Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, 9 Temmuz 2018 günü Çorlu’da gerçekleşen ve 24 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasına dair bir köşe yazısı kaleme aldı. Ergin, kazada ihmallerin rol oynadığı iddialarına da değindi ve “Gerekli mühendislik parametrelerinin dikkate alınmaması ve toprak dolgu yapılması kazaya davetiye çıkarmıştır” dedi.
Gazetenin bugünkü (19 Temmuz 2018) nüshasında yayımlanan yazısında Ergin, kazada hayatını kaybeden insanlardan birkaçının hikâyelerini aktardı ve Türkiye’de ‘bilimin doğrultusundan çıkmanın bedelini, masum insanların hayatlarıyla ödediğini’ dile getirdi.
Kazada hayatını kaybeden Oğuz Arda Sel'in en büyük hayalinin Barcelona'da futbol oynamak olduğuna dikkat çeken Ergin "Yaşasaydı herhalde geçen pazar günkü Dünya Kupası finalini kaçırmazdı Arda" diye ekledi. Arda henüz 9 yaşındaydı.
Hürriyet yazarı, ‘Türkiye’nin her alanda önemli atılımlar yaptığından bahsedilen bir dönemde yağmur sularının toprak dolguyu boşaltması nedeniyle 24 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi’nin, bu iddiaların ‘üzerine koyu bir gölge olarak’ düştüğünü de belirtti.
Ergin’in “Bir tren kazasından geriye kalan fotoğraflar” başlıklı yazısı şöyle:
"HEPSİ bize gazete sayfalarının içine sıkışıp kalmış fotoğraflarından tebessüm ederek bakıyor.
Onları bekleyen uzun bir hayat yolculuğu karşısında duydukları heyecan, coşku, yaşam sevinci yayılıyor fotoğraflardaki güler yüzlü ifadelerden. Ne kadar da gençler... Deniz kıyısında çekilmiş bir fotoğrafta Marmara Üniversitesi öğrencisi abla Özgenur Dikmen (20), kız kardeşi Gülce’ye (12) sarılmış. Gülce, başını ablasının sağ koluna dayamış ve sol elini de onun elinin üstüne koymuş. Ablasının kollarında olmanın, ondan güç almanın mutluluğu ve özgüveni iç içe geçmiş. Şimdi kendilerini karşılayan çok uzaklardaki başka bir dünyada abla-kardeş yine el ele yürüyorlar. Bir diğer görüntüde Oğuz Arda Sel (9), trenin hareketinden önce bir ayağını vagonun basamağına koymuş, iki eliyle zafer işareti yapıyor fotoğrafını çeken babası Hakan Sel’e. Hayata karşı iddiasını ortaya koyuyor daha bu yaşta. Hürriyet’teki haberde, en büyük hayalinin Barcelona’da futbol oynamak olduğunu okuyoruz. Yaşasaydı herhalde geçen pazar günkü Dünya Kupası finalini kaçırmazdı Arda. Her ne kadar Barcelona’yı tutsa da Real Madrid’li Modriç’i eminim iyi tanıyordu. Şimdi o da babasının ellerine sımsıkı sarılmış halde başka bir dünyada yürüyor. Bir de bu hayattan hiçbir şey anlayamadan göçüp gidenler var. Annesi Derya Kurtuluş ile birlikte can veren Beren henüz beş aylıktı. Şimdi o da gittiği diyarda yine annesinin şefkatli kucağına sığınmış durumda. Uzunköprü-Halkalı seferini yapan yolcu treni, 8 Temmuz Pazar günü saat 15.40’ta kalkış verildikten sonra ağır ağır ilerlemeye başladı. Vagonların içindeki yolcular Tekirdağ’ın Muratlı-Balabanlı bölgesinde yağmur sularının bir menfezin üzerindeki dolguyu boşaltığından, rayların boşlukta asılı durduğundan, daha doğrusu ölümün kendilerini beklemekte olduğundan habersizlerdi. Saat 17.00 sularında tren boşluktaki rayların olduğu noktaya geldiğinde vagonlar birbiri ardına raydan çıkarak devrilecek ve faciada tam 24 insan hayatını kaybedecekti. Kazada 341 kişi de yaralanmıştı."
Yazının Hürriyet gazetesindeki tam metnine şuradan ulaşabilirsiniz.