Gülsen Solaker
14 Mayıs'ta düzenlenecek olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine de partilerin oluşturduğu farklı ittifaklarla gidiliyor. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) seçim takvimi üstündeki çalışmaları halen devam ederken ittifak yaparak seçime katılma kararı alan partilerin genel başkanlarının imzalarının bulunduğu ittifak protokolünün YSK'ya verilmesi için son günün tahminen 24-26 Mart arasında olacağı hesaplanıyor.
Bu kapsamda YSK'ya gerekli başvuruyu yapmadan resmen son hali almış olmasa da ittifaklar şu an için büyük oranda şekillenmiş durumda. Öte yandan Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı'nın ağırlıklarının hissedileceği seçim sürecinde diğer ittifaklar ile partilerin de oy denkleminde kritik rol oynaması bekleniyor.
Siyaset Bilimci Seren Selvi Korkmaz, bu seçimlerde özellikle belirleyici olan unsurun ittifak dinamikleri ve ittifakların en temel özelliğinin de cumhurbaşkanı adayı üzerindeki belirleyicilikleri olacağını belirterek şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ittifaksız seçim kazanmak mümkün değil. Şu an için herkes ittifaklara mecbur. Bu da aslında AK Parti'nin en zayıf noktası diyebiliriz. Yani AK Parti kendini belli şeylere mecbur kılan bir sistem yarattı."
Peki artık son hallerini almakta olan ittifaklardaki durum ne?
AKP ile MHP arasında Şubat 2018'de kurulan ve daha sonra Büyük Birlik Partisi'nin de katıldığı Cumhur İttifakı bugünlerde bünyesine yeni partiler katmak için çalışmalarını sürdürüyor. Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) hafta sonu yaptığı açıklamada, seçimlerde Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceğini açıkladı. Ancak ardından partinin terör örgütü Hizbullah ile bağları, parti programında yer alan bazı maddeler ve kadına şiddetin önlenmesi yasalarına karşı çıkmaları tartışmalara yol açtı.
HÜDA PAR bu aşamada teknik olarak henüz ittifak içinde değil ve Erdoğan'a destek açıklaması yapmış durumda. Ancak AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş ve AKP Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz da bugün Erdoğan'a destek açıklaması yapan HÜDA-PAR temsilcileriyle bir araya geldi. Görüşmenin ardından yapılan açıklamada, HÜDA PAR ile AKP arasındaki görüşmelerin önümüzdeki günlerde süreceği belirtildi. Kurtulmuş müzakerelerden en kısa sürede olumlu bir sonuç almayı umduklarını belirtti.
Cumhur İttifakı'na çeşitli alanlarda dışardan destek olan Vatan Partisi ve Genel Başkanı Doğu Perinçek de HÜDA PAR'ın katılımı konusunda dün TV100'de çok sert konuşarak "Umarım AK Parti ve MHP bu gafletten vazgeçer. MHP böyle bir şeye nasıl evet diyor çok şaşırtıcı. Bu işbirliği nedeniyle çok büyük oy kayıpları olacak" ifadelerini kullandı.
Cumhur İttifakı'nın yakın temas içinde olduğu bir başka parti ise Yeniden Refah Partisi (YRP). Türkiye'nin bir döneme damgasını vuran Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan tarafından kurulan Millî Görüş çizgisindeki partinin Cumhur İttifakı'na katılmak için en az 30 şartı bulunuyor. Fatih Erbakan da Ocak ayında yaptığı açıklamada "En başından beri söyledik, bizim derdimiz Milli Görüş zihniyetinin Türkiye'de iktidara gelmesi. Bu olmadıktan sonra, Millî Görüş'ün kırmızı çizgilerine riayet edilmeyecekse bizim herhangi bir ittifakın içerisinde yer almamızın hiçbir anlamı yok" demişti.
AKP Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım ise son yaptığı açıklamada, YRP'ye ittifaka katılma daveti yaptıklarını belirterek davetin olumlu yankı bulduğunu ve bu hafta içinde bazı gelişmeler olacağını kaydetti. YRP'nin Cumhur İttifakı'na katılım konusunu 1-2 gün içinde kesinleştirmesi bekleniyor.
Cumhur İttifakı'nın HÜDA PAR gibi tartışmalı partilerle ittifak isteği "çaresizlik ya da zayıflık" olarak görülse de Siyaset Bilimci Korkmaz bu konuda farklı düşünüyor.
Millet İttifakı'nın ortak adayı Kılıçdaroğlu iken ve HDP ile Emek ve Özgürlük İttifakı'nın desteğini alması mümkünken Cumhur İttifakı'nın da ittifakını genişletmesi gerektiğini söyleyen Korkmaz, şöyle konuşuyor:
"Bu açıdan bir nevi Saadet Partisi'ne rakip olarak düşünebileceği Yeniden Refah Partisi'ni ya da belki HDP'nin karşısına konumlandırabileceği HÜDA PAR'ı ittifaka katması kendi açılarından beklenebilir bir hamle. Ama bu bence sadece çaresizlik değil. İktidarın aynı zamanda meclis çoğunluğunu da elde etmek için atacağı adımlardan birisi."
