Başkan Kadir Topbaş’ın imzasına sunulan yeni İstanbul Şehir Tiyatroları yönetmeliği büyük tepkiyle karşılandı. Basın açıklamasıyla başlayan gün, Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu ve yönetim kurulunun seçilmiş üyelerinin istifasıyla sona erdi
Milliyet'ten Asu Mora'nın haberine göre, perşembe gecesi geç saatlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN)’nden bir mesaj geldi: “Bu bir imdat çağrısıdır!” diyordu... “Yeni yönetmelik Belediye Meclisi’nden geçti. Yarın saat 1’de Harbiye Muhsin Ertuğrul’a gelin”.
Değil Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu’nun ve yönetim kurulunun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kültür sanat danışmanı Kenan Işık’ın bile haberdar olmadığı yeni yönetmelik sessiz sedasız hazırlanmış ve apar topar Belediye Meclisi’nden çıkmıştı. İş bir tek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın imzasına kalmıştı. Ve yeni yönetmelikle sanatçıların değil, belediye bürokratlarının söz sahibi olacağı bir yönetim geliyordu Şehir Tiyatroları’na.
Yönetim kuruluna genel sanat yönetmeni yerine belediye genel sekreter yardımcısı başkanlık edecekti artık. Yedi kişilik kurulda daire başkanı, müdür, bir belediye meclisi üyesi olacaktı. Bugüne kadar kurum sanatçılarının kendi içlerinden oylayarak seçtiği iki üye artık belediye başkanı tarafından belirlenecekti. Genel sanat yönetmenini de belediye başkanının atadığını düşünürsek, tasarlanan yönetim kurulunda herhangi bir muhalif sesin yer almayacağı aşikardı.
Yönetmeliğe itiraz etmek için, herhalde bir gecede örgütlenebilecek en kalabalık buluşma gerçekleşti cuma günü Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin önünde. Sadece Şehir Tiyatroları’ndan değil, Devlet Tiyatroları’ndan, özel tiyatrolardan sanatçılar, yazar ve eleştirmenler, konservatuvar öğrencileri doldurmuştu sahnenin önünü. Yüzlerde kaygı, çokça da öfke... İskender Pala’nın ateşlediği “Şehir Tiyatroları’nda müstehcen oyunlar oynanıyor” tartışmalarının bu yönetmeliğe zemin hazırlığı olduğunu düşünüyordu herkes.
Tiyatronun sanatçılarından Tolga Yeter İŞTİSAN’ın Kadir Topbaş’a hitaben yazdığı mektubu okudu önce... “Yeni yönetmelik, Şehir Tiyatrosu’nun bir ’sanat kurumu’ olma niteliğini ortadan kaldırmaktadır,” deniyordu mektupta: “100. yılını kutlamaya hazırlanan bir sanat kurumunu basit bir şube müdürlüğüne indiren böylesi bir yönetmeliği kabul edilemez buluyoruz.”
Birkaç dakika kesilmeyen alkışların ardından Aslı Öngören aldı sözü ve İstanbullulara seslendi... Tiyatronun seyircilerine... “Bir süredir Şehir Tiyatrosu bir kısım medyanın haksız saldırılarına maruz kalıyordu. Meğer amaç 98 yıldır sanatçıları tarafından yönetilen tiyatromuzun tüm sanatsal işleyişinin belediye bürokratlarına teslim edilmesiymiş,” dedi Öngören... “Ülkemizin tüm kültür sanat ortamını muhafazakarlaştırma harekatıdır bu. Bizce muhafaza edilmesi gereken değerlerse açıktır. Bizim asıl sorumluluğumuz seyircimizle birlikte, daha özgür ve umutlu günlere yürümektir”
Kalabalık dağılırken Şehir Tiyatrosu sanatçıları salona çekildiler. Bir süre sonra haber geldi. Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu, yardımcısı Aliye Uzunatağan ve seçilmiş iki üye; Burteçin Zoga ve Volkan Sağırosmanoğlu istifa etmişti. Dış ilişkiler sorumlusu İrem Arslan Aydın, Sahne Direktörü Hakan Arlı ve Genç Tiyatro Birimi Sorumlusu Tolga Yeter de... Belediye’nin Kültür Sanat Danışmanı Kenan Işık’ın her an istifa edebileceği konuşulurken, pek çok sanatçı da cebinde dilekçesi, sırasını bekliyordu...
“Derdi sanat olan hiçbir sanatçının bu yönetmelikle ve bu yönetmeliği kabul ederek başa gelebilecek yeni bir sanat yönetmeniyle çalışmakla mutlu olabileceğini düşünmüyorum.” diyordu Aslı Öngören. Ve görünüşe göre bu daha başlangıçtı.