Sebebi tarım değil, en çok tarım etkileniyor

Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Akın Olgun, "tarım kesimi, yaşanan krizin nedeni olmamakla birlikte her zaman olduğu gibi krizden en çok etkilenen kesimlerden biri olma durumuyla karşı karşıyadır" dedi. Olgun yaptığı yazılı açıklamada, krizin tarım sektörüne etkisi konusunda acil tedbir alınmaması durumunda, tarımsal üretim ve verimin düşeceğini, Türkiye'nin tarım ürünlerinde daha fazla dışa bağımlı hale geleceğini, bunun da diğer kesimlere yansıyacağını öne sürdü. Kırsal kesimde ortaya çıkabilecek yeni bir işsizlik dalgasıyla büyük kentlere göçün artabileceğini savunan Olgun, "diğer kesimlerde üretilen girdiler için pazar durumunda olan tarım sektörü, bu özelliğini kaybederek diğer sektörlerin de sarsılmasına neden olabilecek, bu kesimde üretimin miktar ve kalite olarak düşmesi, gıda sektörünü de etkileyecek ve üretim düşerken fiyatlar da artacaktır" öngörüsünde bulundu. Ekonomik krizin, talebin gerilemesiyle işsizlik ve gelir düşüklüğü şeklinde kendini gösterdiğini kaydeden Prof.Dr.Olgun, şunları ifade etti: "Bu durum zaten kendi kendine yeterli olmayan ülkemizde tarım ürünlerine olan talebin ve dolayısıyla üretimin daha da azalması anlamına gelmektedir. Bu bakımdan tarımda ulusal üretimin artırılması, önde gelen bir strateji olmalıdır. Bu kapsamda da aşağıda belirtilen acil önlemlerin zaman kaybetmeden alınması, gelecekte ortaya çıkabilecek olası bir üretim azalmasının önüne geçebilmek açısından son derece önemlidir. Tarım kesimi yaşanan krizin nedeni olmamakla birlikte, her zaman olduğu gibi krizden en çok etkilenen kesimlerden biri olma durumuyla karşı karşıyadır." ‘Dövizdeki artış giderleri artıracak’ Kriz nedeniyle döviz kurlarının yüzde 40-50 arasında değişen oranlarda arttığını ifade eden Olgun, bu artışın kısa süre sonra tarımsal üretimin en önemli girdilerinden gübre, ilaç mazot fiyatlarına da yansıyacağını savundu. Fiyatı artan ürünlerin kullanımının düşeceğini bildiren Olgun, şunları kaydetti: "Bunun için, bunların kullanımına yönelik faizsiz destek kredileri verilmeli ve bu girdilerden alınan katma değer vergisi tarımsal üretim amaçlı kullanımlarda kaldırılmalıdır. Tarımsal ürünlere verilen primler miktar ve kapsam olarak artırılmalıdır. Ayrıca, Toprak Mahsulleri Ofisi, tarım satış kooperatifleri, tarımsal kalkınma kooperatifleri gibi kuruluşlara alım, işleme, depolama, ihracat gibi amaçlarla düşük faizli krediler sağlanarak, bu kurumların bir yandan üretici eline geçen fiyatı artırması diğer yandan da tüketicileri spekülasyonlardan koruyacak girişimlerde bulunmaları sağlanmalıdır." Talebin düşmemesi açısından okullara ve askeri kışlalara süt, fındık, kuru üzüm, kuru kayısı gibi gıda desteği yapılabileceğini belirten Akın Olgun, üreticilerin vadesi gelen kredi borçlarının en az bir yıl süreyle ertelenmesi ve yurt içi üretimin yeterli olduğu ürünlerde Dahilde İşleme Rejimini de kapsayacak şekilde her türlü tarım ürünü ithalatı engellenmesi gerektiğini savundu.