Korkmaz, seçimin ikinci tura kalması durumunda Erdoğan'ın mümkün olan en çok oyla ilk turda sağlayabileceği milletvekili çoğunluğu ile cumhurbaşkanlığını da almak istediğine dikkat çekiyor ve "Kaybetmesi halinde de yine Meclis çoğunluğuyla belki de bir sonraki döneme oynamak isteyecektir" diyor.
2018 seçimlerinden önce CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti tarafından kurulan Millet İttifakı daha sonra bünyesine DEVA ve Gelecek Partisi'ni alarak yoluna devam etti. İttifak son yaşanan krizi aşarak adayını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olarak netleştirmiş durumda.
İttifakın bir yılı aşkın süredir altılı masa bünyesindeki çalışmaları kapsamında pek çok alanda oluşturduğu ortak programlar bulunurken aynı zamanda "tek adam sistemi" olarak adlandırdıkları cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesi gibi bir ortak hedefleri de bulunuyor.
Korkmaz da Millet İttifakı'nın yol haritasının artık netleşmiş gibi göründüğünü belirterek dışarıdan herhangi bir yeni partinin ittifaka dahil olacağını düşünmezken belki dışardan destek gelebileceğini belirtiyor.
AKP'nin ittifaklar sistemini getirirken muhalefetin asla bir araya gelemeyeceği düşüncesinden hareket ettiğini ancak evdeki hesabın çarşıya uymadığını hatırlatan Korkmaz, "(Türkiye gibi) seçimli otoriter rejimlerdeki iktidarlar sürekli yeni yollar buluyorlar. Onun karşısında da muhalefet yeni direnç alanları yaratıyor" diyor.
Millet İttifakı'nın ittifak denklemleri açısından önünde iki mesele olduğunu söyleyen Korkmaz, "Biri özellikle meclis seçimleri için ittifak içi nasıl ortaklıklar kurulacağı. İkincisi de Muharrem İnce'nin veya Emek ve Özgürlük İttifakı'nın ortak adaya desteğinin sağlanıp sağlanamayacağı" tespitinde bulunuyor.
Seçimler öncesinde alacağı karar merakla beklenen ittifakların başında ise Emek ve Özgürlük İttifakı geliyor.
HDP, TİP, Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) tarafından kurulan ittifakın bu hafta sonuna doğru seçim stratejisini belirlemek için toplanması bekleniyor.
İttifak'ın önemli bileşeni HDP'nin de yine bu hafta seçimde aday çıkarıp çıkarmama dahil önemli konuları ele almak üzere toplanması planlanıyor.
Zafer Partisi, Adalet Partisi, Ülkem Partisi ile Türkiye İttifakı Partisi'nden oluşan ATA İttifakı da kuruluşunu 11 Mart'ta açıkladı, adayını da eski MHP'li siyasetçi Sinan Oğan olarak belirledi.
İttifakın oluşumu sırasında süreçte yer alan Doğru Parti Sinan Oğan'ın aday belirlenmesi üzerine ittifaktan ayrılma kararı alırken eski CHP'li Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de 4 Mart'ta ittifak üyelerinin WhatsApp grubundan çıkarak seçime tek başına girmeye karar vermişti.
2018 Cumhurbaşkanı seçiminde CHP'nin adayı olan Muharrem İnce seçimdeki yenilgisinin ardından uzun bir süre partide kalmış ancak eleştirilerini sürdürmüş, ardından Şubat 2021'de CHP'den resmen ayrılarak Memleket Partisi'ni kurmuştu.
Kamuoyunda son günlerde renkli dans figürleriyle gündemde olan İnce şu an için seçime tek başına girmek eğiliminde. İnce'nin son ana kadar yarışta kalıp kalmayacağı, herhangi bir adayı desteklemek için son anda çekilip çekilmeyeceği tartışmaları ise sürüyor.
Son olarak CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Halk TV'de yaptığı açıklamada "Biz kendi içimizde yetişen değerimizle neden bir araya gelmeyelim? Muharrem İnce'nin Kılıçdaroğlu lehine adaylıktan çekilmesini bekliyoruz. Akıllı ve mantıklı bir adamdır. Yuvasına geri döner diye bekliyorum ve dönmelidir" demişti.
İnce, Türkiye'nin aleyhine hiçbir şey yapmayacağını belirterek "Merak etmeyin ama telaş da yapmaya, baskı kurmaya gerek yok" ifadelerini kullanmıştı.
Türkiye'de 16 Nisan 2017'de yapılan referandumla parlamenter sistemden vazgeçilerek cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiş ve cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 50 artı 1 oy çoğunluğu aranması seçim ittifakları yapılması gereğine yol açmıştı.
Bu nedenle 2018'deki erken seçimin öncesinde kabul edilen yasal düzenlemeyle seçim ittifaklarının açık ve resmi şekilde yapılması gündeme gelmişti.