Ödüllü Siyasal İletişim Uzmanı Gülfem Saydan Sanver son virajda liderlerin performansını değerlendirdi. Sanver, "İlk defa iktidarın kampanyasını bir türlü oturtamadığını görüyoruz. Çünkü gündem yaratan muhalefet oldu, rüzgarı yakalayan da seçimi alır" dedi.
Sözcü'den Nil Soysal'ın haberine göre, ABD'de siyaset iletişiminin Oscar'ı kabul edilen “Pollie Award” ödülünün de sahibi Sanver, görüşleri kadar önerilerine de çok itibar edilmesi gereken bir isim.
Gülfem Saydan Sanver, seçmenin günün sonunda “Beni kim kurtarır” diye baktığını söyledi.
– Bütün partilerin milletvekilleri listeleri şaşırttı. Üç gündür bunu konuşuyoruz. Siz milletvekilleri listelerini nasıl değerlendirdiniz?
Listelerde heyecan yaratacak yeni isimlerin olmadığını görüyorum. Zaten listeler yeni isimler üzerinden değil, giden isimler üzerinden tartışılıyor. AKP'den bazı bakanların listelerde olmasına karşılık, bazılarının olmamasının da AKP'li seçmenin kafasını karıştırabileceğini düşünüyorum. Ancak iktidar partisinde aday gösterilen bakanların gösterildikleri yer ve sıralarına baktığımız zaman, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Meclis seçimlerine verdiği önemi anlıyoruz. Listelerin genelinde üzüntü duyduğum en temel nokta ise kadın adayların sayıca az olmaları.
– CHP'de ön seçimle gelen isimlerin liste dışı kalması seçmeni nasıl etkiler?
Parti örgütleri kendi seçtikleri ve kendileriyle irtibatta olan vekilleri listede görmek ister. Örgüt coşkusunu korumak adına önemlidir bu. Aynı şekilde seçmen de aktif milletvekillerini görmek ister. Bu açıdan baktığımız zaman ben bu isimlerin elenmiş olmasını çok doğru bulmuyorum açıkçası.
– Selahattin Demirtaş'a tahliye çıkmadı. Adaylardan birinin tutuklu olması bu süreci ve dolayısıyla sonucu nasıl etkileyecek?
Yarışan liderlerden birinin tutuklu olması otomatik olarak liderler arasında bir eşitsizlik doğuruyor. Bu seçimde kilit seçmen gruplarından bir tanesi Kürt seçmenler. Doğu ve Güneydoğu oylarına bakacak olursak HDP ile AKP'nin bu bölgede varlık gösterebildiğini görüyoruz. Liderleri tutuklu olduğu için eğer Kürt seçmenler tepki gösterip sandığa gitmezler ise HDP'nin barajı geçmediği durumda buradaki milletvekilleri AKP'ye kaymış olacak.
– Seçim sonucunu etkileyecek seçmen grupları hangileri?
Birisi muhafazakar seçmen. Çok önemli! Özellikle 2. turda bunu çok net göreceğiz. Ve tabi asıl, her seçimin kaderini belirleyen seçmen grubu da aslında kararsız seçmenler. Şu anda anketlere baktığımız zaman kararsız seçmen grubunun oranının çok yüksek olduğunu görüyoruz. Ben uzun zamandır bu kadar yüksek bir kararsız seçmen grubu görmemiştim diyebilirim rahatlıkla.
– Sonuç sürprizlere açık mı?
Şu anda en büyük seçmen gruplarından bir tanesi de mağdur seçmen grubu. Eğer muhalefet bunu iyi kullanabilirse büyük avantaj sağlayacak. İlk defa iktidar cephesinin kampanyasını bile bir türlü oturtamadığını gözlemliyorum. Çünkü gündem yaratan muhalefet oldu bu defa. Hem ezber bozuyor, hem gündem yaratıyor, hem karşı tarafı şaşırtıyor, hem de karşı tarafın rüzgar yakalamasını engelliyor. Çünkü seçim kampanyalarında rüzgarı yakalayan taraf, o seçimi arkasına alır ve gider. Uzun yıllar sonra ilk defa rüzgar muhalefetten yana esiyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan siyasette hâlâ en popüler lider vasfını koruyor. Toplum hitabetinde her zaman olduğu gibi yine çok başarılı. Ancak daha önce çok mikro konuşan, yani seçmenin sorunlarına ve duygularına birebir hitap eden bir liderken, son dönemde makro bir lidere dönüştü. Üstten konuşan, üst sorunlarla ilgilenen bir lider profili çiziyor. Bu onun Cumhurbaşkanı olmasıyla da ilgili. Ancak partisini tek adama çevirdiği için, artık AKP'de de mikro konuşacak bir siyasetçi kalmadı.
Adaylar arasında en şaşırtıcı işler yapan Muharrem İnce oldu. Selahattin Demirtaş'ı ziyaret etmek istemesi ve bu ziyareti gerçekleştirmesiyle, hem şaşırttı, hem de ezber bozdu. Aday olur olmaz hemen sahaya inmesiyle de gözlerin kendisine çevrilmesini sağladı. Bir rüzgar yakaladı. CHP rozetini çıkartıp, Türk bayrağı rozetini takması çok iyi bir hamleydi. Çünkü ikinci tura kalacak aday kendisi olursa, CHP'ye oy vermeyen seçmen gruplarından oy almasını da kolaylaştıracak.
Meral Hanım ilk çıktığında daha eleştirel bir söylemle kampanyasına başladı. Oysa daha yapıcı bir söylemle gündeme gelmesi gerekiyordu. Meral Hanım seçmenin kızgınlığına oynayarak, “ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la birebir mücadele edebilirim” mesajı vermeye çalışıyor. Eğer doğru kullanmayı başarabilirse kadın lider olmasını bir avantaja çevirebilir. Şu anda çizdiği profil, daha nötr bir başkan profili. Seçim gecesi alacağı oy oranı en merak edilen lider olduğunu düşünüyorum.
Kızgın seçim ortamında Karamollaoğlu sakinliği ve tüm mesajlarını aynı temalar altında toplayabilmesiyle çok ciddi ses getiren bir lider oldu. Ekonomiyi konuşurken, adaleti de konuşabilmesi, şeker fabrikalarını konuşurken, adalet vurgusu da yaparak, temaları birbirinin içine geçirebilmesiyle çok başarılı bir hamle yaptı. Bu dönem hem muhafazakar oylara hem de Doğu ve Güneydoğu'da muhafazakar Kürt seçmenin oylarına talip olarak AKP'nin taban seçmeninden oy alma potansiyeli taşıyor.
HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş hapiste olmasına rağmen kamuoyunda kendinden söz ettirebilen bir lider. Mizahı kullanabiliyor. Kendisine ve liderlere gülebiliyor. Espriler yapıyor. Kızgın seçim atmosferinde hepimizin gülümsemesini sağlıyor ve bunu yaparken aslında altını çok ciddi referanslarla doldurabildiği konuşmalar da yapabiliyor. Demirtaş, mağduriyet edebiyatı yapmadan, çok başı dik duruşu ile kendinden konuşturuyor. Bu çok başarılı bir hamle.