Seçim 2018: Sanayi kenti Kayseri'de ekonominin gidişatı sandığı etkileyecek mi?

Seçim 2018: Sanayi kenti Kayseri'de ekonominin gidişatı sandığı etkileyecek mi?

Kayseri, 7 Haziran 2015'teki genel seçimde yüzde 27,8 ile MHP'nin en çok oy aldığı illerdendi. 9 milletvekilinden üçünü alan MHP için Kayseri, 3 büyük kentin ardından en fazla milletvekili çıkarılan 4. il olmuştu.

Fakat Kasım'da bu tablo sert bir şekilde değişti, MHP'nin ülke genelindeki oy oranı yüzde 4'ün biraz üzerinde azalırken Kayseri'deki kayıpları yüzde 10'a yaklaştı, milletvekili sayısı ise önce bire, ardından Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun İYİ Parti'ye geçmesiyle birlikte sıfıra düştü.

MHP şimdi bir yandan Kayseri'de AKP'ye kayan oylarını geri almayı hedeflerken diğer yandan da İYİ Parti'ye fire vermemeye çalışıyor.

Peki bunu başarabilecek mi?

Üst üste 3. dönemde MHP'nin Kayseri'deki milletvekili adayı olan Mehmet Özmen partisinden emin, Cumhur İttifakı'nın da etkisiyle bu dönem 3 değil 6 milletvekili çıkaracaklarını söylüyor.

Son seçimde yaşadıkları oy kaybında MHP'nin 7 Haziran'ın ardından koalisyon kurmamasının payı olduğunu belirten Özmen, partisinin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından aldığı tutumun seçmenler tarafından kabul gördüğünü aktarıyor:

"MHP'den başka yere kayan oyların tamamının geri döndüğünü görüyoruz. Sahada gördüğüm, insanlar 'Biz bugüne kadar sizi anlamamıştık 15 Temmuz'dan sonra anladık' diyor."

Peki MHP'den İYİ Parti'ye geçenler? Özmen İYİ Parti'yi ise rakipleri olarak görmüyor, İYİ Parti'ye geçenler için "Sırtımızdaki kamburlar gidiyor" diyor.

AKP döneminde ekonomi politikalarında hatalar yapıldığını belirten Özmen, bu hatalardan dönülmesi için çalışmalar yapıldığını söylüyor ve ekliyor:

"15 Temmuz'da diz çöktürülemeyen Türkiye Cumhuriyeti'nin, bugün dolarla euro ile diz çöktürülmesine çalışılıyor. Ekonomik kriz de biter. Parasız, işsiz kalabilirsiniz ama vatansız kalamazsınız."

Türkiye'nin önemli sanayi kentlerinden biri olan Kayseri, ekonomide son dönemde yaşanan çalkantıları hissediyor.

Bu çalkantı, daha önce siyaset tecrübesi olmayan ancak uzun yıllar finans sektöründe yöneticilik yapan Emine Bağcı'nın siyasete girmesinde rol oynamış.

Bağcı, bugün İYİ Parti'nin Kayseri İl Başkanı.

Kayseri'de MHP ve DP'den siyasetçilerin yanı sıra DSP, BBP'den de geçmiş il ve ilçe başkanlarının İYİ Parti'ye katıldığını söylüyor.

Türk lirasının değer kaybının kentin sanayisine etkisini şöyle anlatıyor:

"Kayseri ekonomisi yüzde 70 civarında mobilyadan oluşuyor. Organize sanayideki sanayicinin ifadesiyle, dövizin artışından sonra altın, sünger pırlanta oldu, metali hiç konuşmayalım diyorlar. Eskiden Organize Sanayi Bölgesi'ne (OSB) giderken TIR'lardan kaygı duyardık, şu anda TIR girip çıkmıyor. Binin üzerinde satılık ve kiralık işyeri bulunuyor Kayseri'de, aralarında eskiden hava parası istenen yerler de var. Bu da ekonominin durumunu gösteriyor."

Kayseri'de borçluluk oranının son yıllarda ciddi şekilde arttığını söyleyen Bağcı, bunun sosyal yapıyı da etkilediğini vurguluyor; boşanma, intihar, cinnet, uyuşturucu bağımlılığı gibi sorunların arttığını ve bunun ekonomik sıkıntılardan kaynaklandığını belirtiyor.

