Şehir Tiyatroları 'Müstehcen oyun' tartışmalarına cevap verdi

Şehir Tiyatroları 'Müstehcen oyun' tartışmalarına cevap verdi

 

T24 - Şehir Tiyatroları'ndan bazı gazetelerde yayınlanan 'müstehcen oyun', 'seyirci kaybediyor' haberlerine 'Politik oyun' veya 'müstehcen oyun' diye özel bir seçim yoktur; 'gerici oyun', 'ilerici oyun' vb. olmayacağı gibi! Esas olan öncelikle 'nitelikli oyun'dur.'' şeklinde cevap verrdi.
 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na son dönemde yapılan sistemli “eleştiri”lerin tamamı kulaktan dolma, haksız, mesnetsiz ve maddi hatalarla doludur. Sanatı, genel anlamda tiyatroyu ve asırlık geleneğe sahip bir kurumu “arsızlıkla” niteleyenler, “ödenekli tiyatroları kapatalım” baskısını uygulayanlar Şehir Tiyatroları yönetimi ve sanatçılarıyla yakışıksız bir tartışmayı zorlamaktadır.
 
(...)
 
Kurumumuzun resmi internet sitesi olan www.ibst.gov.tr adresinden oyunların en azından isim – yazar ve konularına göz atan akıl ve izan sahibi hiç kimse “İBBŞT oyunlarında % 80 cinsel sululuk ve müstehcenlik var” çıkarsamasında bulunamayacaktır.
 
 
 
Esas olan nitelikli oyundur
 
Bir kurum tiyatrosunda çalışanlar için “politik oyun” veya “müstehcen oyun” diye özel bir seçim yoktur; “gerici oyun”, “ilerici oyun” vb. olmayacağı gibi! Ödenekli tiyatrolarda esas olan öncelikle “nitelikli oyun”dur! Dolayısıyla Şehir Tiyatroları, Shakespeare de sahneler Moliere de; Necip Fazıl da sahneler Nazım Hikmet de… M.Ö. 480 yılında doğmuş Euripides’in tragedyasını da bugüne taşır, 17 yaşındaki Fehime Seven’in komedisini de… Oyunlarda Mevlana da konu edilir Galilei de… Binlerce yıldır icra edilen bu meslek bunu gerektirir. Tiyatro sanatı bu yüzden güzeldir ve her şeye rağmen bu çeşitliliğini koruyup sahip çıktığı sürece varolacaktır.
 
(...)
 
Sonuç olarak tiyatro “eserinde” bir ideoloji, düşünce ve inanç tema olarak işlense de “tiyatro sanatı” hiçbir zaman belli bir zümrenin belli bir inancın belli bir ideolojinin veya baskın siyasi eğilimin emrine girmemiştir. Doğuşundan bugüne varlığının yegâne temeli budur.
 
Altı çizilen 16 yaş uyarısı öğrencilerini oyunlara getiren hocaların ricası üzerine, çocukların algısının üstünde karmaşık metinler, argo sözcükler içeren ya da sert temaların yer aldığı oyunlarda kullanılmıştır. Bu ibare müstehcenlik ya da erotizm adına koyulmamıştır, bizler tiyatro sanatını icra ediyoruz, başka bir şey değil.
 
Yaşadığımız bugün için Şehir Tiyatroları’na ne hükümetten ne iktidar partisinden ne de bağlı olduğumuz kurum İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden repertuara ilişkin herhangi bir “resmi” talep veya baskı gelmiştir. İBB Şehir Tiyatroları Yönetim Kurulu’nda Belediye tarafından atanan üyeler varken, Kültür Daire İşleri Başkanı aynı zamanda Repertuar Kurulu’na başkanlık ederken; dışarıdan hiçbir resmi sıfatı olmayan kişilerin, yüz yıllık bir kurumu ve çalışanlarını “ilgili mercilere” ihbar etme çabası trajikomiktir ve hepsinden önemlisi tiyatro sanatına gönülden destek veren ve her zaman yanımızda olan Sayın Başkan Kadir Topbaş ve ekibine büyük haksızlıktır.
 
 
Sanat ve istatistikler
 
İBB Şehir Tiyatroları adı üstünde İstanbul Büyükşehir Belediyesin’e bağlı bir kurumdur. Ancak unutulmamalıdır ki, İBBŞT öncelikle bir “sanat” kurumudur. Şehir Tiyatroları, sınırlı olanaklarına rağmen, repertuarındaki 60’ın üzerindeki oyunu 175 sözleşmeli memur sanatçının yanı sıra sınırlı sayıdaki teknik kadrosuyla seyircisiyle buluşturma başarısını gösteren bir yapıdır. Yine Türkiye İstatistik Kurumu’nun verileri doğru kabul edilerek oranlama yapılsa bile tiyatro çalışanlarının azımsanmayacak bir bölümünün en azından “yoksulluk sınırında” ücret aldığı bilinmektedir.
 
