T24 Ankara
Osman Kavala’nın 2 yıl önce gezi davasından beraat ettiği gün, daha önce resen tahliye edildiği 15 Temmuz dosyasından tekrar tutuklanmasını sosyal medya hesabı üzerinden eleştiren avukat Aslı Kazan, Kavala dosyasının eski savcısı olan Adalet Bakan Yardımcısı Hasan Yılmaz’a hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada beraat etti.
Avukat Aslı Kazan, HSK’nın Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala dosyasında tutuklama talep eden ve tutuklama kararı veren savcı ve hakimlerin listesini istemesinin ardından yaptığı paylaşımda, “Hâkimler ve Savcılar Kurulu, Osman Kavala'yı tutuklayan hakimlerin listesini soruyor. Ama unutulmasın. Kavala o dosyadan tahliye oldu. Kavala'yı tekrar tutuklamaya sevk eden ve yanlı/delilsiz iddianame hazırlayan Hasan Yılmaz HSK 1. Daire üyesi. Haksız tutuklatan, haksız tutuklayandan hesap mı soracak?” demişti. Yılmaz’ın şikayeti üzerine jet hızıyla soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da avukat Kazan hakkında, hakaret iddiasıyla dava açmıştı. Davanın karar duruşması Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmaya, Aslı Kazan ile avukatlar Turgut Kazan, İlhan Cihaner, Bülent Yücetürk, Özgecan Gedikoğlu ve Serdar Laçin ile müşteki Hasan Yılmaz’ın avukatı Muhammet Aydın katıldı. Duruşmayı T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın da izledi. Duruşmada mütalaa veren savcı, suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Kazan’ın beraatını talep etti. Mütalaaya karşı sözleri sorulan müşteki avukatı Aydın ise, Kazan’ın beyanlarının suç isnadı niteliğinde olduğunu ve müvekkilini küçük düşürdüğünü iddia ederek, cezalandırılmasını istedi.
Son sözü sorulan Aslı Kazan da savcı mütalaasına katıldığını belirterek beraat kararı verilmesini talep etti. Daha sonra söz alan Kazan’ın avukatı Turgut Kazan, müştekinin şikayet dilekçesinde atıfta bulunulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarının da daha önce verilen ihlal kararlarından alıntılandığını ifade etti. Hakkında re’sen tahliye kararı verilmesine karşın Kavala’nın serbest bırakılmadığını ve ertesi gün de Yılmaz’ın talimatıyla tutuklamaya sevk edilerek bir kez daha tutuklandığını anımsatan Turgut Kazan, “Bizim bir hukukçu olarak bütün bunları eleştirme hakkımız elbette vardır. Beraat talep ediyoruz” dedi.
Kazan’ın ardından konuşan avukat İlhan Cihaner de iddianamede müştekinin kimliği için “cumhuriyet savcısı kökenli kamu görevlisi” tanımlaması yapıldığını ifade ederek, “Müvekkilimin twitlerindeki tespitler müştekinin savcı yada kamu görevlisi olmasıyla değil yaptığı işlemlerle ilgilidir. Savcıların yaptığı işlemlere kutsal metinler muamelesi yapıp iddianamedeki gibi “delilsiz” sözünü suç sayarsak, bu suçu şu an Türkiye’de on binlerce hakim savcı ve avukatın da işlediğini kabul etmiş oluruz. Türkiye’de ne yazık ki hakaret suçlarına, Cumhurbaşkanına hakaret suçlarından bir bakış açısı var. Bu nedenle bu davada verilecek bir beraat kararı ile Adalet Bakanı Yardımcısının müşteki olduğu davada da beraat verilebileceğini göstermek ve bunun bir umut olmasını istiyoruz” diye konuştu.
Daha sonra konuşan avukat Bülent Yücetürk ise iddianameye karşı savunma yapmanın hem çok zor hem de çok kolay olduğunu ifade ederek, “Kolay çünkü iddianameyi yazan savcı da işin içinden çıkamamış ve sadece müştekinin adalet bakanı yardımcısı olması üzerinden hareket etmiş. Ama aynı zamanda zor çünkü Kafka vari bir karmaşa var. Biz suçun unsurlarının oluşmadığı kanatindeyiz, müvekkilimin beraatını talep ediyoruz” dedi.
Son sözlerin ardından kararı açıklayan mahkeme hakimi de Aslı Kazan’ın beraatına hükmetti.