Tarihçi yazar Murat Bardakçı, Şeker Bayramı’nın adının okuma hatasından geldiğini ifade etti. Bardakçı, yazısında bayramın Osmanlı döneminde asırlar boyunca ‘Şükür Bayramı’ olarak bilindiğini, ‘şükür’ ve ‘şeker’ kelimelerinin eski harflerle aynı şekilde (şın-kef-rı) yazıldığını belirterek, “Asırlar boyunca doğru şekilde, yani ‘şükür’ diye okunan kelime sonraları bu hatâ neticesinde ‘şeker’ zannedilince bayramın ismi de değişiverdi” ifadelerine yer verdi.
Prof. Güngör Uras ise bugünkü (17 Temmuz 2015) yazısında Şeker Bayramı'nın adının Osmanlı dönemindeki gelenekten kalma olduğunu belirterek şunları yazdı:
"Sarayın, ramazanın on beşinden sonra askerlere tepsi tepsi baklava göndermesi, oruç sonunda insanların tatlı yemesi, oruç dönemi tamamlandıktan sonraki kutlamalarda insanlara şeker ikram edilmesi, çocukların bayram harçlığını alır almaz şekercilere koşması nedeniyle bu bayram 'Şeker Bayramı' olarak anılmaya başlanmıştır."
Murat Bardakçı’nın Habertürk gazetesinin bugünkü (17 Temmuz 2015) nüshasında, “Şeker Bayramı, daha doğrusu Şükür Bayramı” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
Eski asırlarda, bugün de olduğu gibi Ramazan nihayete erince dinî mükellefiyetlerini yani oruç tutma vazifelerini ifa edebilenler, görevlerini yerine getirmenin verdiği memnuniyetle “Allah’a şükürler olsun, oruç ve diğer ibadetlerimizi yerine getirdik ve mübarek bir Ramazan ayını daha hayırlısı ile idrâk ettik” derlerdi. İfadede geçen “şükür” kelimesi zamanla bayramın da ismi oldu ve Ramazan Bayramı’na asırlarca “Şükür Bayramı” dendi.
Derken, “şükür” kelimesi “şeker”e döndü ve “Şükür Bayramı” da “Şeker Bayramı” haline geliverdi!
Kelimenin değişmesinin sebebi, bir okuma hatasıydı...
“Şükür” ve “şeker” kelimeleri eski harflerle aynı şekilde yani “şın-kef-rı” ile yazılırlar. Metinde geçen kelimenin “şükür” mü yoksa “şeker” mi olduğu sözün gelişinden anlaşılır ve kelime nasıl gerekiyorsa öyle okunur.
Halkın “Şükür Bayramı” dediği eskinin “ıyd-i fıtr”ının zamanla “Şeker Bayramı” hâlini almasının sebebi, işte bu okuma hatası idi. Asırlar boyunca doğru şekilde, yani “şükür” diye okunan kelime sonraları bu hatâ neticesinde “şeker” zannedilince bayramın ismi de değişiverdi.
Habertürk'te yayımlanan yazınını tamamını okumak için tıklayın
Prof. Güngör Uras'ın Milliyet gazetesinin bugünkü (17 Temmuz 2015) nüshasında yayımlanan, "Bugün bayram" başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
Ramazan sonu kutlanan üç günlük bayramın “Şeker Bayramı” olarak adlandırılması Osmanlı döneminden kalmadır. Sarayın, ramazanın on beşinden sonra askerlere tepsi tepsi baklava göndermesi, oruç sonunda insanların tatlı yemesi, oruç dönemi tamamlandıktan sonraki kutlamalarda insanlara şeker ikram edilmesi, çocukların bayram harçlığını alır almaz şekercilere koşması nedeniyle bu bayram “Şeker Bayramı” olarak anılmaya başlanmıştır.
Bayramların şekli dışında derin manası vardır. Bayramlar insanları birbirine yaklaştıran, dargınlıkları ortadan kaldıran, dostluk ve kardeşlik duygularını kuvvetlendiren önemli günlerdir.
Bugünlerde yaşlılar, büyükler, güçsüzler, fakirler hatırlanmak ister. Bu günlerde ölmüşleri anmak, onlar için dua okumak, onların mezarlarını ziyaret etmek sevaptır.
Bayramınız kutlu olsun sayın okuyucularım.