Şehir Tiyatroları’nın “seyirci kaybettiği” yargısı gerçeği yansıtmamaktadır. Buna kaynak olarak verilen İstatistik Kurumu verilerinde 2009-2010-2011 yılları karşılaştırılmış, buna göre 2009 yılında 401.522 olan seyirci sayısının bir sonraki yıl 421.884’e yükseldiği ancak 2011 yılında 12734 kişi; doluluk oranında ise bir önceki yıla göre %2’lik bir azalma olduğu belirlenmiş.
 
Şehir Tiyatroları elbette her yıl bir öncekine göre daha fazla seyirciye ulaşmayı hedefler. Ancak sorun edilen rakam 12.734 kişi ise bunu tamamlamak bir kurum tiyatrosu açısından hiç de zor olmasa gerekir. Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde yapılacak birkaç temsille veya –hizmete açılması durumunda– Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek festival oyunlarıyla bu istatistiklerin üzerine çıkılabilir.
 
Ayrıca söz konusu haberde hiç değinilmeyen fakat bu yıl 27.’si düzenlenen Çocuk Şenliği’nde 28 farklı oyunla 40 bin’in üzerinde çocuk seyirciye ve yine 27 yıldır düzenlenen Genç Günler’de 65 farklı oyunla 116 gösteri ücretsiz olarak sunularak 50 bin’in üzerinde genç seyirciye ulaşılmıştır.
 
İBBŞT’nin asıl hedefi ise rakamların çok daha üstündedir. Şehir Tiyatroları yönetimi şu kesimden veya bu kesimden değil; o semtten bu semtten değil; ve hatta üç yüz - beş yüz bin de değil 15 milyon İstanbullu’ya ulaşmayı amaçlamaktadır. 2014 ve 2023 yılına dair hedefler doğrultusunda bu yönde dev projelerin hazırlığı yapılmaktadır.
 
Bütün bunların ötesinde, bir tiyatronun repertuarının niteliğini, bir oyunun başarısını ya da başarısızlığını bu istatistikler belirlemez. Aynı şey tüm sanat ve edebiyat dalları için de geçerlidir. Türk sinemasında 4 buçuk milyon izleyiciye koşan “Recep İvedik” rekor kırarken, Cannes’da “Jüri Büyük Ödülü” alan “Bir Zamanlar Anadolu”da ancak 150 bin kişiye ulaşabilmiştir.
 
Söz konusu haberde ve istatistiklerde yer almayan şu bilgilerin de kayda geçmesi gerekir: İBB Şehir Tiyatroları aldığı davetlerle yurtiçinde Adana, Adapazarı, Ankara, Bursa, Büyükçekmece, Giresun, İzmir, GAP, Mardin, Silivri’ye; yurtdışında Almanya, Arnavutluk, Kıbrıs, Kırım, Makedonya, Romanya, Sırbistan, Suriye’ye toplam 52 turne düzenlemiş ayrıca 13. Uluslararası Devlet Tiyatroları Sabancı Adana Uluslararası Tiyatro Festivali, 17. Uluslararası İstanbul Kültür Sanat Vakfı Tiyatro Festivali, 16. Uluslararası Bursa Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Festivali, 6. Uluslararası Eskişehir Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Festivali, 17. Romanya Sibiu Uluslararası Tiyatro Festivali’nde ülkemizi ve tiyatromuzu başarıyla temsil etmiş; ulusal ve uluslararası alanda 2009-10’dan bugüne toplam 120 daldaki adaylıktan 74 ödüle layık görülmüştür.
 
Ayrıca şu da unutulmamalıdır ki, yalnızca tiyatro ve özellikle Şehir Tiyatroları oyunları için değil, herhangi bir kültürel etkinliğin “yaygın” hale gelebilmesi için en önemli unsur tanıtımdır. Şehir Tiyatroları yalnızca birkaç gazeteye ve tiyatro dergisilerine verdiği ilanlarla tanıtım yapmaya çalışmaktadır. Arzu edilen her mecrada reklam ve haberlerin çıkması, belediyelerin sunduğu olanaklarla kentin dört bir yanında İstanbul ve Türkiye seyircisine tüm oyunların tanıtılmasıdır ki önümüzdeki yıllarda bu hayalin de gerçekleşeceğine eminiz...