Seçimler Avrupa'nın merceğinde

Seçimler Avrupa'nın merceğinde

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) seçimin ‘şeffaflık ve eşitlik’ ilkelerine uygun olup olmadığını rapor etmek için Ankara’da özel bir heyetle çalışmaya başladı. Heyet başkanı Geert-Hinrich Ahrens “Seçim sürecine müdahele etmek için değil, demokratik ilkelerin işletildiğinden emin olmak için Ankara’dayız” diyor.

AGİT heyeti 7 Haziran seçimleriyle birlikte Türkiye’de tam 5 seçimi mercek altna almış olacak. Son olarak 10 Ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ankara’da olan ve hazırladıkları raporla cumhurbaşkanlığı kampanyası yürüten Tayyip Erdoğan ile TRT ve Yüksek Seçim Kurulu’na tavsiye niteliğinde eleştiriler yönelten AGİT’in devletin üst organlarına mesajı: Seçimlerde şaibe olmasın. Partilerin eşitlik zemininde yarışı için devletin kaynakları eşit bir şekilde dağıtılsın.

Ankara’da ilk değerlendirmelerini nisanda ‘ihtiyaç heyeti’ adını verdikleri özel bir heyetle yapan AGİT, muhalefet partilerinin “AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan devletin kaynaklarını mevzuat dışı olarak siyasi propaganda yapmak amacıyla kullanıyor” şikayetini değerlendirmeye almıştı. Bu şikayeti Dışişleri Bakanlığı ve Yüksek Seçim Kurulu ile yapılan son görüşmelerde gündeme getiren AGİT heyeti, seçime kadar sivil toplum kuruluşları, medya temsilcileri, siyasi partiler ve uluslararası organizasyonlarla temaslarını sürdürecek.

Tavsiyeler dikkate alınıyor mu?

Ankara’da resmi olarak göreve başladıkları için bir grup gazeteciyle bir araya gelen AGİT heyeti, 7 Haziran seçimiyle ilgili olarak çok ayrıntılı bir rapor hazırlayacaklarını duyurdu. “Şeffaflık ve objektiflik temel ilkemiz” diyen heyet başkanı Geert-Hinrich Ahrens, DW Türkçe’nin sorularını yanıtlarken “Bu seçimlerin daha çok dikkat çekici bir havası var. Türkiye’de tüm demokratik ilke ve kuralların uygulandığı bir seçime tanık olmak istiyoruz ve yetkililerle görüşmelerimizde ayrıntılı değerlendirmeler yapıyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim kampanyası yürütmesi, YSK’nın taraflı davranmasıyla ilgili tartışmalara doğrudan girmekten kaçınan Ahrens, bu konuda geçen yıl yayınladıkları ‘tavsiye niteliğindeki rapora’ gönderme yapıyor.

AGİT; cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasındaki raporunda “Başbakanın propaganda faaliyetleri, çoğunlukla resmi devlet organizasyonları ile birleştirilmiş büyük çaplı organizasyonlardır. Diğer adayların aktif biçimde kampanya yürütmesine karşılık, bu kampanyaların halk önündeki görünürlüğü sınırlıdır. YSK kararlarına itirazın mümkün olmaması ve uluslararası kurumların ve vatandaşların seçim gözlemi yapması ile ilgili yasal hükümlerin bulunmaması da dahil olmak üzere AGİT’in temel tavsiyeleri dikkate alınmamıştır” tespitinde bulunmuştu.

AGİT heyetinden gözlemci Vladimir Mise, DW Türkçe'nin “Tavsiyeleriniz Türkiye tarafından dikkate alınmıyor mu? “ sorusunu yanıtlarken “Biz polis değiliz” diyor ve ekliyor:

“Mevzuata göre sivil toplum temsilcilerinin seçim gözlemcisi olma hakkı yok. Ancak; siyasi partilerin gözlemci olma hakkı var. Bu konuda da siyasi partilerin geniş çaplı çalışmalar yaptığını gördük. Hepsini tek tek değerlendireceğiz. Gözlemcilerin çok ve etkin olması, şeffaflığın karşılıklı olarak sağlanması için çok önemli. Sonuçta biz de şeffaf bir seçim istiyoruz ve bunun için Ankara’dayız. Bu seçimlerde şeffaflığı sağlamak için herkese görev düşüyor. Biz, gözlem yapmaktan ve tavsiyelerde bulunmaktan vazgeçmeyiz. Çünkü temel görevimiz bu.”

AGİT heyeti, Ankara’da görev yapacak 11 uzmandan oluşan ana ekibin yanı sıra Türkiye genelinde görev alacak 18 uzun dönemli gözlemciden oluşacak. Ekipler, ikişer kişilik gruplar halinde Türkiye’nin dört bir yanına dağılacak. Gözlemciler; aday kaydı, kampanya faaliyetleri, seçim kurullarının ve diğer ilgili kurumların işleyişi, iç mevzuatın uygulanması ile seçim uyuşmazlıklarının çözümünü izleyecek.

Şikayetler not edildi

AGİT heyeti, seçimlerden bir gün sonra AGİT Parlamenterler Meclisi ve Avrupa Konseyi Parlamenterler meclisi gözlemcileri ile birlikte bir basın toplantısı yaparak 7 Haziran seçimlerini değerlendirecek. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nden gelen ön heyet de Ankara’da özellikle muhalefet partilerinin şikayetlerini dinledi.