"Sayıştay raporuyla 5 belediyede vurgun yapıldığı belgelendi"

"Sayıştay raporuyla 5 belediyede vurgun yapıldığı belgelendi"

Cumhuriyet gazetesi yazarı Çiğdem Toker, Sayıştay’ın 2014 Maliye raporunun, Hazine arazilerinin, iktidar belediyelerine ve o belediyelerin kiraladığı kişi ve şirketlere rant kapısı haline getirildiğini belgelediğini öne sürdü.

Sayıştay raporunda adı geçmeyen, Toker’in “Bakanlar Kurulu kararı numaralarından araştırarak saptadığım” dediği ve “vurgun yapıldığını” iddia ettiği belediyeler şöyle: Samsun, Trabzon, Beyoğlu, Ankara, Zeytinburnu.

Çiğdem Toker’in Cumhuriyet’te “Sayıştay yeni soygunu belgeledi” başlığıyla yayımlanan (7 Ekim 2015) yazısının tamamı şöyle:

Sayıştay’ı kutlamak lazım. Eli kolu bağlı halde yaptıkları için.

Küçük not: Sayıştay’ın yetkileri, 17 Aralık operasyonundan dokuz gün önce yönetmelik değişikliğiyle kısıtlandı. Denetimin belkemiği olan mali raporların Sayıştay’a gönderilmesi üç yıl ertelenerek.

Artık Sayıştay kamudaki yolsuzlukları eskisi gibi göremiyor.

Ama görebildikleri bile, vergilerimizin nasıl gasp edildiği hakkında fikir veriyor.

Üstelik akla gelmesi gereken son kurum olan Maliye üzerinden.

Sayıştay’ın 2014 Maliye raporu, Hazine arazilerinin, iktidar belediyelerine ve o belediyelerin kiraladığı kişi ve şirketlere nasıl birer rant kapısı haline getirildiğini belgeliyor.

Yöntem şöyle işliyor:

- Önce Bakanlar Kurulu, “Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun”a dayanarak karar alıyor.

- Bu kararla, göz dikilen şehirlerdeki Hazine arazileri bedelsiz olarak belediyelere devrediliyor. Hesapta, yıpranan varlıklar restore edilecek.

- Belediyeler de Hazine arazilerini “parsel parsel” özel kişilere kiralıyor. Lokanta, kafe, hediyelik eşya vs. gibi dükkânlar.

Yasaya göre elde ettiği gelirlerin tam yarısını Hazine’ye yatırmak zorunda.

Yanı sıra, yenileme şartıyla aldığı bu Hazine arazilerini 5 yıl sonra Hazine’ye geri vermesi.

Şimdi rapora gelelim:

Sayıştay raporunda anlattığım duruma uyan beş belediye yer alıyor.

İsimleri raporda yok. Bakanlar Kurulu kararı numaralarından araştırarak saptadığım ve şimdi aktaracağım belediyelerdeki vurgunlar özetle şöyle:

Samsun: Belediye, 2006’da devraldığı dokuz parsel Hazine arazisini bir şirkete devrediyor. Şirket, AVM, üç katlı 600 araç kapasiteli otopark yapıyor. Sayıştay tespitine göre şirketin ciro gelirleri üzerinden 77 bin 437 TL hasılat payı elde ettiği halde Hazine’ye yatırması gereken parayı yatırmıyor.

Trabzon: Hükümet, 2. derecede kentsel sit alanında kalan 16 parseli belediyeye 2013’te devrediyor. Sayıştay, devrin gerekçesi olan restorasyon ve yenilemenin 2006’da bittiğini söylüyor. Devirden önce Defterdarlık’ın çeşitli dernek ve vakıflara büro, çay bahçesi, fırın gibi kiralamaları feshetmediğini saptıyor. Taşınmaz belediye adına tescilli. Ama kiracılar karşılıksız olarak ticari birim kullanıyor. Belediye beş kuruş gelir elde etmiyor. Hazine adına gelir kaydedilmiyor.

Beyoğlu: Hükümet; Fransız Sokağı, Tophane Çıkmazı, Galata Kulesi çevresi, belediye binası çevresi, Bedrettin Mahallesi’ni kapsayan 17 parseli belediyeye devrediyor. 2008’de tapu tescili yapılıyor. Ancak beş yıl boyunca herhangi bir yenileşme projesi yapılmıyor. Belediye devirden sonra 91 bin 950 TL tahsilat yapmasına karşın Hazine payını yatırmıyor.

Zeytinburnu: 7 parsel 2006’da belediyeye devrediliyor. 2012’ye kadar parseller üzerinde herhangi bir yenileşme projesi yapılmamış. Beş yıl içinde proje yapılmayan Hazine arazisinin iadesi gerektiği halde yasaya aykırı olarak, belediye mülkiyetinde olduğu belirtiliyor. Sayıştay, Zeytinburnu Belediyesi’nin 2.5 milyon TL kira geliri elde ettiği halde Hazine payının yatırılmadığını saptıyor.

Ankara: 9 parsel 2006’da belediyeye devrediliyor. 2009’daki yürütmeyi durdurma kararıyla arazi belediyeden geri isteniyor. Ancak belediye vermiyor. Hiçbir yenileşme projesinin yapılmadığı saptanıyor. Daha önemlisi bu arazi, yasadaki sit veya koruma alanı bölgesinde olma koşulunu taşımıyor. Ancak hâlâ Hazine adına tescil yapılmıyor.

Sayıştay, Maliye’ye kibarca “kamu kaynaklarına sahip çık” diyor. Ama kime diyor?