Bağcı, AKP'nin yalnızca ekonomik gerekçelerle oy kaybetmeyeceğini, aynı zamanda aday listesinin de kentte beğenilmediğini söylüyor.

Benzer eleştirileri kentte konuştuğum başka kişiler de anlatıyor, özellikle geçmişte Fethullah Gülen Cemaati ile aynı fotoğraf karesine girmiş kişilerin aday gösterilmesinin halkta rahatsızlık yarattığını söylüyor.

İYİ Parti Kayseri Başkanı Bağcı'nın bahsettiği etkiyi görmek için OSB'ye gidiyorum. Sanayi bölgesinin geniş yollarında kamyonların sayısı az.

Fakat OSB'de matbaa sektöründe faaliyet gösteren bir şirketin sahiplerinden Osman Gerçek, bunun yeni olmadığını, son 5 yılda belirli ihracat pazarlarının azalmasıyla birlikte "dönen tekerlerin sayısının azaldığını" söylüyor.

Gerçek, son dönemde Türk lirasının değer kaybı nedeniyle 2 aylık, bir yıllık kârını kaybeden şirketler olduğunu belirtirken "Döviz kuru ile Türkiye bir şekilde terbiye edilmek isteniyor" diyor ve görüştüğü kişilerin de aynı düşüncede olduğunu ekliyor:

"İnsanlar mevcudu muhafaza yönünde gayret sarf ediyor. Kayserilinin en yürekten amin dediği dua 'Allah kimseyi gördüğünden geri koymasın' duasıymış. Acaba diğer alternatif isimler başa geçtiğinde ve alternatif bir hükümet kurulduğunda, göründüğümüzden geri kalır mıyız? Cebimizdeki para ne olur? İnanların tercihlerini bunlar etkiliyor."

Bu süreç kentteki istihdamı da etkilemiş. Gerçek, "Zaten herkes minimum personelle idare etme yoluna gidiyordu. Bir de Suriye'den gelen göçmenlerin katkısı var. Şu anda OSB'deki istihdamın beşte biri, altıda biri Suriyelidir" diyor.

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Kayseri Şube Başkanı Ali Özcan ise "Bu seçim diğer seçimlerden farklı sonuçlara gebe gibi gözüküyor" diyor ve ekliyor:

"Kayseri genelinde seçim sonuçları geçtiğimiz yıllardan farklı olacağını düşünüyorum. Parti isimlerini vermek doğru olmaz ama partiler arasında geçişkenlik beklentisi içindeyim. Bu seçimde 16 yıldır iktidarda kalan AK Parti iktidarımızın belki de ekonomik açıdan en elinin güçlü olmadığı bir dönemden bahsediyoruz."

Ekonominin gidişatına dair muhalefet hükümetin yanlış ekonomi politikalarını, hükümet ise dış güçleri suçlarken Kayseri'de hangi söylemin kabul gördüğünü soruyorum, Özcan'a.

"Kayseri halkı duygusaldır, uygulanan politikalara bakmaksızın suçluyu dışarda arayan bir kitlemiz var. Kayseri hükümeti suçlayanlar tarafında yer almayan bir şehir" diye yanıt veriyor ve ekliyor:

"Halkımız AK Parti'ye mührü verirken ekonomik nedenlerle vermemişti, bu yüzden ekonomik etkinin dışardan algılandığı kadar büyük olacağı kanaatinde değilim."

Seçimden sonraki beklentileri ise şöyle:

"Seçimden sonra ekonomideki durağanlık normal seyrine dönecektir kanaati taşıyorum. Her seçimde benzer bir durağanlık yaşıyoruz ve sonrasında unutuluyor. Seçimlerden sonra hükümet eski özgüvenine sahip olur ve yatırımını rahat yapar düşüncesindeyim."

Kentte AKP'nin geniş tabanını kendisine çekmeye çalışan bir diğer parti de Saadet Partisi.

Saadet Partisi'nin milletvekili adayı Baki Coşkun, "Milli Görüş'ün temsilcisi olarak bu tabanın bize yönlendiğini görüyoruz, buna dip dalgası diyoruz" ifadelerini kullanıyor.

