Esra Yalçınalp
Derbent’ten Cannes’a, Armutlu’dan Ankara’ya, 6306 sayılı kentsel dönüşüm kanunundan 17 Aralık hırsızlık operasyonuna uzanan bir hikaye bu. İdari yetkililerin emlak pazarlamacısı gibi davrandığı, mahallelinin kendi elleriyle kurduğu yaşamına sahip çıkma adına AKP-CHP-MHP’ci, o’cu-bu’cu demeden birleştiği, daimi hukuki mücadelenin nokta atışı sokak eylemleriyle desteklendiği bir Türkiye hikayesi...
Bugünlerde Pınar, Kazım Karabekir, Reşitpaşa, Ferahevler, Derbent, Kocataş, Rumelihisarı, PTT Evleri ve Fatih Sultan Mehmet mahalleleri çok meşgul. Gündemlerinde 12 Ocak Pazar günü (yarın) yapılacak ‘‘Mahalleme, evime, komşuma dokunma!’’ mitingi var. Mahalle dernekleri ve kooperatifler hummalı bir hazırlık içinde. Hangi güzergahtan yürünecek, en öndeki pankartta ne yazmalı, sloganlar ne olmalı, basın bildirisi ne içermeli, okuyacak kişi kadın mı erkek mi olmalı, ses cihazını kim getirecek gibi mitinge dair detaylarla ilgileniyorlar. Ferahevler’deki kurbanlık alanın reserv alan ilan edilmesiyle karar verilen miting, kentsel dönüşüm tehditi altında olanların sadece kendi evlerini ve mahalleleri değil, komşu mahalleleri de kurtarmak için dayanışması açısından tarihi önem taşıyor. Mahallenin hedefi seçtiği sloganlardan birinde net: ‘‘Burası rantçılara mezar olacak!’’
Mahalleler için en önemli nokta mümkün olan en geniş katılımı sağlamak. ‘‘Birlikte daha güçlüyüz’’ mesajıyla ulaşabildikleri herkesi mahalleleri aktif olarak korumaya çağırıyorlar. Kendi imkanlarıyla yeni çıkartmaya başladıkları Mahalleden’in özel miting sayısını kapı kapı dolaşıp dağıtıyorlar. Kurdukları Sarıyer Mahalle Dernekleri ve Kooperatifleri Birliği’nde hâlihazırda yer almayan Rumelikavağı, Karanfilköy, Şenevler, Havantepe, Sarıdağ, Maden, Çayırbaşı, Büyükdere, Ayazağa, Huzur ve Poligon mahallelerini de ziyaret edip bağlarını güçlendiriyorlar. Amaç, Derbent, Fatih Sultan Mehmet ve Baltalimanı’nın, dolayısıyla Sarıyer’in ‘‘kentsel sönüşüm’’ünün ilk adımı olan ‘‘riskli’’ ve reserv alan ilanlarına karşı tek ve gür bir ses çıkarmak.
Mahalleden’de meramlarını şöyle açıklamışlar:
‘‘Her seçim döneminde oluşan haklı beklentilerimizin seçim sonrasında unutulmasına izin vermeyeceğiz. Her mahallenin birbirinden ayrı tutularak, birlik olmamıza mani sözlere kanmayacağız. Bugün Derbent ve FSM için çözüm diye dayatılan her proje, Sarıyer’in bütün mahallelerini yakınen ilgilendirmektedir. Buralarda gerçekleşecek her uygulama, yarın diğer mahallelere de “emsal” oluşturacaktır. Mahallelerimize verilen sözlerin ve çözüm önerilerimizin istişarelerini bitirdik. Halkımızla ve yetkililerle, kapalı mekanlarda yaptığımız toplantıları tamamladık. Taleplerimize kulak tıkayan vaatlerle oyalanmayacağız. İşte bu yüzdendir ki; cümle alem görsün, anlamayanlar anlasın, kararlılığımızı da bilsinler diye meydanlara çıkıyoruz.’’
Mahallelinin neden öfkeli ve kararlı olduğunu anlamak için biraz geriye sarıp 2013’ü nasıl geçirdiklerine bir göz atalım.
***
27 Ocak 2013. Derbent, Sarıyer
Derbent ve Armutlu (Fatih Sultan Mehmet) mahalleleri sokakta: ‘‘Evimizi yıkanın villasını yıkarız!’’ Bakanlar Kurulu 6306 sayılı ‘‘afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi yasası’’na göre 20 Ocak’ta FSM’yi, 24 Ocak’ta Derbent’i ‘‘riskli’’ alan ilan etmiş. Oysa bu mahalleler, 2002’de İBB’nin Japon uzmanlara hazırlattığı raporda ve 2003’teki Deprem Master Planı’nda, 7.7 şiddetinde bir depreme göre risk taşıyan alanlarda yer almıyorlardı. Bu haklılık zemininden yola çıkan mahalleliler dava sürecini başlatmak için hemen harekete geçme kararı alıyorlar.
