Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca darbe girişimine ilişkin hazırlanan darbe girişimi çatı iddianamesinde 15 Temmuz'da Genelkurmay Başkanlığı’na gelen zırhlı araçlara, Tankçı Kurmay Albay Tevfik Gök’ün eskortluk yaptığı belirtildi. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın eski özel kalem müdürü olan 201 No'lu firari sanık Gök’ün, Işık’a bilgi akışını da engellediği iddianamede yer aldı. İddianamede, Gök’ün darbeye hazırlık kapsamında, Karargâh içi nöbetlere, olay günü öğle saatlerinde de Genelkurmay ara geçiş kapılarının kimler tarafından kapatıldığına ve anahtarların kimlerde olduğuna ilişkin bilgi topladığı anlatıldı.
15 Temmuz darbe girişiminde üst düzey komutanların özel kalem bürolarında görev yapan personel ile emir subaylarının aktif rol aldığı ortaya çıkmıştı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Özel Kalem Müdürü Kurmay Albay Ramazan Gözel, emir subayı Levent Türkkan, dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi’nin Özel Kalem Müdürü Erkan Öktem, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler’in Özel Kalem Müdürü şüpheli Kurmay Yarbay Bünyamin Tuner ile emir subayı Binbaşı Mehmet Akkurt'un darbe girişiminin başaktörleri arasında yer aldıkları iddia edilmişti.
Bu isimlerden biri de Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın Özel Kalem Müdürü Kurmay Albay Tevfik Gök. Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca darbe girişimine ilişkin hazırlanan 'Çatı iddianamesi'nde Gök ile ilgili önemli tespitlere yer verildi. İddianamede, Gök’ün darbeye hazırlık kapsamında, Karargâh içi nöbetlere, olay günü öğle saatlerinde de Genelkurmay ara geçiş kapılarının kimler tarafından kapatıldığına ve anahtarların kimlerde olduğuna ilişkin bilgi topladığı anlatıldı.
"Zırhlı araç alıp geldi"
Gök’ün, 15 Temmuz saat 19.50’de Karargâh’ta bulunduğu, saat 20.00 sularında darbe saatinin öne alınmasının akabinde 28. Mekanize Tugay Komutanlığı’na gittiği anlatıldı. Gök’ün, darbe gecesi 28. Mekanize Tugay’ı ele geçiren darbeci grupla yaptığı görüşmenin ardından bir zırhlı araç temin ederek, Genelkurmay Karargâhı’na döndüğü ifade edildi. Gök’ün, Karargâh’ta Milli Savunma Bakanı Işık’a bilgi akışını engellediği belirtilen iddianamede, gece boyunca ve sabah saatlerinde darbe faaliyetine devam ettiği vurgulandı. İddianamede, 28 Temmuz 2016’da TSK’dan ihraç edilen Gök için “FETÖ’nün planlayıp, sevk ve idare ettiği darbe teşebbüsü fiillerine ‘fail’ sıfatıyla katılan şüphelinin, örgüt üyesi olarak da kabul edilmesinde zorunluluk bulunduğu, Karargah’a getirdiği aracın niteliği ve eylemlerinin ulaştığı boyut dikkate alınarak, Karargâh içindeki darbeye teşebbüs eylemine yönelik işlenen tüm suçlardan sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır” denildi.
Gök’ün habercisi olan Ali S.’nin de tanık olarak ifadesi alındı. Ali S. özetle şunları söyledi: "20.30-21.00 sularında 28. Tugay Komutanlığı’na gitmek üzere birlikten çıktık. Tugay’da kamuflajlı ve rütbeli bir personelle konuştu. Rütbeli personelin telefonla konuşurken, ‘Genelkurmay Başkanlığı’na baskın var, tüm birliklere haber verin, zırhlı araçlar Genelkurmay’a’ dediğini duydum. Tugay’ın önünde bekleyen zırhlı araçların yanına gittik. Araca binerek, ‘Aracın dörtlülerini yak, zırhlı araç bizi takip edecek, Genelkurmay’a gidiyoruz, aracı kuzey nizamiyeden sokacağız’ dedi. Kuzey nizamiyeye geldiğimizde Emir Subayı Serdar Binbaşı sivil olarak oradaydı. ‘Komutanım içeride çatışma var gireni vuruyorlar’ dedi. Gök, ‘Bir şey olmaz, sen karışma’ deyip zırhlı aracı öne alarak önden girmelerini, bizim de arkalarından gireceğimizi söyledi. Kapıdakiler bize silah doğrulttu. Gök onları sakinleştirdi. İçeri giren zırhlı aracın kendilerine ait olduğunu ve kuzey nizamiye önünde duracağını söyledi. Milli Savunma Bakanlığı’na gittik. Nöbetçi Hava Astsubayı ‘Komutanım isterseniz silah vereyim, sizinle geleyim’ dedi. 26 No’lu kapının oraya gittik. Orada özel tim etrafımızı çevirdi. Araçtan inen Gök, ‘Hava astsubaya silahını bırak, bir şey olmaz beni dinle’ dedi. Silah bırakınca astsubayı kelepçelediler. Yere çömelen Gök, ‘Başkanlığa çıkacağım haber verin’ dedi. Bir kişi geldi, Gök içeri girdi."
Gök’ün, Karargâh’taki faaliyetleri de güvenlik kameralarından tespit edildi. Görüntülere göre Gök, 15 Temmuz 2016 saat 22.46’da Genelkurmay binasına giriyor. 16 Temmuz 2016 saat 02.31’de Karargâh binası makam katı koridorunda, saat 02.39’da Genelkurmay bahçesinde, saat 10.21’de Genelkurmay bahçesinde bir grup askerle sivil kıyafetli olarak görülüyor. 201 No’lu sanık Gök şu an firari konumda.
16 Temmuz sabahı Tevfik Gök, Genelkurmay’dan sivil kıyafetle çıkarken kameraya böyle yansımıştı.
İddianamede, sıkıyönetim direktiflerinde Mehmet Partigöç ile ismi yer alan Cemil Turhan’ın 15 Temmuz’dan bir gün önce şüpheliler Hüseyin Ömür ve Kenan Şimşek’i, Mesaj ve Evrak Dağıtım Sistemi (MEDAS) üzerinden mesajların nasıl gönderildiği konusunda bilgi toplamaları için görevlendirdiği belirtildi. Mesaj gönderilen odanın anahtarından bir tane yapılması için de talimat verdiği kaydedildi.
Saat 21.29 civarında cuntacı Cemil Turhan yanındaki Özel Kuvvetler ekibiyle MEDAS vasıtasıyla hukuka aykırı darbe mesajlarının çekildiği Orbay Salonu’na geldi. Elinde tabancı bulunan Turhan, kendilerine direnilmesi üzerine uzaklaşarak Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanlığı idari bölümüne geçti. Muharebe Merkezi, daha sonra cuntacılar tarafından ele geçirilince Turhan tekrar Orbay Salonu’na geçerek, MEDAS üzerinden saat 21.37’de “Hazırlık İkazı ve Birlik İntikali”, “Zırhlı Muhabere Aracı İntikali”, “Atama”, “Katılışlar”, “Sıkıyönetim Direktifi” konulu mesajları ilgili yerlere gönderdi.