T24 - İrtica ile Mücadele Eylem Planı"yla ilgili savcılık 6 subayı ifadeye çağırdı. Ayrıca eylem planının hazırlandığı daha sonrasında ise hafızaları silindiği iddia edilen 35 bilgisayar da savcılık tarafından istendi.'İrtica ile mücadele eylem planı'nın 'ıslak imzalı' orijinal belgesini Ergenekon savcılarına gönderen muvazzaf subayın, 5 sayfalık mektubunda 'cunta'yı da ihbar ettiği iddia ediliyor. Söz konusu mektupta adı geçen 6 asker ifadeye çağrıldı.Bazı gazetelerde yer alan mektuba göre, eylem planının basına yansımasının ardından belgenin hazırlanmasında kullanılan tüm bilgisayarlar temizlendi, 40 torba evrak yakıldı. Mekubu savcılara ulaştıran subay, "TSK'ya bir hizmetim daha olsun istedim" dedi.Bugün bazı gazetelerde yer alan mektupta subay belgenin kamuoyuna yansımasının ardından, üst rütbeli askerler ve uzmanlar gözetiminde belge ve bilgilerin nasıl temizlendiğini anlattı.Mektuptaki iddialara göre, plandan Genelkurmay Başkanı da haberdardı ve sivil savcılığın olaya el koyması gündeme gelince, tüm bilgisayalar, özel programlarla 35 kez geri getirelemeyecek şekilde silindi, bilgisayar ve harddiskleri savcılığa, tüm temizleme işlemleri gerçekleştirildikten sonra gönderildi.Mektuba göre plan, Orgeneral Hasan Iğsız'ın emriyle hazırlandı.Mektubu yollayan subay istenirse tanıklık da edeceğini belirtti.Belge ve tartışmalar İrticayla Mücadele Planı, Taraf gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli sayısıyla gündeme gelmişti. Belgede, AKP ve Fethullah Gülen cemaatini yıpratmak için yapılması gerekenler sıralanıyordu.'AKP ve Gülen'i Bitirme Planı' başlıklı haberde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, bir şüphelinin ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen bir belgeye istinaden, Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü'nde 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' adı altında bir çalışma yapıldığı belirtiliyordu.Çalışmayı içeren belgenin altında 3. Bilgi Destek Şube Müdürü Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'in paraf ve imzasının bulunduğu iddia edilmiş ve belgeye ait fotokopiler yer almıştı.Taraf gazetesinde yayımlanan haber üzerine Genelkurmay Başkanlığı'nca soruşturma emri verilmiş ve aynı gün Askeri Savcılık tarafından olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı.Albay Dursun Çiçek "örgüt üyeliği" suçlaması ile tutuklanmış ve Hasdal Askeri Cezaevi'ne konulmuştu. Kurmay Albay Dursun Çiçek tutuklanmasının ardından 24 saat geçmeden avukatlarının tutukluluğa yaptığı itiraz üzerine tahliye edilmişti.Belgenin sahte olmasının anlaşılması üzerine, askeri savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti.Genelkurmay Başkanlığı, doğruluğu ortaya konulamayan belgeyi üretenler, sızdıranlar ve yayımlayanlar hakkında gerekli soruşturmanın yapılması amacıyla dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi kararlaştırmış ve "Sahte belge üretenler yargılansın" demişti.