Eskiden yaptırdıkları anketlerde halkın yüzde 70'inin ankete katıldığını belirten Coşkun, bugün bu sayının yüzde 30'a düştüğünü söylüyor ve "Bu kitlenin AK Parti'nin tabanındaki kırgın, kızgın kitle olduğunu düşünüyoruz" diyor.

Coşkun, Millet İttifakı'nın ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması nedeniyle "tam bir ittifak değil seçim işbirliği" olduğunu söylüyor.

Seçmenlerin yeni seçim sistemini tam olarak anlamadığını, kafalarında hâlâ Saadet Partisi'nin barajı aşıp aşmayacağına dair sorular olduğunu belirten Coşkun, "Özellikle bunları broşürlerle anlatmaya çalışıyoruz. Köy köy, kahve kahve dolaşarak baraj sorunumuz olmadığını anlatıyoruz, seçim gününe kadar da anlatmaya devam edeceğiz" diyor.

Baki Coşkun, ulusal basının yanı sıra yerel basında da yer bulamamaktan şikayetçi:

"Temel Bey'in söylediği gibi 'Medya padişahınsa sosyal medya bizimdir' dedik, tüm çalışmalarımızı ve mitinglerimizi sosyal medyadan yaparak herkese ulaşmaya çalışıyoruz."

Saadet Partisi bu seçimde yalnızca kendi listesinde temsil edilmiyor. CHP'nin listesinde ikinci sırada bulunan Ahmet Yıldız da Saadet Partisi kontenjanından.

2015'teki iki seçimde oyu sırasıyla yüzde 3,1 ve 0,8 olan Saadet Partisi, kendi oyuyla bir milletvekili çıkaramasa bile Millet İttifakı'na katacağı oylarla CHP'nin ikinci sıra adayının seçilmesini sağlayabilir.

CHP'nin kendi performansına gelince, Kayseri'de CHP son iki seçimde de değişmeyen yaklaşık yüzde 12'lik oy oranıyla bir vekil çıkarmıştı.

CHP'nin gazeteci milletvekili adayı Recep Bulut, bu durumu "İç Anadolu'da CHP'nin ölüsü de dirisi de bir milletvekili çıkarır derler" diye anlatıyor:

"Sokakta gördüğümüz tablo, öncekinden biraz daha farklı. Özellikle Muharrem İnce'nin adaylığıyla bir heyecan dalgası var. Bu sandığa ne kadar yansır henüz bilemiyoruz ama İnce, ikinci bir Karaoğlan gibi görülüyor."

Muharrem İnce'nin 12 Haziran'da kentte yaptığı ve CHP'nin eski mitinglerinden çok daha fazla insanı çekmeyi başardığı miting, bu açıdan CHP'lilere umut veriyor.

Bulut, ekonominin seçimde en önemli faktörlerden olacağını söylüyor ve ekliyor:

"AKP'den umudunu kesen iş adamlarının sayısında ciddi bir artış var. Sanayici en zor günlerini yaşıyor."

Recep Bulut, Kayseri'de Gülen yapılanmasına yönelik operasyonlarda TMSF'nin el koyduğu Boydak Holding'in hükümet tarafından "babalarının malı gibi kullanıldığını" savunuyor ve işçilerin desteğini almak için seçim öncesi ikramiye dağıtıldığını belirtiyor.

Kayseri, Fethullah Gülen yapılanmasının en güçlü olduğu illerdendi. Peki bu örgüte yönelik operasyonlar, kenti nasıl etkiledi?

Kayseri Deniz Postası gazetesinin genel yayın yönetmeni Azim Deniz, Kayseri'de Gülencilerle mücadelenin ekonomiye etkisinin kısıtlı olmasına rağmen kentte bazı mağduriyetler yaratıldığını belirtiyor:

"Örneğin bir sicil sorgulamasında şirkette çalışan, sigortası o şirkette gözüken bir kişinin çocuğu o şirkete alınmıyor. Veya bir kişinin kardeşi bir sene FETÖ'ye ait okullarda okumuş. Kendisi giremediği gibi kardeşleri de aynı şekilde devlet dairelerinde çalışamıyor.