31 Ocak 2013. Barbaros Bulvarı, Beşiktaş
Genci-yaşlısı, kadını-erkeği yol kesmiş, Balmumcu inliyor: ‘‘Dönüşüme karşı omuz omuza!’’ Ellerinde pankart ve dövizler: ‘‘Derbent/Armutlu bizimdir bizim olacak’’ “Dönüşmek değil, yaşamak istiyoruz” “Risk alanı değil rant alanı ilan edildik” Kalabalığın istikameti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü.
Mahalleli, alınan ‘‘riskli alan’’ kararının iptali için topladığı 2 bin kadar dilekçeyi Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ayyıldız'a elden teslim ediyor.
2 Şubat 2013. Fatih Sultan Mehmet Mahallesi, Sarıyer
Geniş cenahta ses getiren yürüyüşün ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar alelacele geldiği mahallede binlerce kişinin önünde açıklıyor: ‘’Sizlerin oluru olmadan hiçbir şey yıkılmayacak, sizleri mağdur edecek hiçbir çalışma yapılmayacak. Gönül rızası içinde sizlerin desteği alınarak kentsel dönüşüm uygulanacak. Sürecin devamı sizlere bağlı. İsterseniz devam eder, istemezseniz süreci sona erdiririz." Sarıyerliler bir kenara not ediyor.
12 Mart 2013. Cannes, Fransa
Spot ışıkları altında bir maket. Etrafındaki takım elbiselilerden biri hararetle anlatıyor, ötekiler dinliyor. Yüzlere parçalı memnun bir ifade hakim. Maketin ortasındaki caminin bir tarafında basmakalıp yükselen onlarca basmakalıp bina, diğer tarafında daha alçak, seyrek ve fiyakalı yapılar göze çarpıyor. Burası 27 trilyon dolarlık gayrimenkul pazarının dünya çapındaki zirvesi kabul edilen MİPİM. Fuarın onur konuğu Türkiye; masanın etrafındakiler İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Yorum İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ağca. Maketin mevzu bahsi ise Sarıyer’in Derbent mahallesi.
13 Mart 2013, Türkiye
Gazetelerde bir haber: ‘’Türkler Avrupa’yı inşaatla fethetti. Adeta Avrupa seferine çıkan Türk gayrimenkul şirketleri MIPIM'e damga vurdu.’’ * Yorum İnşaat’ın resmi internet sitesi, haberleri destekler nitelikte: ‘‘Fuarın ilk gününde Yorum standını ziyaret eden İBB Başkanı Kadir Topbaş, kentsel dönüşümün önemini vurgularken projenin bölge için oldukça değerli olduğunu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak projenin arkasında olduklarını sözlerine ekledi.’’ **
İşte Derbentliler mahallelerinin İBB tarafından “İstanbul'un en büyük kentsel dönüşüm projesine imza atmaya hazırlanan’’ Yorum İnşaat’a verildiğini o gün gazeteden öğreniyorlar. Mahallelerinde neden aylardır İBB yetkililerinin dolaştığı, neden hiçbir bilgi bir anda netleşiyor. Bundan yaklaşık 9 ay sonra bir sabah memleket, tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna uyanıyor. Gözaltına alınanlar arasında Yorum İnşaat’ın patronu Osman Ağca da var. Ağca, tutuksuz yargılanmak üzere 3 gün sonra serbest bırakılıyor.
Derbentliler kentsel dönüşüm denilen kavramla 7 yıl önce karşılaşmışlardı. 40 yıldır oturdukları, 1985’e kadar kentsel ve teknik altyapı hizmetlerine kendi çabalarıyla ulaştıkları, 13 bin nüfusluk mahallerineden gönderilecekleri ve hiçbir hakları olmadığı söylentileri çıkmıştı. Mahalleli birliğini dernek ve kooperatif kurarak sağlamlaştırdı. ‘‘Rantçılar’’ın dava tehditleri, akıl çelmeye çalışan para teklifleri, ‘‘çete’’ operasyonları ve gözaltılar karşısında yılmadı.
2012’de gelinen nokta, resmi makamların mahalleliye mahallede kalma teklifleri sunmaya başlamasıydı. Fakat Beyoğlu Belediyesi’nin, Okmeydanı’nda yerleşimcilere yaptığı teklifle, mahalleye toplu arazi devrinin mümkün olduğunu öğrendiler. Mahalleli halen bu teklifi emsal alarak mevcut yasalara dayanarak lütuf değil haklarını istediğini söylüyor. “İşte Çözüm”, “Burada Yaşayan Var”, “Çözüm Bizde” adını verdikleri herkese açık toplantılarla taleplerini ifade ettiler.
