Milli Eğitim Bakanı Çelik, TBMM'de, Erdoğan'ın sadece resmi törenlere Başbakanlığın imkanlarıyla katıldığını ifade etti.Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, seçim çalışmalarında Başbakanlığın otobüsünü kullandığı" yönündeki iddianın doğru olmadığını bildirdi. TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar başkanlığında toplandı. DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın gündem dışı konuşmasına Hükümet adına yanıt veren Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, siyasi etikle ilgili yapılması gereken yasal düzenleme varsa bunun yapılması gerektiğini söyledi. Hasip Kaplan'ın, Başbakan Erdoğan'ın seçim çalışmalarında Başbakanlığa ait otobüsü kullandığı yönündeki iddianın doğru olmadığını ifade eden Çelik, şunları söyledi: "Ben Sayın Başbakan'ın mitinglerinin yarısında bulundum. Partisinin otobüsüyle gidiyor, her türlü iş burada yapılıyor. Başbakan, gittiği her vilayette resmi açılış programlarına da katılıyor. Resmi devlet töreni ile yapılan programlara katılıyor. O programlarda Başbakanlığın otobüsünü kullanıyor. Resmi program çerçevesinde bu araçları kullanmasının etik olmayan tarafı yok" ‘Sayın Bakan’ın söylediğine katılmıyorum’ Çelik, belediyelerin aylık ödemelerinin, nüfusa göre tespit edilen oranda, parti ayrımı yapılmaksızın ödendiğini söyledi. Bütün belediyelerin borçlarının yapılandırıldığını ifade eden Çelik, "Belediyecilikte beceriksiz bazı insanlar mazeretler arıyor" dedi. Çelik, Şırnak ve Şemdinli'de içme suyu sorununun çözümü için bizzat Başbakan Erdoğan'ın talimat verdiğini, 81 vilayetin kendileri için aynı derece önem taşıdığını kaydetti. Bakan Çelik, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in açıklamalarıyla ilgili olarak, "Siyasette tecrübeli bir arkadaşımızdır. Ben olsam böyle söylemezdim. Sayın Bakan'ın söylediğine katılmıyorum. Ama eğer Sayın Şahin şunu söylediyse; merkezi hükümetle yerel yönetimin iş birliği uyumundan, ona bir şey diyemem" diye konuştu. ‘Medya da etik olmalı’ Bakan Çelik, Doğan grubuna verilen vergi cezasının denetimler sonucunda tespit edildiğini belirterek, şöyle devam etti: "Eğer hukuka aykırı durum varsa gidersiniz bağımsız yargıya, haklı görürlerse zaten mesele yok. Aydın Doğan vergi rekortmeni olduğunda Başbakan takdir plaketi verdi. Okul yaptırdığında ben teşekkür ettim. Ama yanlış yapan kim olursa olsun, medya patronu ya da siyasi kişi de olabilir... Yanlış yapanların avukatlığını üstlenmek gibi kötü bir huy belirdi sizde." Çelik, bir gazetede yer alan, bir okulun yakıtının bittiğine ve öğrencilerin soğukta eğitim görmek zorunda kaldığına yönelik bir haberi de eleştirerek, "Cuma günü okulun yakıtı bitmiş. Gerekli bağlantılar daha önceden yapılmış. Pazartesi yakıt okula gelmiş. Bir gün böyle bir aksama olabilir. Şimdi böyle bir manşetin iyi niyetle, basının denetim gücünü kullanmakla bağdaşır tarafı var mıdır? Medyanın yüzümüze ayna tutmasına biz razıyız ama bu düz ayna olsun, fuar aynası olmasın" dedi. Basının denetim hakkını kullanmasının vatandaşın lehine olduğunu, bundan Hükümet olarak memnuniyet duyduklarını kaydeden Çelik, "Siz Başbakan'ın haberi olmadığı halde 'Almanya'daki bir dernek, topladığı paraları Başbakan'a verdi' derseniz, o Başbakan'ın durup sizi dinlemesini, sesini kesmesini bekleyemezsiniz" diye konuştu. Bir siyasi partinin yayın organı, bülteni gibi çıkan basın kuruluşlarının çok inandırıcı gelmeyeceğini ifade eden Çelik, kendilerinin muhalif medyaya müdahil olmak gibi niyetlerinin olmadığını kaydetti. Çelik, "Siyaset için etiklik gerekir de medya için etiklik gerekmez mi? Her kurum etik kurallara riayet etmek zorundadır" dedi. Toplantıda yeniden söz alan DTP'li Kaplan, "Sayın Başbakan'ın Mardin'de, Cumhuriyet Meydanı'nda devlet otobüsüne bindiğinin kasetini vereceğim, kanıtlayacağım. Sonra sizden özür bekleyeceğim" dedi. Bakan Çelik de "Doğrudur, Sayın Başbakan miting programını bitirdikten sonra resmi açılışa gidecekse Başbakanlığın otobüsünü kullanıyor. Ama parti programına giderken kullanmıyor. Başbakan parti ve Başbakanlık otobüsünü birbirinden ayıracak kadar basiretlidir" yanıtını verdi.