"Mesela Bank Asya'nın sahipleri şu anda tutuklu değil ama kredi kartı hesabı açtırmış veya çocuklarının okul parasını yatırmak için hesap açmış kişiler tutuklu yatıyor. Bunlar mağdur yaratıyor tabii.

"Toplamda 4 bin 500 civarında bir gözaltı, tutuklama süreci oldu Kayseri'de. Bunlar aileleriyle birlikte 10-15 bin kişi, FETÖ'den doğrudan ya da dolaylı olarak etkilendi. Seçimlerde ne derece etki yapar, bilemiyoruz."

Azim Deniz AKP'nin, geçmişte Gülen yapılanmasına yakınlıklarıyla bilinen bazı kişilerin AKP'den aday gösterilmesi nedeniyle Kayseri'de eleştirildiğini söylüyor.

Kentteki sağ partilerin tabanları arasındaki geçişkenliği ise şöyle açıklıyor:

"MHP ve AK Parti arasında çok sık geçişkenlik var. Son seçimde 100 bin oy MHP'den AK Parti'ye gitti, bu seçimde o 100 bin oy MHP'den AK Parti'ye dönecek gibi. MHP'den küçük de olsa, yüzde 20-30 oranında İYİ Parti'ye geçiş oldu Kayseri'de ama MHP bunu AK Parti'den fazlasıyla telafi etti."

Peki tüm partilerin yüzde 65'lik oy diliminden bir parça almaya çalıştığı AKP, bunu engelleyebilecek mi? AKP milletvekili adayı Ali Ekşi, "Bu bir bayrak yarışı, bizim oy tabanımız milliyetçi ve muhafazakar, MHP de bu tabana hitap edebiliyor" diyor ve ekliyor:

"Herkesin hür iradesi var. Vatandaşımızın başka talepleri varsa buna saygı duyuyoruz. Biz planlarımızı seçmenlerimizin başka partiye yönelmemesi üzerine değil, sunduğumuz hizmetin kalitesini artırma ve icraatlarımızı daha iyi aktarma üzerine kuruyoruz. Bu zaten istediğimiz etkiyi veriyor."

16 yıldır iktidarda olan bir partinin normalde yıpranacağını belirten Ekşi, icraatlarının referansıyla insanlara gittiklerinde insanlara güven verdiklerini vurguluyor.

Ali Ekşi'ye ekonominin sandığa etkisini sorduğumda ise "Bizim milletimiz yeri geldiğinde kendi menfaatlerini ülke menfaatleri adına çok rahat feda edebilir. Bunun içinde mal, mülk, can ve kan da olmak üzere" diyor ve ekliyor:

"İbadeti oruç olan bir topluluğu, aç kalarak kendi Rabbine daha fazla yaklaştığını düşünen insanları sen açlıkla terbiye edebilir misin? Bu ekonomiyle ilgili son manipülasyonlar da aynı noktada. Dövizde bir manipülasyon planlandı, dolar hızla 4.5 seviyesine çekildi. Manipülasyonun siyasi olarak sonuç vereceğini düşünselerdi bu operasyonu yapanlar, buna devam edecekti. Ama doların her artışında vatandaşın tam tersine Tayyip Erdoğan'a desteği arttı. O yüzden onlar da seçim sonuna kadar dolar üzerinden operasyon yapmama kararı aldılar.

"Ekonomide bazı veriler olumsuz muhakkak. Bunlar içinde cari açık da var. Biz şu an bunun olağan olmadığını, olağan akışın dışında olduğunu düşünüyoruz. AK Parti 16 yılda çok şey yaptı, bundan sonra cari açığı azaltacak ithal ikamesi malları öne çıkaracak, katma değeri yüksek ürünlere doğrudan destek verecek."

Ekşi'ye aynı gün Muharrem İnce'nin Kayseri'de düzenlediği mitingine dair izlenimlerini soruyorum. Kendisi de mitingi takip etmiş.

"Muharrem Bey siyasi profil olarak Kılıçdaroğlu'ndan daha iyi bir profil, teşkilatta karşılığı olan bir isim. Türkiye'de Tayyip Bey'i indirmek için pek çok kişiyi deneyenler bir de Muharrem Bey'i deniyorlar. Bu seçimden Muharrem Bey kazançlı çıkacak diye düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığını kazanamayacak ama CHP'nin genel başkanlığını kazanacak."