"Seçim beyannamesini bugün açıklayacak AKP'de Başbakan, 'Yeni Türkiye Sözleşmesi'ni okuyacak"

"Seçim beyannamesini bugün açıklayacak AKP'de Başbakan, 'Yeni Türkiye Sözleşmesi'ni okuyacak"

AKP seçim beyannamesini bugün açıklamaya hazırlanırken, hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, “Davutoğlu, seçmenlerin karşısına tamamını kendisinin kaleme aldığı, ‘Yeni Türkiye sözleşmesi’ ile çıkacak. Halkımıza ‘Yeni toplumsal sözleşme’ sunacak. Bu 2015 seçimlerine giden AK Parti'nin seçim beyannamesi olmayacak tam aksine, ‘2023'e giden yeni Türkiye'nin sözleşmesi’ olacak” dedi.

 “Yeni Türkiye sözleşmesinin içinde neler yer alacak?” diye soran Selvi, yazısında şu konu başlıklarına yer  verdi: “İnsan onuru, adalet, insan hakları ve özgürlükler ve kamu düzeni.”

Abdülkadir Selvi’nin Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (15 Nisan 2015) nüshasında yayımlanan, “Başbakan’ın açıklayacağı yeni sözleşme” başlıklı yazısı şöyle:

Seçim startı verildi. Artık tüm yollar sandığa çıkıyor. HDP ile CHP seçim kampanyasını başlattı. AK Parti ise bugün seçim beyannamesini açıklayacak. Bu seçimlerde yüzde 10 barajını aşmak için, ”Ağresif” bir kampanya yürüten HDP, seçim beyannamesini Başkanlık sistemi üzerine kuracak diye yazsam, PKK'nın silah bırakma kararı alması kadar sansasyonel olurdu herhalde. Ben de isterdim ama öyle bir şey yok. Seçim Beyannamesini bilmem ama Selahattin Demirtaş, kampanyayı Erdoğan üzerine kurdu. Varsa da yoksa da Erdoğan'ı başkan yapmayacağım diyor. Selahattin bey ben sana söyleyeyim. Bu seçimde senin rakibin ne AK Parti ne de Recep Tayyip Erdoğan. Tek rakibin var, PKK… PKK militanları birkaç yerde daha festivale katılır, çiçek atılacak yerde askere kurşun sıkarsa, sen barajı aşma işini unut… CHP ise kampanyayı, ”Kedi” üzerine kurdu. Yok canım CHP Genel Merkezi'nin gediklisi “Şero” yu kast etmiyorum. Yaşlı CHP'nin kedisi bile yaşlı. Şero'nun sesi bile kart çıkıyor. Şero, CHP'nin kadrolu kedisi. Bir de kampanya kedisi var. O trafoya giren kedi. Ne yalan söyleyeyim ben CHP'nin tanıtım filmini izleyince 80 öncesinin soğuk sokakları geldi gözümün önüne. Biraz karanlık olmaya başladı mı sokaklar tenhalaşır, insanlar bir an önce evlerine yetişmek üzere hızlı adımlarla yürürdü. Trafoya giren kedi bir yana Kartal meydanında Kılıçdaroğlu'nu izlerken bir an gözlerimin önünde Cem Uzan belirdi. Bizim Gandi Kemal gitmiş, reklamcı Ali Taran'ın allayıp pullayıp sahaya sürdüğü “Kemal-Cem Uzan” gelmişti. AK Parti'nin bugün açıklanacak olan seçim beyannamesine ve müziğine gelince, sıkı durun derim. Çünkü Ahmet Davutoğlu yepyeni bir tarzla geliyor. Öyle klasik bir seçim beyannamesi değil. Zaten Başbakan olduğunda da 7 aylık bir hükümet programı yazmamıştı. AK Parti'nin seçim beyannamesi uzun soluklu bir çalışma ile geniş bir heyet tarafından hazırlandı. Ancak bir bölümü var ki tamamen Başbakan'ın kaleminden çıktı. Davutoğlu 3 gün kampa çekildi ve ortaya bugün açıklanacak olan beyanname çıktı. Bu arada AK Parti'nin seçim beyannamesinin birkaç dile tercüme edileceği bilgisini