Seviye Belirleme Sınavı’nın (SBS) yerine getirilen Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi’ni uzmanlar değerlendirdi. Puan hesaplamada kullanılacak yöntemler, müfredatın nasıl işleneceği, öğrencilerin kaç sınava gireceğini değerlendiren eğitim uzmanları sistemin artılarını, eksilerini ve sürdürülebilirliği konusundaki fikirlerini söylediler. Eğitimcilerin en büyük kaygısı sınav güvenliği oldu. Sistemin en önemli artısı ise eğitimi sınav odaklı halden okul odaklı hale getirmesi.
Hürriyet gazetesinden Gönül Koca yeni eğitim öğretim sistemini uzmanlara sordu. Uzmanların görüşü şöyle:
ARTILARI: Öğretmen ve okul odaklı
1- Okulu ve öğretmeni ön plana çıkarabilir. 2- Öğrenciyi tek bir sınava bağımlı kılmıyor. 3- Aile-okul iletişimi artabilir. 4- Okul yöneticileri ve öğretmen performansları daha iyi değerlendirilebilir. 5- Eğitim sistemi sınav yerine okul odaklı hale dönebilir. 6- Öğretmenlere, kendi verdikleri notla öğrencilerinin merkezi sınavdan aldığı notları karşılaştırmasını sağlar. 7- Lise yerleştirmelerinde aynı puan aralığında çok yığılma olmaz. Yerleştirmeler daha kolay yapılabilir. 8- Okul notlarını, öğrencilerin diğer performansları da etkileyeceği için sınıfta kalmaya neden olmaz.
EKSİLERİ: Din kültürü sınavı mecburi
1- Bu sınavlar sıralama amacıyla kullanılacak. Bu tür sınavların sistemin değerlendirilmesi amacıyla kullanılması doğru değil. 2- Doğu ve Batı illerindeki öğrencilerin müfredat açısından aynı kazanımları elde etmesi mümkün değil. 3- Küçük yerlerde okul ve öğretmen sayısı az olduğu için, öğretmenler başka okullarda gözetmenlik yapsa da sınav güvenliği ve güvenirliği sağlanamaz. 4- Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden sınav yapılacak. Ateist ailelerin çocukların da sorun yaşanabilir. 5- Özel gereksinimi olan çocuklarla, diğer çocukların birlikte eğitim aldıkları kaynaştırma sınıflarında sorun yaşanabilir. 6- Öğretmenler, merkezi sınavlarla kendi performanslarının ilişkilendirileceği izlenimi edinirse, öğrenmede zorluk yaşayan öğrenciler daha geride kalabilir. Dezavantajlı öğrenciler, daha da dezavantajlı hale gelebilir. 7- Merkezi sınav sonuçları, öğretmenin sınav notundan yüksek olursa öğretmen üzerinde baskı yaratır. 8- Sınav sayısı artarsa dershane ihtiyacı da artar. 9- Büyük sınavın lojistiği çok sorunlar yaratabilir. 10- Sınavın maliyetinin kim tarafından karşılanacağı açık değil. 11- Müfredat her yerde aynı zaman diliminde işlenemeyeceği için bazı öğrenciler geride kalacak.
Alper Dinçer (Eğitim Reformu Girişimi Politika Analisti): Sınavlar eğitim kalitesini artırmaz. Eğer 2003’ten bugüne kadar eğitim sistemleriyle uğraşmak yerine eğitim kalitesini nasıl yükselteceğimizi düşünüp, okul yöneticileri ve öğretmenlere destek verseydik, o zaman bugün zaten sınav baskısını da, dershaneleri de konuşmuyor olacaktık. Zor ve doğru olanı yapmak yerine sınav sistemini değiştiriyoruz. Bu sistemin ömrünün uzun olacağını düşünmüyorum.
Selçuk Pehlivanoğlu (Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı): Beklentimiz bir ortaöğretim değişim reformunun açıklanmasıydı. Ortaöğretimi düzeltmeden, yükseköğretimi ve yükseköğretimin üstündeki sınav baskısını kaldırmamız mümkün değil. Maalesef bu düzenleme eskilerde olduğu gibi sorunun kaynağına, çözüme yönelik değil şekil şartları değiştirmeyi amaçlayan bir düzenlemedir.
Faruk Köprülü (ÖZ-DE-BİR Genel Başkanı): Dershanelere öğrenciler okuldaki başarılarını artırmak için de geliyor. Bu ihtiyaç bitmiş değil. Kaldı ki sınavlar her ne kadar merkezi olmayacak dense de merkezden yapılacak. Sınav sayısı 12’ye çıktı. Öğrencilerin başarılı olma arzusu bitmeyecek, dolayısıyla dershanelere olan ihtiyaç artarak devam edecektir.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın açıkladığı sistem şu değişiklikleri kapsıyor: Fen ve teknoloji, matematik, Türkçe, yabancı dil, din kültürü ve ahlak bilgisi ile inkılap tarihi ve Atatürkçülük olmak üzere 6 temel dersten 8’inci sınıflara sınav uygulanacak. 2 yazılısı olan derslerden 1’incisi, 3 yazılısı olan derslerden ise 2’ncisi bakanlık tarafından merkezi olarak yapılacak. Yazılılar her dönem 2 güne yayılacak, o günler okullar tatil edilecek. Sorular çoktan seçmeli olacak. Yanlış cevaplar doğruları etkilemeyecek. Ortaöğretime yerleştirmede, öğrencinin 6, 7 ve 8’inci sınıf yıl sonu başarı puanlarının aritmetik ortalamasının yüzde 30’u ile 8’inci sınıf ağırlıklandırılmış merkezi sınav puanının yüzde 70’inin toplamı kullanılacak. Özel okullara ayrıca bir sınav hakkı verilmeyecek. Din kültürü dersinden muaf olanlara, sosyal bilgilerden soru sorulacak.