Scholz Körfez turunda: Hedef enerjide iş birliğini artırmak

Scholz Körfez turunda: Hedef enerjide iş birliğini artırmak
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, enerji alanında yeni anlaşmalar yapma hedefiyle Körfez ülkelerini ziyaret ediyor. Dün Suudi Arabistan'da Veliaht Prens ile görüşen Scholz bugün de BAE ve Katar'da.Almanya Başbakanı Olaf Scholz, petrol ve doğal gaz ihracatçısı Körfez ülkeleriyle enerji alanında iş birliğini artırmayı hedefliyor. Bu kapsamda Körfez ülkelerini ziyaret eden Scholz, bugün Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'da temaslarda bulunuyor. Scholz, dün de Suudi Arabistan'da Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüştü.Rusya'nın Ukrayna saldırısından sonra yaşanan enerji krizi nedeniyle Alman hükümeti, söz konusu ülkelerle yeni enerji anlaşmaları yapmayı hedefliyor.LNG projeleri yoldaScholz, Cumartesi günü gerçekleştirdiği Suudi Arabistan ziyaretinden sonra Pazar günü ziyaretlerine BAE ve Katar ile devam ediyor. Scholz'un programında BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Katar Emiri Temim bin Hamed es-Sani ile görüşme yer alıyor. Olaf Scholz, Pazar günü Abu Dabi'den yaptığı açıklamada, BAE ile enerji sektöründeki işbirliğinin genişletilmesini istediklerini, dizel ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) projelerinin planlandığını belirtti.Ziyaret esnasında verdiği demeçte, çeşitli ve çok sayıda enerji tedarikçisiyle çalışmanın önemini vurgulayan Scholz, yalnızca bir tedarikçiye güvenmenin "bir daha asla olmayacağını" söyledi.Rusya'nın Ukrayna saldırısından önce Almanya doğal gazının yüzde 55'i Rusya'dan geliyordu. Savaşın başlamasından bu yana Almanya başka enerji kaynakları aramaya yönelirken, Rusya gaz tedarikini büyük ölçüde kesti. BAE, dünyadaki en büyük yedinci doğal gaz rezervine sahip ülke konumunda bulunuyor. Scholz'un ziyareti esnasında ülkelerin LNG sevkiyatı konusunda anlaşma imzalamaları bekleniyor.Suudi Arabistan'da Cemal Kaşıkçı cinayeti gündemdeydiAlmanya Başbakanı Scholz, Suudi Arabistan ziyareti esnasında gazetecilerin Muhammed bin Selman ile görüşmesinde Cemal Kaşıkçı cinayetinin gündeme gelip gelmediğine ilişkin sorusuna, "Vatandaş ve insan hakları ile ilgili tüm meseleleri görüştük. Böyle olması gerekiyordu. Konuşulmayan hiçbir şeyin kalmadığından emin olabilirsiniz" yanıtını verdi.Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı 2018 yılında Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmüştü. ABD istihbaratına göre, Veliaht Prens'in cinayeti onayladığı iddia edilmişti. Almanya dahil olmak üzere Batı ülkeleri cinayeti sert bir şekilde kınamıştı. Scholz'un ziyareti öncesinde hükümet tarafından yapılan açıklamalarda ise bu pozisyonda bir değişiklik olmadığı vurgulandı.Alman hükümetinden bir kaynağına göre, Suudi Arabistan'ın fosil yakıt ihracatçısı ve bölgesel güç olarak önemi, Veliaht Prensle sağlam iş ilişkisine ihtiyaç duyulduğu anlamına geliyor. Söz konusu kaynak, 37 yaşındaki Veliaht Prens'in "gelecek 10, 20 veya 30 yılda" Suudi Arabistan'ın siyasetine yön vereceğini de sözlerine ekledi.Enerji alanında iş birliğiHükümet kaynakları, Almanya'nın büyük oranlarda ithal edebileceği yenilenebilir enerji ile yeşil hidrojen gibi yeni teknolojiler konusunda da Suudi Arabistan ile işbirliğini genişletmek istediğini belirtiyor.Almanya Başbakanı Scholz da, Veliaht Prens ile yaptığı görüşmenin ardından Suudi Arabistan ile yıllardır süren ekonomik ve siyasi ilişkilere işaret ederek, bölgedeki gelişmeler ve "ekonomik ilişkilerdeki imkanlar" konusunda görüşmenin "doğru ve önemli" olduğunu belirtti.Enerji konusunda, gelecekte Suudi Arabistan'da üretilen hidrojenin Almanya'da kullanılmasının yeni fırsatlar yaratacağına işaret eden Scholz, "Petrol ve doğal gazda olduğu gibi, hidrojen üretiminin düzenlenmesi ve ihtiyaç duyulan yerlere götürülmesini sağlayacak büyük bir sanayinin kurulmasının dünya genelinde önemli" olduğunu vurguladı.Scholz, görüşmede ayrıca "Yerel ekonominin geliştirilmesi, petrol ve gaz kaynaklarının kullanımı ve hidrojen konusundaki gelişmelerde Alman şirketlerinin büyük bir rol oynamasını" da ele aldıklarını aktardı.Almanya Başbakanı Scholz, Veliaht Prens ile görüşmesinde Ukrayna konusunun da ele alındığını, Ukrayna'nın savunmasında ülkenin "bütünlüğü ve egemenliğinin" çok önemli olduğunu vurguladığını söyledi.