Savcı Öz'den Erdoğan ve Efkan Ala'ya suç duyurusu

Savcı Öz'den Erdoğan ve Efkan Ala'ya suç duyurusu

Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, İstanbul Çağlayan Adliyesi'ne giderek Başbakan Erdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay hakkında suç duyurusunda bulundu.

Çıkışta açıklama yapan Öz, geçmişte hukuka aykırı hiçbir işlem yapmadıklarını söyledi.

Ergenekon davasının savcılığını yapan Zekeriya Öz, adliyeye avukatı ile birlikte geldi. "Kanunsuz hiçbir işlem yapmadık." diyen Öz, "Kaçtı, göçtü tarzında hakkımızda alçakça iddialar var. Kahraman polisler kaçmadığı gibi biz buradayız." ifadelerini kullandı.

 

7 maddelik yazılı açıklama

 

Öz açıklamasının ardından yazılı olarak 7 maddeden oluşan bir yazılı açıklamayı da avukatı aracılığı ile basın mensuplarına dağıttı. Öz'ün açıklamasından: "7 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarından sonra yürütme organının üyelerinin söylemleri ve eylemleri ile aynı doğrultuda hareket eden ve bu bağlamda yolsuzlukların soruşturulmasının önüne geçilmesi ve kapatılması için cansiperane bir gayret içinde olan yazılı ve görsel medyanın bir kısmının şahsımı doğrudan hedef alan ve basın özgürlüğü sınırları içinde değerlendirilmesi mümkün olmayan saldırıları ile bu saldırılarla aynı merkezden idare edildiği izlenimini verecek şekilde yürütme organının her seviyedeki üyeleri tarafından yolsuzluk operasyonunda görev alan emniyet görevlilerine yönelik yapılan ve benzersiz hukuk katliamı olarak tarihte şimdiden yerini alan 22 Temmuz operasyonundan önce medyada operasyon yapılacağına yönelik yargı bağımsızlığını ayaklar altına alacak ve yargının tamamen yürütmenin emrinde hareket ettiği kanaatini doğrudan açıklamaları ve emniyet görevlilerine yönelik yapılan operasyondan sonra hakim ve savcılara yönelik olarak da operasyonun genişleyeceğine yönelik uluslar arası belgeler ile anayasamızın ve 2802 sayılı kanun başta olmak üzere yürürlükte bulunan mevzuatımızdan haberdar olunmadığı açık olan beyazları üzerine adına görev yaptığım milletimin doğru bilgilendirilmesi adına açıklamanın yapılması zorunluluğu doğmuştur.

1-Yakın tarihte kamuoyu tarafından da yakından takip edilen ve ülkemizdeki demokrasinin üzerindeki her türlü vesayetin sona erdirilmesine yaptığı katkılar insaf sahibi herkes tarafından bilinen soruşturmalarda görev almış Cumhuriyet savcıları ile gerek soruşturma aşamasındaki mahkeme kararlarına imza atan gerekse bu dosyaların kovuşturma aşamasında yargılamayı yürüten hakimler, iftira boyutuna ulaşan gerçek dışı iddialar ile belirli kesimlerin hedef haline getirilmektedir.

2- Medya destekli bu saldırıların amacının yolsuzluk soruşturmalarını gündem değiştirerek unutturmak ve işini yasalara uygun biçimde yapmaya çalışan yargı mensupları aleyhine olumsuz algı oluşturmaktadır.

3- Bu saldırılar ile Anayasamızda yasama ve yargı ile birlikte devletin üç temel erkinden birisi olan yürütme organı tarafından anayasal kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı biçimde yargı erki mensupları üzerinde baskı oluşturulmaktadır.

4- Öncelikle görevimi kanunların verdiği yetkiye ve hukuka uygun olarak yerine getirdiğimi belirtmek isterim. Aynı soruşturma dosyalarında birlikte görev almak ya da aynı adliyede çalışmak vesilesi ile tanıdığım şu anda benimle aynı saldırılara maruz kalan hakim ve savcıların da hukuk dışına çıkmadan görevlerini fedakarca yerine getirme çabası içinde olduklarına yakinen şahidim. Görevimi yerine getirirken yasaların verdiği yetkiler dışında hiçbir yetki kullanmadım ve kimseden emir ve talimat almadım. Hukuk dışı taleplere de her zaman dik durdum.

5- 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda hakim ve savcılar hakkındaki soruşturmaların nasıl yapılacağı ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Buna rağmen yürütme organının bazı mensupları ve algı oluşturmaya çalışan bir kısım medya kuruluşları tarafından hakim ve savcılara yönelik operasyon yapılacağından bahsedilerek bağımsız yargı mensupları korkutulmaya ve sindirilmeye çalışılmaktadır. Bununla birlikte tüm baskılara rağmen yargı mensupların korkmadan çekinmeden hukukun yanında yer alacağına dair inancımı koruduğumu belirtmek istiyorum.

6- Yaşanılan bu süreçte başta yürütme organı mensupları olmak üzere herkesin yargıya olan güvenin korunması için hassasiyet göstermesi gerekmektedir. Yıpratılmış ve baskılarla sindirilmiş bir yargının demokratik bir hukuk devletinde olmaması gerektiği herkesin malumudur.

7- Yürüttüğüm soruşturmalardan dolayı bugüne kadar birçok tehdit aldım. Bu tehditlere aldırmadan ve korkmadan millet adına yürüttüğüm mesleğimi yürütme organının bir kısım üyeleri ile onların eylem ve söylemleri ile aynı doğrultuda yayın yapan medya mensuplarının saldırıları sonrasında korkmadan yürütmeye devam edeceğimin bilinmesini istiyorum. Uluslararası standartlara ulaşmış demokratik bir hukuk devletine biran evvel ulaşılması ve hangi kesimden olursa olsun yaşanan insan hakları ihlallerinin en kısa sürede sona ermesi temennisi ile kamuoyuna saygı ile duyurulur."