T24- Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 8 yıllık kesintisiz eğitimi 4+4+4 modelinde 12 yılda kademelendirmeyi öngören AK Parti’nin yasa teklifine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kürtçe’nin seçmeli ders olabileceğini söyleyen Dinçer, Alevilerin zorunlu din dersinin kaldırılması talebi için de yeşil ışık yaktı.
Milliyet'in haberine göre, Dinçer, dün TRT 1’de yayınlanan Politik Açılım programında soruları yanıtladı. TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda görüşülen 4+4+4 modelinde yeni bir eğitim sistemi öngören yasa teklifini değerlendiren Dinçer, ilköğretim 1. kademe olan ilkokulda öğrencilere okuma yazma becerileri kazandırılacağını, ilköğretim 2. kademe olan ortaokulda ise seçmeli derslerin yer alacağını belirterek, yeni sistemi şöyle açıkladı:
“İkinci 4 şöyle tasarlanıyor: Bir, ikinci 4 bağımsız ortaokul olarak kurulabilecek. İki, ikinci 4 yine ilköğretimin devamı gibi oluşturulabilecek, yani şimdiki halde kalacak. Üç, ikinci 4 lisenin öncesi gibi düşünülebilecek. Lisenin öncesi gibi düşünülen yapıda imam hatip okullarının orta kısımlarını açmış oluyoruz. Böyle bir ortaokulu tercih eden çocuk aslında başlangıçta imam hatip okulu programını öngören dersleri seçmiş kabul edilecek. Bu açıdan bakıldığında ikinci 4’e imam hatip okulundan önce giden çocuklar o dersleri seçtikleri için dini ağırlıklı dersleri tercih etmiş gibi kendi imam hatip programlarını takip edecekler.
Vatandaşlarımızın önemli bir kısmı imam hatip okullarına çocuklarını imam olsun diye göndermiyor ama imam olacakların imam hatip okulundan mezun olma zorunluluğu olduğu için orada çok ciddi yetersizlik var. Bunu tamamlamak gerekiyor. Mesela sadece imam hatip okulunun orta kısmına bunu tamamlayacak programı koymayı değil aynı zamanda mesela sadece hafızların gittiği, gerçekten imam olmak isteyen çocuklarımızın eğitim alabilecekleri bölümler açmayı düşünebiliriz. Nitekim böyle bir uygulamayı yapıyoruz şu anda.”
İkinci 4 yıl için MEB’in müfredat üzerinde çalışacağını açıklayan Dinçer, “İkinci 4’te tüm dünya hangi dersleri veriyor bütün çocuklar o dersleri alacak. Matematik, tarih, dil, sosyal bilgiler gibi dersler alacaklar. Seçimlik dersleri artıracağız. Yeteneğe göre seçmeleri artıracağız. İster etnik, ister kültürel, ister dini olarak farklı yerde dursun herkesin kendine göre eğitim alacağı yaklaşımı sağladığımızda neden imam hatiplerin orta kısmı açılmasın” diye sordu.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “imam hatip okuluna” benzer okullar kurabilmesine yönelik soru üzerine Ömer Dinçer, “Şu anda bile yaptığımız tartışmalar, imam hatip okullarının orta kısmının açılıp açılmaması. Daha ileri düzeyle tartışmayı Türkiye hazmedemez” dedi.
“Seçmeli sistemde mesela Alevi yurttaşlarımız din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılmasını istiyorlar. Aleviler için istemezlerse din dersi almama şansı doğacak mı?” sorusuna karşılık Dinçer, şöyle konuştu: “Bugünkü din kültürü ve ahlak bilgisini ben din dersi gibi tanımlamıyorum. Sosyal sorumlulukların ve temel dini kavramların verildiği bir ders gibi, belki bu yönde içerik de gözden geçirilebilir ama onun dışında din dersleri konulacaksa isteğe bağlı hale gelecekse evet bence olmalı ve yapabilmeliler. Eğer istiyorsa mesela yüksek sesle düşünüyorum. Şu anda bu yönde alınmış bir kararımız yok. Otursak biz mesela İslami Akımlar Tarihi diye ve Mezhepler Tarihi diye bir ders koysak orada gerekiyorsa Alevi de Aleviliği öğrenebilse ne olur? Türkiye’de din dersi veriliyor demek de doğru değil. Bence din dersi verilmeli ve bu din dersini bir Hıristiyan çocuk da kendi dini olarak öğrenebilmeli. Bir Müslüman çocuk da İslamiyeti kendi okulunda isteğine bağlı olarak alabilmeli.”
“Kürtçe’nin de seçmeli bir ders olarak uygulanıp uygulanmayacağına” yönelik soru üzerine Dinçer, “Kürtçe seçmeli ders olabilir, bu benim şahsi kanaatim” diye yanıt verdi. Bu konuda kendi kanaatini açıklayabileceğini kaydeden Dinçer, “Esnek sistem kuruyorsanız onun içinde İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça, İspanyolca, Rusça öğretiyorsanız kendi ülkenizin vatandaşları olan Kürtlere de yine isteğe bağlı olarak niçin Kürtçe dersi vermeyesiniz? Bu yapı içerisinde bütün bunların öğretilmesine mani bir durum olmamalı” dedi.
Dünyanın hiçbir yerinde 12 yıl süreyle öğrencinin okula alınıp mezun edildiği bir sistemin olmadığını belirten Dinçer, “12 yıllık eğitime kimsenin itirazı yok. ‘1. sınıftan alacağım öğrenciyi 12 yıl sonra mezun edeceğim’ diye model oluşturmanız dünyayla aranızdaki mesafeyi açar. 8 yıllık kesintisiz eğitim de çok katı bir sistem. Dünyada sadece 1 veya 2 ülke, 8 yıllık eğitimi öngörüyor. 205 ülke var elimizde istatistik olarak... Bunların sadece ikisi 8 yıllık kesintisiz eğitim yapıyor ancak nasıl uyguladıklarını ilişkin bilgi temin edemedik” dedi. Toplam 195 ülkenin 70’inde eğitimin 6 yıl olarak kesintisiz yapıldığını kaydeden Dinçer, 8’inde 4+4+4 olarak yapılıyor. Eğitimin 12 yıllık kesintisiz yapılması dünyayla uyum sağlamaz” diye konuştu.
Öğretmen yetiştirme sisteminin yeniden düzenlenmesi amacıyla toplantılar yapıldığını söyleyen Dinçer, eş durumu özür grubu atamalarına yönelik sorular üzerine, “Kanunen biz yılda 1 kere eş durumundan güvenlik veya sağlık sebebiyle atamayı öngördük. Atama şartlarına haiz olanları ağustos sonunda inşallah atayacağız” dedi.