ABD’nin New York kentinde tutuklu bulunan Reza Zarrab hakkındaki iddianameyi hazırlayan Güney New York Başsavcısı Preet Bharara, Zarrab’ın kefaletle serbest bırakılması durumunda, bir daha mahkemede boy göstermeme ve kaçma riski bulunduğunu öne sürdü. Şarkıcı eşi Ebru Gündeş ve kızı ile ABD’ye giriş yapmak isterken, 19 Mart’ta Miami Havalimanı’nda gözaltına alındıktan sonra, kara para aklama, dolandırıcılık ve İran’a uygulanan yaptırımları delme suçlamaları ile çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Reza Zarrab davasının savcısı Preet Bharara, bugün mahkemeye sunduğu ek dilekçede, ilk sorgusu sırasında Türkçe tercüman olmadığını söyleyen Zarrab’ın yalan söylemeyi sürdürdüğünü öne sürerek, sorgu sırasında tercüman bulunduğunu ve bunun da mahkemeye sunulan video kayıtlarında yer aldığını belirtti.
DHA'nın haberine göre; Reza Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafnan tarafından dün mahkemeye sunulan ek kefalet dilekçesine bugün yanıt veren Bharara, Zarrab’ın tercümana ihtiyaç duymayacak derecede İngilizce bildiğini söyledi. Zarrab’ın çoğu zaman tercümanı beklemeden soruları İngilizce yanıtladığını belirten Bharara, İran asıllı işadamının sorgu sırasında bir FBI ajanına odada bulunan tercümandan daha iyi İngilizce bildiğini aktardığını söyledi.
Bharara ayrıca, Zarrab’ın ‘Farsça bilmediği’ açıklamalarının da doğru olmadığını, incelenen e-posta hesaplarında binlerce Farsça yazışma bulunduğunu belirtti. Bharara, Zarrab’ın İran’da bulunan yakınları ve iş arkadaşlarıyla Farsça konuştuğunu söyledi. Bharara, Zarrab’ın ele geçirilen telefonunda Farsça klavye ve İngilizce yazışmalarının bulunduğuna dikkat çekti.
Zarrab’ın avukatlarının ‘Türkiye’de kapanmış bulunan 17 Aralık soruşturmasına ilişkin belgeler kanıt olamaz’ görüşüne de karşılık veren Bharara, davanın kapatılmasının Reza Zarrab’ın üst düzey Türk yetkililerle olan rüşvet ilişkisine ayrı bir delil olduğunu söyledi. Bharara mahkemeye sunduğu dilekçede, “Diğer ülkelerin yargı kararlarına göstermemiz gereken saygı, Türkiye’de tek bir savcının verdiği bir karara – özellikle de Zarrab’ı soruşturan tüm polis ve savcıların sürülmesi ve daha sonra yargılanmasının ardından göreve getirilen bir savcının kararına – uymamızı gerektirmiyor" dedi.
Avukat Brafman’ın, savcılık makamının İran’a uygulanan yaptırım yasalarını esnettiği eleştirilerini de yanıtlayan Bharara, yasaların İran’a uygulanan yaptırımlar konusunda çok açık olduğunu belirterek Zarrab’ın ABD'li olmadığını, ancak Amerikan bankalarını kullandığını söyledi. Zarrab’ın para transferinde kullandığı Dubai merkezli Al Nafees şirketinin Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC)’den daha önce aldığı ceza da dilekçede kanıt olarak gösterildi.
Reza Zarrab’ın mal varlığı ile ilgili olarak da yalan söylemeyi sürdürdüğünü savunan savcılık dilekçede, “Zarrab dürüst olmak yerine zenginliğini ve uluslararası ilişkilerini özenle saklıyor" dedi.
Reza Zarrab’ın, 10 milyon doları nakit, 40 milyon doları da tahville olmak üzere toplam 50 milyon dolarlık kefalet duruşması Perşembe günü yerel saatle 10.00'da (TSİ 17.00) görülecek.