Kumburgaz'da 58 gün önce deniz bisikletiyle açılarak kaybolan 5 gençten 4'üne hala ulaşılamazken denizde gençlere yardım etmediği için suçlanan İDO kaptanının savcılık sorgusuna ulaşıldı. Savcı kaptana “Düşman bile olsa dönüp alacaktın” dedi.
Kumburgaz'da 58 gün önce kiraladıkları deniz bisikletiyle denize açılarak kaybolan 5 gençten 4'ünün cansız bedenine ulaşılamadı. Aileler en azından oğullarının mezarı olması için cesetlerin bulunmasını isterken denizde gençlere yardım etmediği için suçlanan İDO kaptanına savcının sorduğu kritik sorulara ve aldığı cevaplara ulaşıldı. Gençlere fırtına nedeniyle yardım etmediğini belirten Kaptan Yavuz Yılmaz'a savcı İDO'nun gönderdiği resmi yazıyla yanıt verdi. Yazıya göre olay yerinde fırtına yok.
Vatan Gazetesi'nden Çağdaş Ulus'un haberine göre, olayın duyulmasıyla, ruhsatsız deniz bisikleti işlettiği iddia edilen Sinan Önügören tutuklandı. Ancak, 3 Eylül tarihinde delil yetersizliğinden Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakıldı. Kayıp yakını aileler, Önügören'in serbest bırakılmasına büyük tepki gösterirken, tekrar tutuklama talebiyle mahkemeye başvurdu. Ardından acılı aileler, gençlerin denizde boğulduğunu görüp yardım etmeyen İDO kaptanı hakkında suç duyurusunda bulundu. Konuyla ilgili soruşturma başlatan savcılık; soruşturmayı İDO kaptanı üzerinde yoğunlaştırdı. Vapurun kamera kayıtlarına el koyan savcılık İDO kaptanının seyir defterini de inceleme altına aldı.
Denizde gençlere yardım etmediği için suçlanan İDO kaptanının ifadesini alan Büyükçekmece Başsavcılığının kaptan Yavuz Yılmaz'a sorduğu kritik sorulara ve kaptanın yanıtlarına ulaştı.
İşte o sorular ve yanıtları:
Savcı: Denizde Can ve mal koruma hakkındaki kanununa göre: "Her kaptan denizde can tehlikesine uğramış olarak rast geldiği kimselere düşman bile olsa kendi gemisini kendi adamlarını ve yolcusunu ciddi bir tehlikeye atmaksızın her yardımı yapmakla görevlidir" hükmüne rağmen neden deniz otobüsünü geri çevirerek yardıma gitmediniz?
Kaptan: Kontrol ettiğimizde kimseyi görmedik. Hava durumu da fırtınalı olup 449 yolcumuz olduğu için geminin ve yolcuların hayatını tehlikeye atmamak için geri dönmedim.
Savcı: Her ne kadar savunmanızda hava muhalefetini gerekçe göstererek yardım etmediğinizi söyleseniz de İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş'den gelen 27/08/2014 tarihli yazıda olay günü Marmara'nın Kıyısında (olayın yaşandığı yer Kuzey Marmara) fırtına nedeniyle sefer iptali olmadığı ve seferlerin etkilenmediği yazısı ile ilgili açıklamanız nedir?
Kaptan: İDO'nun Kuzey Marmara'da seferi yoktur. Güney Marmara'da seferi vardır. Güney Marmara'da o gün 13 sefer iptal olmuştur
Savcı: Meteoroloji Genel Müdürlüğünde 17 Ağustos tarihinde ölçülen en yüksek rüzgar hızı Silivri ve Florya’da (olayın yaşandığı bölgeye en yakın yer) 56 km/saat olduğu olayın olduğu yere biraz daha uzak mesafede olan Marmara Ereğlisi'nde 101 km/saattir. Bu durum fırtınayı işaret etmeyecektir.
Kaptan: Marmara Ereğlisi'ndeki 101 km/saattlik ölçüm fırtınanın göstergesidir. İDO'dan başsavcılığınıza AKOM'dan alınan veri gönderilmiştir. AKOM'un fırtına uyarı yazısındaki fırtına uyarısındaki rakam 62-74 km saattir. Bu fırtına olarak sınıflandırılır.
Ailelerin avukatı Gamze Sarıyel,"Önce gördüğü gençleri feribota almayıp ölüme terk eden kaptan, daha sonra kurtarmaya gidecek sahil güvenliğe de bölgenin koordinatlarını vermeyerek suç işlemiştir. Şimdi savcılık vapurun kamera kayıtlarına el koyup İDO kaptanının seyir defterini de inceleme altına aldı. El konulan tüm teçhizatı bilirkişi inceliyor. Sonucu bekliyoruz. Ama unutulmamalıdır ki İDO kaptanı dahil gençlere deniz bisikletlerini kiralayan işletme de suçludur" dedi.
5 mahalle arkadaşı genç, Kamiloba sahiline gelerek deniz bisikleti kiraladı. Bir süre sonra denizde gözden kaybolan gençlerden yalnızca Serdar Demir'in (25) cesedi 24 Ağustos tarihinde Marmara Adası yakınlarındaki Gündoğdu Köyü sahilinde bulundu. Ancak diğer 4 gençten aradan geçen iki aya rağmen haber alınamadı.