Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, Türkiye’nin diplomasi tarihine geçen büyükelçilerden olan ve 12 Eylül darbesinin ardından 21 Eylül 1980-31 Aralık 1983 tarihleri arasında Dışişleri Bakanlığı yapan ve dün son yolculuğuna uğurlanan İlter Türkmen’in ardından kaleme aldığı yazıda, “Türk diplomasi tarihinin en parlak isimlerinden biriydi” düşüncesini dile getirdi.
Ergin yazısında, “İlter Türkmen, Cumhuriyet dönemi Türk diplomasisinin en parlak temsilcilerinden biridir. Üstün meziyetlere sahip bir diplomattı. Bir ekoldü. Aslında ne kadar etkileyici bir kariyeri olduğunu görmek için biyografisine kısaca göz atmak yeterlidir. Galatasaray ve ardından Mülkiye’yi bitirdikten sonra 1949 yılında 22 yaşında girdiği Hariciye’de çok genç yaşlarda hızlı bir şekilde yükselmiştir.” değerlendirmesini yaptı.
1985 yılı Ekim ayı. İlter Türkmen’in BM Daimi Temsilcisi olarak New York’taki makamında.
Ergin şunları kaydetti:
"İlter Bey, 1999 yılında 72 yaşında Hürriyet gazetesinde köşe yazarı olarak yaşamının yeni bir serüvenine başladı. Yaklaşık on yıl süreyle kaleme aldığı köşe yazıları da kendisinin genel tarzının, bakışının, diplomasi anlayışının bir yansımasıydı. En karmaşık durumları bile son derece yalın, kısa ve özlü bir şekilde ortaya koyan, her zaman meselenin özüne odaklanan, son derece berrak bir bakış vardı bu yazılarında.
Yazarlığa başladığı dönem aynı zamanda AB’ye tam üyelik sürecinde önemli adımların atıldığı bir zaman kesitiydi. Bu kez İlter Bey’i AB ile tam üyelik müzakerelerinin başlayabilmesi için siyasi kriterler alanında cesur adımlar atılmasını savunan, bu yönde teşvik edici bir çizgi izleyen etkili bir kanaat önderi olarak karşımızda bulduk.
Örneğin, Kürt sorunu üzerinde müesses nizamın yerleşik resmi söylemlerinin dışına çıkan bakışı, Kıbrıs sorununa çözüm için BM tarafından hazırlanan Annan Planı’na açıkça destek vermesi Türk kamuoyundaki tartışmalarda önemli bir etki yarattı. KKTC’nin bağımsızlık ilanının aktörlerinden biri, makul bir uzlaşı zemini ortaya çıktığında pekâlâ esnek davranılabileceğini söylüyordu.
Türkiye’nin yüzünü, yönünü sağlam bir şekilde Avrupa’ya çevirdiğini görmek, en önemli arzusuydu geride bıraktığı uzun kariyerinin sonunda.
İşte dün öğleyin İstanbul’da Teşvikiye Camisi’nin avlusunda Türk bayrağına sarılı tabutunun önünde saygıyla dururken, bu yazıdaki anılar, olaylar da tek tek gözümün önünden geçiyordu."
