Savcıya 'kan kusuyorum' dedi, öldü

Savcıya 'kan kusuyorum' dedi, öldü

T24 - Akciğer kanseri mahkûm Avni Karabulut ölmeden önce savcıya yazdığı dilekçede, “İki gündür kan kusmaktayım. Tam iki lavabo dolusu kan kusmuşumdur. Hastaneye götürülmem için 1.5 saat beklememi söylediler. Eğer bu 1.5 saat içinde ölmezsem bana kan verilsin, ilgilenilsin. Saygılarımla arz ederim” demesinin ardından hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Adam yaralamaktan Ümraniye Cezaevi’nde olan 74 yaşındaki Avni Karabulut'un ailesi, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’na ihmal nedeniyle dava açacak.

Taraf'ın haberine göre; cezaevinde sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirenlere bir yenisi eklendi. Kelimenin tam anlamıyla göz göre gelen bir ölüm yaşandı demir parmaklıklar ardında. Yaşamını yitiren 30. mahkûm oldu Avni Karabulut. Bir yaralama olayına karıştığı iddiasıyla geçtiğimiz mart ayında bir yıllık hapis cezasını çekmek üzere tutuklandı. Karabulut’a Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Paşabahçe ve Pendik Devlet Hastaneleri’nden de hastalığına ilişkin raporlar verildi. Karabulut’un çocukları da babalarının durumunu dilekçe ile Ümraniye Cezaevi yönetimine aktardı. Hastane raporlarını cezaevi yönetimine sunan aile, “Hastanın Adli Tıp Kurumu tarafından incelenip cezasını hangi şartlarda çekmesinin uygun olduğu hususunda karar verilmesini” istedi.

Ölümünü yazdı

Ailenin girişimleri ile hastaneye getirip götürülen Avni Karabulut’a yatış izni verilmeyince her seferinde yeniden cezaevine gönderildi. Karabulut en son 18 ekim günü Ümraniye Cezaevi Savcılığı’na bir dilekçe vererek, hastaneye sevkinin yapılmasını istedi. Yaşlı adamın geride bıraktığı son satırlar adeta ölümünün habercisiydi: “İki gündür kan kusmaktayım. Tam iki lavabo dolusu kan kusmuşumdur. 16 Ekim 2011 tarihinde gece 01.30’da hastaneye sevkim yapılıp hastaneye gittim. Saat 05.00 sabah tekrardan hastaneye gitmek için geri getirildim. Hastaneye gittiğimde ise ring arabasından inmeden cezaevine geri getirildim. Gece sabaha karşı gene bir lavabo dolusu kan kustum. Hastaneye gitmem için memur beyden rica etmeme rağmen 1.5 saat dayanmamı söyledi. Sayın savcım ben bu 1.5 saat içinde ölmezsem, bu dilekçe size ulaşırsa, ben kendime kan verilmesini veya ilgilenilmesini istiyorum. Saygılarımla arz ederim.”

İki bakanlığa dava

Bu dilekçenin ardından cezaevi savcılığı Karabulut’un hemen hastaneye sevk edilmesini istedi. Dr. Lütfi Kırdar Hastanesi’ne götürülen Karabulut yine yatırılmadı ve yeniden cezaevine gönderildi. Karabulut o gece yaşamını yitirdi. Karabulut’un avukatı Fazıl Ahmet Tamer, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı hakkında “görevi ihmal” suçlamasıyla suç duyurusunda bulunacak ve aile adına iki bakanlığa tazminat davası açacak.

Cumhurbaşkanı Gül, iki mahkûmu affetti

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mehmet Akdoğan ile Abdulkadir Demir adlı iki hükümlüyü affettiğini açıkladı. Adli Tıp Kurumu, Çankırı’da ruhsatsız silah taşıma suçundan 10 ay üç gün hapis cezasına çarptırılan Mehmet Akdoğan ile Siverek’te ruhsatsız silah taşıma suçundan dört yıl iki ay hapis cezası alan Abdulkadir Demir’in “sürekli hastalık hali’’ kapsamında olduğuna dair rapor verdi. Rapor üzerine Gül, Anayasa’nın kendisine verdiği af yetkisini kullanarak iki hükümlünün cezasını ortadan kaldırdı.