Sayıştay uzmanları kamudaki yolsuzlukları yazdı

Sayıştay uzmanları kamudaki yolsuzlukları yazdı

Sayıştay uzmanları tarafından yapılan bir çalışmaya göre, kamuda en sık, ihale yolsuzlukları, takdir yetkisinin kötüye kullanılması, personel alımı ve personel istihdamındaki kayırmacılık ve ayrımcılık, kamu kaynaklarının israfı, kamu kaynakları ile hediye verilmesi, şahsi giderlerin kurum bütçelerinden karşılanması ve çalışanlara yönelik psikolojik taciz (mobbing) görülüyor.

Aynı zamanda Kamu Etik Kurulu Raportörü de olan Sayıştay Uzman Denetçisi Murat Altun ile Sayıştay Başdenetçileri Ahmet Sayer ve Abdulkadir Barutçu’nun hazırladığı çalışma, Sayıştay Dergisi’nde yayımlandı.

Uzmanların çalışmalarına göre, kamuda en sık, ihale yolsuzlukları, takdir yetkisinin kötüye kullanılması, personel alımı ve personel istihdamındaki kayırmacılık ve ayrımcılık, kamu kaynaklarının israfı, kamu kaynakları ile hediye verilmesi, şahsi giderlerin kurum bütçelerinden karşılanması ve çalışanlara yönelik psikolojik taciz (mobbing) görülüyor.

 

Siyasilerin etkisi

 

Birgün’den Nurcan Gökdemir’in haberine göre, davranışların nedenlerini de inceleyen uzmanlar bunları şöyle sıralıyor: “Kamuda etik kültürünün yerleşmemesi, siyasilerin bürokratik yapı üzerindeki etkisi, takdir yetkisinin keyfi kullanılışı, kamu yönetiminde saydamlık eksikliği, denetim yetersizliği, medya ve sivil toplumun etkinliğinin az oluşu.”

 

AKP döneminde artış

 

Uzmanlar, Kamu Etik Kurulu’na yapılan başvuruların son yıllarda büyük artış gösterdiğine de dikkat çekiyor. 2005-2012 yıllarında yapılan başvurular şikâyet konuları ve sayılarına göre şöyle sıralanıyor: Genel etik ilkelerine uygun davranmama: 258; Görev ihmal ve görevi kötüye kullanma: 217; Yolsuzluk ve usulsüzlük: 214; Kayırmacılık ve ayrımcılık: 152; Mobbing: 123; Kamu kaynaklarını kişisel çıkarları için kullanma: 76.

 

Etik dışı davranışlar

 

Personel alımı ve atamasındaki etik dışı davranışlar ise şöyle örneklendi: “Özel kalem müdürlüğünün memuriyete geçiş için kullanılması, mevzuata aykırı danışman alımı, ‘adrese teslim’ ilanlarla personel alınması, sınav ve eğitim şartının bir üst kadroya atanma yöntemiyle aşılması.” Diğer etik dışı davranışlara ise “Mobbing, uydurma bahanelerle soruşturma açılarak disiplin cezası verilmesi, takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılmaması, kamu araçlarının keyfi kullanımı, kamu kaynaklarıyla hediye verilmesi” örnekleri veriliyor.

Çalışmada, kamu yönetiminde en yaygın olarak görülen ve en fazla kamu zararına yol açan yolsuzlukların, kamu ihalelerinde yapılan yolsuzluklar olduğuna dikkat çekildi. Yolsuzluğa neden olan davranışlar ise 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarında ortaya atılan iddialar ile benzerlik taşıması bakımından oldukça dikkat çekici.

25 Aralık operasyonu içerisinde yer alan TÜRGEV’e ilişkin ihale karşılığında vakfa bağış yapılmasının şart koşulduğu iddia edilmişti. “İhale öncesinde ve sonrasında isteklilere ve yüklenicilere dernek, vakıf, spor kulüplerine ve yardım sandıklarına bağış yapılmasının şart koşulduğu” tespiti ile bu iddiaları da akıllara getiren çalışmada diğer bazı usulsüzlükler ise özetle şöyle sıralandı:

“İhale şartnamelerinin ‘adrese teslim’ olarak hazırlanması ve ihaleyi kazanan firmanın bunun karşılığı olarak ihale sürecindeki kamu görevlilerinin kişisel harcamalarını karşılaması; ihale katılım ve kazanma kriterlerinin açık olmaması; ihale kararı aşamasında üst düzey yöneticilerin müdahil tavırları; isteklilerin, ihaleyle ilgili bilgi ve belgelere uygun olmayan yollarla ulaşması; isteklilerin kendi aralarında gizli anlaşma yaparak teklif vermeleri; tekliflerin değerlendirilmesi ve onaylama sürecinde yanlı tutum takınılması.”