Derbentliler, kapalı kapılar ardında Yorum İnşaat’a devredilen; Fransa’da üzerinden siyasi şov yapılan projeyi reddediyorlar. Proje kendilerini hiçe sayıyor, kentlileri toplumsal sınıflar anlamında kutuplaştırıyor. Eski Derbentlileri kibrit kutusuvari evlere hapsederken, yeni gelenlere metroya yakın, manzaralı ve ferah alanlar vaadediyor.
Projenin mahalleliyi rahatsız eden özelliklerinin bazıları şöyle:
• Derbentliler bugün sokağıyla yoluyla tamamını kullandıkları mahallenin dörtte birine sıkıştırılmış. Şimdi 330 dönümü kullanan, 2 bin 100 hane ve 13 bin kişiye yaklaşık 76 dönüm; yeni gelecekler için yapılması düşünülen 934 lüks konut için ise 100 dönüm ayrılmış.
• Derbentlilere 1652 konut projelendirilmiş. Mahallede halen 2100 hane varken geriye kalan 448 hanenin akıbeti belli değil.
• Derbentlilere kişi başına yaklaşık 10 m2, yeni gelecek yaklaşık 3000 kişiye kişi başına yaklaşık 35 m2 alan ayrılmış.
• Projede mahallede halihazırda bulunan yüzü aşkın esnafa yer yok. Sanki mahallenin ekonomik hayatı yakındaki AVM’lere endeksli kurulmuş.
• Şu anda mevcut binaların çoğu 1-2 katlıyken, yenileri 7 kata kadar çıkacak.
• Derbent bugün canlı, yaşayan, komşuluk eden bir mahalle iken projeyle mahallenin önemli bir kısmı duvarlar örülmüş kapalı siteye dönüştürülmüş.
Ezcümle, mahalleli ‘‘kaygısı, kederi, tarihi ortak’’ Sarıyer mahallelerini rantçı emellere kurban ettirmemek için dayanışma içinde. Bu dayanışmayı mahalleden Sarıyer’e, Sarıyer’den İstanbul’a ve İstanbul’dan Türkiye’ye taşımayı hedefliyorlar. Bundan önceki en son sokak eylemleri olan 9 Haziran’da çoluk-çocuk, kadın-erkek Gezi Parkı’na çıkma kararları da bu anlamda önemli. İstanbul çapında kentsel dönüşüm ve riskli alan tehditi altındaki mahallelerin sakinleri olarak “Adalet Arayan Mahalleler” adı altında buluşmuşlardı. En öndeki pankartta “Mahalleme, Parkıma, Evime, Komşuma Dokunma” yazıyordu. Hemen arkasında İstanbul’un kentsel dönüşüme uğrayan mahallelerinin işaretlendiği bir harita vardı. Kanser gibi yayılan noktacıkların işaretlediği alanlar İstanbulluların hepsini ilgilendiriyor.
Sarıyerliler, fikirlerinin alınmadan, rızaları olmadan gıyablarında ev ve mahalleleri için karar alınmasını reddediyorlar. Geleceklerine dair her şeyin kendileriyle konuşulmasını talep ediyorlar. Derbent mahallesinde yaşanacak süreç ve sonucu, diğer mahalleler için de emsal olacak. Bugün Derbent, Fatih Sultan Mehmet Mahallesi ve Baltalimanı ile olmak ve anlamak, yarın Sarıyer’in, İstanbul’un, Türkiye’nin diğer mahallelerinde yaşanacaklara bir hazırlık olacak. Dayanışma içinde demokratik bir irade ortaya koymanın herkesi kurtaracak çözüm olacağını öneriyorlar. Yarın yankılanacak sloganlardan biri durumu özetliyor: ‘‘Kutular sizin, mahalleler bizim!’’
• 11.30’da Türkiye Futbol Federasyonu’nun önündeki alanda bütün mahalleler buluşacak. Oradan saat 12.00’de Ferahevler’deki kurbanlık alanına geçilecek ve basın açıklaması yapılacak. TFF’ye 4 ayrı noktadan toplanılarak gelinecek.
• Kazımkarabekir, Kocataş, Ferahevler, Poligon, Çayırbaşı, Büyükdere, PTT Evleri, Maden tarafından gelenler Ferahevler Merkez’de;
• Derbent
• Pınar, Reşitpaşa, Emirgan şayet Baltalimanı, Rumelihisarı ve FSM; Pınar Mahallesi’nde toplanarak yürüyecek.