paylaşmak istedim. Türkçesini de ben gözden geçireyim dedim ama vermediler. Böylece gazeteci kurnazlığı ile yaptığım atraksiyon boşa çıktı. Beyanname 150-200 sayfa arasında olacak ama Başbakan sadece bir bölümünü okuyacak. Beyannamede beni en çok heyecanlandıran da o bölüm oldu. Davutoğlu, seçmenlerin karşısına tamamını kendisinin kaleme aldığı, “Yeni Türkiye sözleşmesi” ile çıkacak. Halkımıza “Yeni toplumsal sözleşme” sunacak. Bu 2015 seçimlerine giden AK Parti'nin seçim beyannamesi olmayacak tam aksine,” 2023'e giden yeni Türkiye'nin sözleşmesi” olacak. Yeni Türkiye sözleşmesinin içinde neler yer alacak? -İnsan onuru -Adalet -İnsan hakları ve özgürlükler -Kamu düzeni Yeni Türkiye'nin sözleşmesinin tüm renkleri kapsaması esas alındı. Davutoğlu, seçim beyannamesine kendi rengini verirken, “Yeni Türkiye sözleşmesi” ile birlikte, akademik bir derinlik de kazandırmış oldu. 3 Kasım 2002'den bu yana Türkiye'yi yöneten AK Parti'nin seçim beyannamesi, elbette ki her şey yeni başlıyormuş gibi bir hava olmayacak. Beyannamede geleneğin geleceğe taşınmasına özen gösterildi. O nedenle, ”Yeni Türkiye yolunda ikinci atılım dönemi” denildi. O nedenle “İkinci yarı” tanımı getirildi. İkinci Atılım dönemi başlığı altında ise, ”Mega Projeler” e yer verilecek. Bakalım heyecan uyandıracak “Çılgın projeler” yer alacak mı? Seçim beyannamesinde çözüm süreci ve Alevi meselesi de önemli bir yer tutuyor. Çözüm süreci, PKK'nın silah bırakması olarak görülmüyor. Daha vizyoner bir bakış açısıyla ele alınıyor. Ortadoğu'yu içine alan “Çözüm modeli” perspektifinden bakılıyor. Ocak ayında açıklanması beklenen “demokratikleşme” paketinin ikinci ayağı Alevi sorununa ayrılmıştı. Seçim beyannamesinde açıklanmayan paketin izdüşümünü görebiliriz. Alevi sorununa, eşit vatandaşlık temelinde bir bakış açısı getiriliyor. Cem Evlerinin statüsüyle ilgili belirsizliklere son veriliyor. Cem Evleri, ”İnanç Merkezleri” olarak tanımlanıyor. Seçim beyannamesinde herkesin üzerinde duracağı noktalardan biri Başkanlık Sistemi olacak. Davutoğlu, başkanlık sistemiyle ilgili bölümü bizzat kendisi kaleme almıştı. Davutoğlu, bu bölümde Başkanlık sistemini neden istediğini anlatıyor. Türkiye'nin başkanlık sistemine neden ihtiyacı olduğunu anlatmak suretiyle Başkanlık sistemi önerisini gündeme getiriyor. Parlamenter sistemden, Başkanlık sistemine geçiliyor gibi bir algının oluşmasını istemiyor. Çünkü Türkiye'de adı parlamenter olan sistemin gerçekte demokratik parlamenter bir sistem olmadığını anlatıyor. Vesayet odakları üzerine inşa edilmiş bir parlamenter sistem. Askeri vesayet ve yargı vesayeti gibi. Adı parlamenter sitem olan ama vesayet odakları tarafından alanı iyice daraltılmış bir sistem. Cumhurbaşkanının halkın seçmesiyle birlikte parlamenter sistemin Başkanlık sistemine doğru evrildiğinin altı çiziliyor ve Türkiye'nin daha hızlı kalkınabilmesi, daha hızlı demokratikleşebilmesi için demokratik başkanlık sistemine geçmesi gerektiği ifade ediliyor. Tabi buna halkımız karar verecek. Ama AK Parti halkın önüne bir sistem önerisiyle çıkacak.