KCK savcısı iddianamesinde , Abdullah Öcalan'ın kitabında 'Urfa'dan çıkışını Hz. İbrahim'in İbrani kabilesinden çıkışına, yakalanması sürecini de Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesine' benzetmesini trajikomik olarak nitelendirdi.
KCK iddianamesinde Abdullah Öcalan tarafından kaleme alınan Demokratik Uygarlık Manifestosu adlı kitapta Öcalan'ın kendisini 'maskeli ve maskesiz tanrılar ile örtük ve çıplak krallar içerisinde Kürt toplumunun her şeyini düşünen, planlayan, onlar için acı çeken ve onlara özgürlük yolunu açan, kapitalist uygarlıkların vahşiliği karşısında Ortadoğu'daki Kürt halklarının haklarını ve geleceklerini korumaya çalışan bir önder olarak tanımladığı da anlatıldı.
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen tarafından hazırlanan iddianamede şu ilginç ifadelere yer verildi: "Hatta Öcalan, 'Urfa'dan çıkışını Hz. İbrahim'in İbrani kabilesinden çıkışına, yakalanması sürecini de Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesine' benzeterek kendisini kutsamakta ve kendisine mitolojik ve cinsiyetsiz bir yarı tanrı sıfatı vermeye bile çalışmaktadır. Dolayısıyla sözleşmede önderlik olarak cisimleştirilmeye çalışılan Öcalan'a hem fiziki hem de ruhani bir kimlik kazandırılmakta, Kürt halklarının tek ve evrensel temsilcisi olarak lanse edilmekte, Öcalan üzerinden Kürt toplumu belirli bir refleks düzeyinde tutulmaya çalışılmaktadır."
Öcalan'ın kendine yönelik bu kutsamalarının kendi geçmişi ve düşünce dünyasıyla çeliştiği ifade edilen iddianamede, "Nitekim PKK terör örgütünün oluşturulma ve kuruluş aşamalarında yardım ve desteğini gördüğü ve halende himayelerini görmeye devam ettiği gerek iç ve gerekse dış odaklı derin güçlerin hissedilen varlığı PKK/KCK terör örgütü liderinin Kürt halkının kurtuluşu için kendini feda etmiş bir kurtarıcı olduğu söylemini yalanlamakta, aslında bölücü odakların ülkeyi sonu gelmez bir kardeş kavgasına sokmak için sahneledikleri tiyatroda ki oyunculardan biri olduğunu göstermektedir" denildi.
Öcalan'ın kendisini Hz. ibrahim'e benzetmesinin 'trajikomik' olduğu belirtilen iddanamede bunun gerekçesi ise, "Çünkü iddianamenin değişik yerlerinde belirtildiği üzere kendisi Kürt halkının geri kalışından ve diğer mağduriyetlerinden din faktörünü mesul tutmaktadır. Böylesi birinin kendini halk nezdinde kutsal kabul edilen kavramlarla özdeşleştirmeye çalışması ise sadece istismardır" ifadeleriyle gerekçelendirildi.