk kahramanının büstünün bu alanda yer almasından büyük onur duyuyorum” demiş. Tamam, çok güzel ama neden?

Sevgililer Günü’nde sarı güller, sarı güvercinler artık klasikleşmiş Sarıgül icraatlarından. Ben şahsen bir Hıdrellez’de Dünya Romanları’nın Onursal Başkanı Prenses Maria Teresa de Bourbon’la birlikte Kuştepe’de üzeri açık bir arabada halkı selamlayışlarını da unutamam.

En taze faaliyet ise Nişantaşı sokaklarını kırmızı halılara dolamak ve Noel faytonu hizmeti... Ve bunun tam ÜÇ gün sonrasında başkanın günlük planında Zapata büstünü açmak var!

Bana biraz dalga geçmek gibi geliyor. Nişantaşı’nda toprak sahibi olmayanlar, yatırımı gayrimenkule yahut çağdaş sanata falan yatıranlardır ancak... Mesaj kime?

Haydi her şeyi anladık diyelim, peki ama Sezen Cumhur Önal’ın orada işi ne? Çok şey mi istiyorum?