T24 - Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, Ergenekon soruşturması kapsamında başta Nedim Şener ve Ahmet Şık olmak üzere gazetecilere yapılan operasyonlara yönelik tepkiler üzerine elde edilen bilgi ve belgelerin suç isnadı için yeterli olup olmadığı konusunda değerlendirme sorumluluğunun savcılığa ait olduğunu açıkladı. Öz tarafından yapılan yazılı açıklamada, soruşturmanın gazetecilik görevi ve yazdıkları ya da yazacakları kitaplarla ilgili olmadığı belirtilerek, yapılan uygulama için "Bu aşamada açıklanması mümkün bulunmayan bir kısım delillerin değerlendirilmesi sonucu yapılması zorunlu hale gelen hukuksal bir işlemdir" denildi. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılardan Zekeriya Öz, gazetecilerin gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla birlikte yükselen tepkiler üzerine bugün yazılı bir açıklama yaptı.
Savcı Zekeriya Öz, adliyede görev yapan gazetcileri çağırarak imzalı bilgi notu dağıttı. Savcı Öz'ün açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
''Yürütülmekte olan soruşturma, bir kısım basın mensubunun gazetecilik görevleri, yazdıkları, yazacakları yazılar, kitapları ve ileri sürdükleri görüşlerle ilgili olmayıp 'Ergenekon' terör örgütü soruşturması kapsamında elde edilen ve soruşturmanın gizliliği nedeniyle bu aşamada açıklanması mümkün bulunmayan bir kısım delillerin değerlendirilmesi sonucu yapılması zorunlu hale gelen hukuksal bir işlemdir. Esasen cumhuriyet savcılığının hukuksal gerekliliğinin dışında herhangi bir amaç ve saikle hareket ettiğinin, edeceğinin kabulü ve kamuoyunun bu yönde asılsız değerlendirmelerle yönlendirilmeye çalışılması, büyük bir titizlikle ve ciddiyetle yürüttüğümüz soruşturmaya zarar vereceği gibi adı geçen terör örgütünün hedef ve amaçlarına katkı sağlayacağı açıktır.''
Bu yöndeki yayınların özenle izlendiği, hassasiyetle değerlendirildiği belirtilen açıklamada, ''Suçluluğu sabit oluncaya kadar herkesin masum olduğunu ifade eden 'masumiyet karinesi' şüphesiz tarafımızca da en az bu değerlendirmeleri yapan kişiler kadar bilinmekte ve öncelikle gözetilmektedir'' ifadesine yer verildi.
Herkesin kanun önünde eşit olduğunun unutulmaması gerektiği ifade edilen açıklamada, şu görüşler dile getirildi:
''Hiçbir kişi veya zümreye ayrıcalık tanınamaz. Kimse suç işleme ayrıcalığına sahip olmadığı gibi, mesleği veya makamı nedeniyle de ayrıcalıklı muameleye tabi tutulamaz. Yürütülen soruşturma kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerin suç isnadı için yeterli olup olmadığı konusunda değerlendirme sorumluluğu, görev ve yetkilerini kanunlardan alan savcılığımıza aittir. Soruşturmanın içeriği ve elde edilen deliller hakkında hiçbir bilgisi bulunmayan, bulunması da esasen mümkün olmayan kişilerin daha operasyonun ilk dakikalarından itibaren soruşturma makamlarını suçlayan ve tehdit eden değerlendirmelere girmeleri dikkati çekicidir. Bu görevi yerine getirirken hiçbir makam ve merci tarafımıza emir ve talimat veremez, yönlendirmede bulunamaz, sorumluluk sahibi herkes bu yöndeki davranış ve değerlendirmelerden titizlikle kaçınmalıdır. Soruşturmanın süratle sonuçlandırılması için gerekli olan çalışmalar büyük bir titizlikle yürütülmektedir.''