Sedat Peker: İstihbaratımız Çeçen mücahitleri Moskova'da bombalı eylemler yapabilmesi için eğitmeli

Sedat Peker: İstihbaratımız Çeçen mücahitleri Moskova'da bombalı eylemler yapabilmesi için eğitmeli

1 Kasım seçimi öncesi Rize'de yaptığı mitingde söylediği "Oluk oluk kan akacak" sözlerinin ardından “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan ‘Barış İçin Akademisyenler’e de aynı sözleri tekrarlayan suç örgütü lideri Sedat Peker, Ankara’daki saldırıya ilişkin kişisel internet sitesinden yayımladığı yazıda “Rus istihbarat servisinin PKK ve PYD militanlarını daha profesyonel bombalı eylemler yapabilmeleri için eğittiği gibi bizim istihbaratımız da Çeçen mücahitleri eğitmeli ve de Moskova’nın göbeğinde eylem yapabilmelerini sağlamalıdır” dedi.

Peker'in kişisel internet sitesinde kaleme aldığı yazı şöyle:

Kıymetli Dostlarım,

Ankara/Kızılay’da yaşanan hain saldırı hepimizin ruhunda çok büyük acılar oluşturdu. Öncelikle ölenlere YÜCE ALLAH’tan rahmet, yaralı olan vatandaşlarımıza da sağlık ve sıhhat diliyorum. Yaşanan bu hadise, bombalı saldırıların daha da profesyonelleşerek devam edeceğinin net bir göstergesidir. Bu sebeple, bir an önce ÜLKEMİZİN gerçek sahibine, yani TÜRK MİLLETİ'ne başvurarak son bir referanduma gidilmelidir (Çıkacak neticeden sonra ise hiçbir haine merhamet edilmemelidir.)

Referandumda MİLLETİMİZE açık ve net bir şekilde sormalıyız; Yabancı ülkelerin tezgahlarıyla oluşturulan pkk meselesinde Güneydoğu'daki topraklarımızdan ayrıca da ermenistanın hak iddia ettiği Doğu'daki topraklarımızdan vazgeçip kalan ülke topraklarında normal bir yaşamı mı tercih ediyorlar ya da bedeli her ne olursa olsun ölümüne direnip topraklarını savunmayı mı kabul ediyorlar.

Eğer ki YÜCE MİLLETİMİZ, ÜLKEMİZİN yarıya yakın toprağını verelim, kalan topraklarımızda, imkanlarımız nispetinde biraz daha huzurlu yaşayalım diyorsa VATAN EVLATLARI'nın ŞEHİT olmasına hiç gerek duymadan MİLLETİMİZİN istegi doğrultusunda bu topraklardan vazgeçmeliyiz (Böyle bir neticenin çıkmayacağı kesin olduğu için mecazi anlamda söylüyorum.).

Ancak YÜCE MİLLETİMİZ, referandumda diğer şıkkı seçerse, aşağıdaki sıralayacağım ve bunlara benzer birçok tedbiride bu coğrafyada var olabilmemiz için derhal hayata geçirmeliyiz.

İlk olarak aklıma gelen bu tedbirlerden birkaçı şunlardır; Anayasa Mahkemesi'nin tavsiye kararı üzerine, yetkili mahkeme tarafından serbest bırakılan can dündar, sahip olduğu villayı fahiş fiyatla (yaptığı haber karşılığında) paralel yapıya sattığı gerekçesiyle tekrardan tutuklamalıdır. Anayasa Mahkemesi'nin tahliye kararında bu yeni suç bulunmamaktadır (Bu yeni suçla ilgilide zaten birkaç tane avukatta tutuklamıştır.). Yapılacak bu yeni tutuklama sayesinde ÜLKEMİZ,içinde hainlik yapmaya meyili olanlara karşı bir duruş sergilenecek, hainlerin ise hiçbir türlü kurtulamayacakları tüm kesimlerin beynine yerleştirilecektir ( hdp li milletvekileride derhal tutuklanmalıdır.Ayrıca idam cezası geri getirilip terör örgütü yöneticileri idam edilmelidir.).

Bunların haricinde, rusyanın bizim terörist olarak kabul ettiğimiz pyd’ye, kendi başkentinde yani moskovada temsilcilik açma izni vermesine karşı misilleme olarak, rusyanın terörist olarak kabul ettiği tüm ÇEÇEN DİRENİŞÇİLERİ'ne, Ankara’da resmi temsilcilik açma izni verilmelidir. rus istihbarat servisinin pkk ve pyd militanlarını daha profesyonel bombalı eylemler yapabilmeleri için eğittiği gibi bizim istihbaratımızda ÇEÇEN MÜCAHİTLERİ eğitmeli ve de moskovanın göbeğinde eylem yapabilmelerini sağlamalıdır (ve tabi ki bu eylemlerden sonra ilk üzüntüsünü bildiren ülkede biz olmalıyız. Kızılay'daki patlamadan hemen sonra rusyanın bize yaptığı iğrençlik gibi).

Ayrıca pkk militanlarında ele geçirilen rus malı zırh delici ve bunun gibi gelişmiş silahların tamamı resmi tutanaklarda imha edilmiş gibi gösterilmeli ancak aslında ÇEÇEN DİRENİŞÇİLERE teslim edilmelidir.

9 terör örgütü aralarındaki kan davalarını dahi unutarak, tek çatı altında birleşip DEVLETİMİZE savaş açtıkları bir dönemde, aralarında saç teli kadar nüans ayrılıklarının haricinde bir farkları olmayan AK Parti ve MHP yetkililerinin,terör olaylarına karşı ortak bir çalışma grubu belirleyerek, benim daha önce üzerinde durduğum BOZKURT ve RABİA’nın birleşmesini sağlamalıdırlar.

Bir elimle BOZKURT diğer elimle de RABİA hareketini yaptığım için bana hakaret dahi eden arkadaşlara,ben hakkımı helal ediyorum. Ancak bu zor günlerde iki partinin yetkilileri tarafından teröre karşı bu birliktelik sağlanmazsa, her iki partinin yöneticilerinin gelecek yıllarda bu MİLLET tarafından saygıyla hatırlanmayacağına inanıyorum.

Benim geçmişte söylediğim sözlerimi çılgınlar gibi eleştirenlerin, gerçekten oluk oluk kan akıtanlara karşı sessiz kalmalarını ise bu MİLLETİN asla unutmayacağını biliyorum.ŞANLI MİLLETİMİZ; BU KİŞİLERİ MUHAKKAK TARİHİ HAFIZASINDA BİR YERE NOT ALACAKTIR!!!

BİR UMUTTUR YAŞAMAK