Ankara
Eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Fikret Seçen ile ilgili adliyede görev yapan hakim ve savcıları fişlediği iddiasıyla açılan davaya delil olarak bakanlığa gönderilen ihbar mektubunun dayanak gösterildiği ortaya çıktı. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından 19 Aralık’ta Adalet Bakanlığı Ceza İşlerine isimsiz gönderilen bir ihbar mektubunda hakim ve savcılara silah ruhsatı verilmesi konusunda başsavcılıkça yapılan işlemlerde görev alan Seçen’in hakim ve savcıların sicil numaraları ile fişleme yaptığı iddiası öne sürüldü. Bakanlık mektupta adı geçen kritik davalarda görev alan Mehmet Karababa için HSYK izin verdiği gerekçesiyle işlem yapmadı. Seçen için ise HSYK’dan izin alınması gerekirken ilk kez farklı yöntem uygulanarak, müfettiş Nadir Göngüneş ihbar mektubundaki hususları araştırması için görevlendirildi.
Seçen, savunmasında 1,5 yıl önce adliyede görevli yargı mensuplarına silah ruhsatı verilmesi olayında adliyede yapılan iş bölümünde kendisinin sadece ‘evrak teslimi’ ve ‘parmak izi alınması’ ve bunların emniyete iletilmesi konusunda görev aldığını, ayrıca hiçbir evrakta imzası olmadığını savundu. Seçen ayrıca, Ceza İşlerine gönderilen mektubun isimsiz olarak gönderilmesine dikkat çekti. Mektubun zarfının da sunulmasını istedi. Ancak mektubu gönderen tespit edilemediği gibi zarfı da dosyaya eklenemedi. Bunun üzerine dilekçenin bakanlığa hangi yolla ulaştığı soruldu. Ayrıca olayın bir buçuk yıl önce yaşanmasına rağmen, 17 Aralık sonrası gündeme getirilmesinin de iyi niyetli olmadığı vurgulandı. Hakim ve savcılar hakkında sicil numarasının elde edilmek suretiyle fişleme iddiasının da asılsız olduğu savunmada vurgulandı. Soruşturmanın kovuşturmaya dönüştürülmesi konusundaki kararın HSYK 2.Dairesince verilmesi gerektiğinin de altı çizildi.
Bakanlık müfettişi Nadir Güngüneş’in hazırladığı raporda, Seçen’in yaptığı uygulama için “Her ne kadar uygulama memnuniyet yaratsa da…” şeklinde giriş yaptığı sonuç bölümünde olayın kovuşturulmasını talep ettiği bildirildi. Bunun üzerine Ceza İşleri yetkisi olmadığı halde Seçen hakkında doğrudan kovuşturma izni verdi. Raporun ardından Nadir Güngüneş, Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine getirilerek terfi aldı. Aynı iddialar İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Orhan Kapıcı hakkında da savcılar tarafından şikayet edilmesine rağmen Kapıcı hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı öğrenildi.