Şef Mehmet Yalçınkaya yaptıkları imza yemeklerini kendi yapmış gibi tanıtanlara, sosyal medya hesabı üzerinden sitem etti. Şef Yalçınkaya, bağının olmadığı restoranlarda isminin kullanılarak müşterilere rezervasyon yapıldığını da belirtti.
Yerel ürünlerle alakalı çalışmalar yaptıklarını söyleyerek sözlerine başlayan Şef Mehmet Yalçınkaya, "Ülkemizin yerel ürünlerini bir araya getirerek imza yemeklerini yapıyoruz. Deniz mahsullerine yıllardır ilgim var, deniz mahsullerinin de kullanıldığı yemekler yapıyoruz. Kuzu-karides yapıyoruz, bizim insanımızın için farklılıklara alışkın değil derler fakat hiçte öyle değil. Eskiden yaptığımız tatlıları yeniden yorumluyoruz, tatlıların içindeki malzemeleri bozmadan farklılaştırıyoruz. İmza yemekler dışında, standart bir restoranda olması gereken yemekleri de yapıyoruz. İmza yemekleri Türk mutfağının tanıtımı açısından önem taşıyor." dedi.
Yalçınkaya şu ifadeleri kullandı:
"Gastronomi alanında sıradan restoranlar dışında bir kompleks kurduk. Gastronomi alanında öğrencilere eğitimler veriyoruz, workshoplar yapıyoruz, yaşam alanı oluşturduk. Restoranın yanında insanların sıkılmayacağı, insanların gününü geçirebileceği bir alan oluşturduk. 60’a yakın öğrencimiz var. Kurduğumuz alanın restoran kısmında klasik yemekler dışında kendi hazırladığımız imza yemekleri de yapıyoruz."
"Ülkemizde, sektörümüzde emek hırsızlığı oluyor. Son dönemde buna isyan ediyorum. Bir yemek yapıyoruz, yemeğin telifi henüz yok. Aradan iki gün geçiyor yaptığımız yemeği kendileri yapmış gibi tanıtanlar çıkıyor. İsmimiz kullanılarak restoranlar açıyorlar. Rezervasyon yapmak isteyen müşterilere ismimizi söyleyerek davet gönderiliyor. Bazıları da restoranımızın isminin bir benzerini yaparak taklidimizi yapıyorlar. Bu restoranlarda insanlar yediği yemekten dolayı bir zarar görürse bizim ismimizi kullanmış oldukları için biz zarar göreceğiz. Bunların bir emek hırsızlığı olduğunu düşünüyorum. Bir ismin telifini aldığımızda bu ismin sonuna bir harf koyarak mekan açılıyorlar. Bu konuda vatandaşların da dikkatli olmaları gerekiyor. İnsanlar nereye geldiğini nereye gittiklerini bilsinler. Bu insanların yaptığı emek hırsızlığıdır.’’ (İHA)