Seçim sonuçları Türkiye'nin dış politikasını nasıl etkileyecek?

Seçim sonuçları Türkiye'nin dış politikasını nasıl etkileyecek?

Genel seçimlerden koalisyon çıkması, Türk dış politikasının önümüzdeki dönemde nasıl bir yol izleneceği sorusunu da akıllara getirdi. Uzman görüşleri, Türkiye’nin özellikle Suriye politikasında değişikliğe gidebileceği yönünde.

İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Mensur Akgün ve Emekli büyükelçi Murat Bilhan seçim sonuçlarına ilişkin Hürriyet’e değerlendirmede bulundu:

Prof Dr. Mensur Akgün (İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi):

"Dış politika konusunda hükümet ve Cumhurbaşkanı'nın söylemleri birbirini tutmuyordu. Nihayetinde, hükümetin politikalarına Cumhurbaşkanı'nın söylediklerine göre ayar veriliyordu. Ancak seçimlerden çıkan yüzde 41'lik oran, Cumhurbaşkanı'nın etkinliğini, ağırlığını azaltacaktır. Bu yüzden artık Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu tip açıklamalarda bulunması ihtimali erozyona uğramış gibi duruyor.

 

HDP’li bir koalisyon kurulursa, IŞİD politikasında…

 

HDP'nin siyaset sahnesine bu şekilde girmesinin, iç politikada olduğu kadar dış politikada da etkileri olacaktır. HDP'nin içinde olduğu bir koalisyon kurulursa, özellikle IŞİD'e karşı mücadelede izlenen politika tekrar ve daha aktif bir şekilde konumlandırılmak zorunda. Suriye politikasında revizyona gidilmesi gerekir.

Türkiye'nin imajı son dönemde Batı'da ciddi erozyona uğradı. Tabii bunu sadece Ak Parti'nin politikalarına bağlamamak lazım. Ama bu imajın tamir edilmesi gerekir. Bu tamirin de iki ayağı var. Birincisi, İsrail'le ilişkiler. İsrail'le ilişkiler normalleşmese de, en azından ‘modus vivendi’nin sağlanması gerekir. İkincisi de ABD ile Suriye politikası konusunda yakınlaşılması. Nitekim son günlerde ABD de Türkiye'nin Suriye çizgisine yakınlaştı. Bunun en yakın örneği, ABD öncülüğündeki koalisyonun ilk kez IŞİD’e karşı, aralarında El Nusra'nın da bulunduğu gruplara destek anlamına gelen hava operasyonları düzenlemesi oldu.

Nasıl bir koalisyon kurulursa kurulsun, seçim öncesi ertelenen makro politikaların hayata geçirilmesi şart. Ayrıca Kıbrıs'ta çözüme desteğin sürmesi de önemli.

 

Dünkü seçimle bir şart sağlandı

 

Avrupa Birliği ile ilişkilerin tekrar rayına sokulması ise üç konuya bağlı.

1- AB içindeki gelişmeler. Ki bu konuda Türkiye'nin yapabileceği bir şey yok.

2- Kıbrıs konusu. Sorun çözülürse, 13 müzakere başlığı otomatikman açılacak.

3- Demokratikleşme. Dünkü seçimle bu koşul sağlanmış görünüyor.

 

Artık o açıklamalar da gelmeyecek

 

Artık dış politika konusunda hükümetten hegemonik açıklamalar gelmeyecektir. Yani 'Ortadoğu bizden sorulur. Biz onların hamisiyiz' şeklindeki üslup değişecektir. Ama dış politikada radikal değişiklikler beklenmemeli."

Murat Bilhan (Emekli büyükelçi ve Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Başkan Yardımcısı):

"Dış politikanın bu şekilde sürdürülmesi mümkün değil. Avrupa ile ilişkiler, Suriye, Kıbrıs ve Ukrayna ve gibi birçok konuda değişikliklere gidilmesi gerek. Bu değişikliklerden bazıları radikal, bazılarıyla ince ayarlı olacaktır.

 

Devlet politikası ortadan kalktı

 

Son yıllarda devlet politikası ortadan kalktı, hükümet politikası oldu. Bu süreçte hem doğrular hem de yanlışlar oldu. Bazı yanlışlar, doğruları götürdü ve Türkiye'yi belli konularda köşeye sıkıştırdı. Devletin geleneksel bir çizgisi vardı. Cumhuriyetin başından beri oturmuş bir dış politika omurgası vardı. Dış politika raydan çıktı. Türkiye Ortadoğu'da dahi yalnızlaştırıldı. Yeniden bir toparlanma lazım. Bunun için de hükümetin kurulmasını beklemek gerek. Hükümette hangi partilerin olacağı çok önemli. Ama şu an ortada büyük bir belirsizlik var. Bu belirsizlikte konuşmak çok da kolay değil."