Tolga Şardan
Seçim bitti, ama tartışması olanca hızıyla sürüyor. Siyasetçiler kadar Ankara’daki merkez bürokrasinin kulağı da YSK’da.
Yerel seçim sonuçları, bürokraside önemli değişimlerin yaşanacağının sinyallerini de veriyor.
Değişimin merkezlerinden birisi de kuşku yok ki İçişleri Bakanlığı olacak. Bakanlıkta, her seçim dönemi sonrasında, mülki idare ve emniyet kadrolarında önemli değişiklikler yaşanıyor.
31 Mart sonrasında da değişim olacağı beklentisi başladı. Kulisler hareketli.
Atamalarda üç isim özellikle etkili.
Her ne kadar kritik görevlendirmelerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğrudan müdahalesi olsa da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bakan yardımcısı Muhterem İnce ve Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, karar sürecinin oluşmasında etkili.
Değiştirilecek isimler henüz çok net değil. Genel fotoğraf ise özellikle emniyet teşkilatında uzunca bir süredir, kamuoyuna da yansımayan bir kaynama yaşandığını gösteriyor. Gerekçe, “ekip farklılığı.”
Bakan Soylu’nun, gerek mülki idare, gerekse emniyet teşkilatında ciddi bir ağırlığı var. Valiler ve emniyet müdürleri üzerinde fazlasıyla etkili.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da tam destek verdiği Soylu, 15 Temmuz sürecinin ardından geldiği görevde, “ülkücü camia”ya yakın isimlerle çalışmayı tercih etti. Yukarıdan farklı bir tercihte bulunulmuyorsa Soylu atamaları genellikle bu gruba yakın isimlerden yapıyor.
Soylu’nun atamalardaki diğer bir kriteri ise Trabzonluluk. Soylu, Trabzon ve Rize’den gelen talepleri boş çevirmiyor.
Eylül 2016’dan bu yana İçişleri Bakanlığı’nı yürüten Soylu, İstanbul, Trabzon – Rize ve ülkücü camia ekseninden bir emniyet ekibi oluşturmuş durumda. Soylu, çalışmalarını kimi zaman doğrudan birim amirleriyle bire bir yürütüyor. Soylu, bazı isimler konusunda ise istediği sonuca ulaşamadı.
Kulislere yansıyan bilgilere göre, Soylu, daha önce birkaç kez İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ı görevden alma girişiminde bulundu. Ancak bu girişimler, 15 Temmuz’da İstanbul’da büyük yararlılık gösteren Çalışkan’ı destekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan döndü.
Bakan yardımcısı Muhterem İnce ise vali ve kaymakam çalışmalarında Soylu’nun rehberi. Valilikten önce Personel Genel Müdür Yardımcılığı yapan İnce, teşkilatı çok iyi tanıyor. “Milli Görüş” düşüncesine yakın olduğu iddia edilen İnce, 17-25 Aralık sürecinden sonra dönemin bakanı Efkan Ala tarafından Artvin Valisi yapıldı. Vali ve kaymakam atamaları İnce’nin koordinesinde gerçekleşiyor.
Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya’nın da İnce gibi Milli Görüş kökenli olduğu belirtiliyor. Uzunkaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakından tanıdığı bir bürokrat.
Uzunkaya, göreve geldikten sonra beklenen kadro değişimini gerçekleştiremedi. Çalışmak istediği isimler konusunda Bakan Soylu ile anlaşamadığı söyleniyor. Uzunkaya’nın aklında çoğunlukla kendi düşüncesine yakın polis müdürlerinin olduğu ancak atanmalarını sağlayamadığı belirtiliyor.
İçişleri Bakanlığı’nda söz sahibi olan bu üç ismin arasında, özellikle atamalar ve ekip düzenlemesi nedeniyle “soğukluk” olduğu kulislere yansımış durumda.
Atanmayı bekleyen ya da halen görevde olan kadrolar içinde, herhangi bir isimle, farklı dini yapı ve oluşumlarla bağı olmadan, tamamen liyakatı nedeniyle atanmış ya da atanmayı bekleyen bürokratlar da var şüphesiz.
Ancak 17-25 Aralık sonrasında atanan, farklı dini grup ve oluşumlara yakın duran polis müdürleri de halen görevlerine devam ediyor.
MHP’nin etkisiyle ülkücü camiaya yakın isimler şu an ağırlıkta.
15 Temmuz sonrasında mülki idare ve emniyette oluşan bu tabloda nasıl bir değişim olacağını göreceğiz. Seçim sonuçları ve siyasi hamleler dikkate alınarak yeni dönem için her iki teşkilata vurulacak neşterin ürettiği sonuçlar olacak. Bunun hesabının iyi yapılması gerekiyor.