"Gençlik her gün düzeltilen bir kusurdur"İlter Türkmen, 2007 yılında, 80 yaşında, Hürriyet gazetesinde kaleme aldığı "80 yaşında mutluluk" başlıklı yazısında "Yaşlılık tabii kolay değil. İster istemez bazı sağlık problemleriniz oluyor. Telefonda bir iş için yaşınızı sorduklarında 'Hay Allah, benim yaşımı ne yapacaklar?' diyorsunuz. Gençlerin size ne gözle baktığını merak ediyorsunuz. Dünyada yaşlılık ırkçılığının artmakta olduğuna ilişkin yazılar okuyunca biraz kızıyorsunuz" ifadelerini kullanmıştı. Türkmen, "Şunu da itiraf etmek gerekir ki yine de ülkemizde yaşlı olmak, aile bağları hâlâ kuvvetini muhafaza ettiğinden nispeten çok daha huzurlu..." diye yazdıktan sonra şöyle devam etmişti:"Yaşlılığın iyi taraflarından biraz bahsedelim. Birkaç yıl önce ismini şimdi hatırlayamadığım ünlü bir yaşlı hanımla BBC radyosunda bir söyleşi dinlemiştim. Yaşamı ve başarıları gözden geçirildikten sonra kendisine 'Peki ya istikbal' sorusu soruldu.Cevabı unutmadım: 'Ben zaten istikbalde yaşıyorum.' Uzun yaşamanın mükâfatı. Bir de eski Fransız Cumhurbaşkanı Raymond Poincare’nin vecizesi: 'Gençlik her gün düzeltilen bir kusurdur.' Doğru mu, teselli mi? Siz karar verin." İlter Türkmen kimdir?Millî Emniyet Hizmeti Reisi Korgeneral Behçet Türkmen'in oğlu olan İlter Türkmen 1927 yılında İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ni ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni (Mülkiye) bitirdi. 1949 yılında girdiği Dışişleri Bakanlığı'nda meslek memurluğundan müsteşarlık ve bakanlık görevlerine kadar yükseldi. 1949'da Dışişleri Bakanlığı Siyaset Dairesi ve Ekonomi Dairesi'nde aday meslek memuru, III. kâtip olarak görev yaptı, 1950 yılında askerlik hizmeti nedeniyle görevine ara verdi. 1951'de Dışişleri bakanlığı İktisat Dairesi'nde III. kâtip, 1952'de Kuzey Atlantik Daimi Temsilciliği'nde III. kâtip, II. kâtip, 1957'de İktisat Dairesi'nde başkâtip, 1959'da Siyaset ve Planlama Grubu Başkan Vekili oldu. Aynı yıl Birleşmiş Milletler Türkiye Daimi Temsilciliği'nde orta elçilik müsteşarı, 1960'da Kahire Büyükelçiliği'nde orta elçilik müsteşarı, 1961'de Washington Büyükelçiliği'nde orta elçilik müsteşarı, 1964'te Genel Sekreter refakatinde Daire Reis Vekili ve aynı yıl Dışişleri Siyaset Planlama Grup Başkan Vekili, Başkanı ve Daire Başkanı olarak görev yaptı. 1967'de Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreter Yardımcısı, 1968'de Atina Büyükelçisi, 1972'de Moskova Büyükelçi'si, 1975'de Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi olarak görev yaptı. Bakanlıkta 1978'de Yüksek Müşavir, 1980'de de Genel Sekreter oldu. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra emekli oramiral Bülend Ulusu'nun kurduğu hükümette, 21 Eylül 1980 ile 31 Aralık 1983 tarihleri arasında Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı. 1983'de Birleşmiş Milletler Cenevre Daimi Temsilciliği'nde Büyükelçi Daimi Temsilci, 1985'de Birleşmiş Milletler New York Daimi Temsilciliği'nde Büyükelçi Daimi Temsilci, 1988 de Paris Büyükelçisi olarak görev yaptıktan sonra 1991 yılında, 1949'da girdiği Dışişleri Bakanlığı'ndan emekli olmuştur. Kariyeri ve kendisine has üslubuyla Türk diplomasi tarihine geçen, iyi derece Fransızca ve İngilizce bilen, Prof. Dr. Füsun Türkmen ile evli olan İlter Türkmen, Mina Özdoğancı ile evliliğinden olan Lale Apa (1957-2022) ve Güner Türkmen'in babasıydı. TIKLAYIN | Eski Dışişleri Bakanı İlter Türkmen hayatını kaybetti TIKLAYIN | Eski Dışişleri Bakanı İlter Türkmen için Teşvikiye Camii’nde tören düzenlendi TIKLAYIN | Ertuğrul Özkök: Genel yayın yönetmeninin kara kaplı defterinden bir sayfa TIKLAYIN | Hasan Göğüş yazdı: İlter Türkmen'in ardından... TIKLAYIN | Soli Özel yazdı: İlter Türkmen ve ben: Bir mekteplinin eğitimi
|