2021 yılının son çeyreğinden bu yana enflasyonun hızla yükseldiği Türkiye'de, şimdi de şeker fiyatlarındaki fahiş artışlar gündemde. Kamuya ait Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin (Türkşeker) yıl başında 5 lira 30 kuruştan sattığı 1 kilogram toz şekerin fiyatı marketlerde 8 lira 70 kuruşa kadar çıktı.
Özel fabrikaların sattığı şekerin kilogramı markette 10 lirayı geçerken, gıda toptancılarının şeker alım fiyatlarında da ciddi bir sıçrama oldu. Türkşeker, 50 kilogramlık bir çuval şekeri 298 liradan satarken, kooperatif ve özel şeker fabrikalarında şekerin çuvalı 700 ile 800 liraya kadar çıktı.
Piyasadaki fiyat artışlarının "spekülatif" olduğu, Türkşeker'in iki farklı zincir markete toptan 50 kilogramlık şeker sattığı ve toptancılara yeterli şeker vermediği belirtiliyor.
DW Türkçe'ye konuşan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Hafta sonu itibariyle özel sektör fabrikalarından toptancılara giden 50 kiloluk şeker fiyatlarında 640 lirayla 800 lira arasında belirgin bir değişim oluştu. Bu, önümüzdeki günlerde şekerin raftaki fiyatına yansıyacak" diyor.
Şeker fiyatlarındaki yükselişin, şekerin hammadde olarak kullanıldığı gıda ürünlerinin fiyatlarını da artırması bekleniyor. Gürer'e göre şekerden mamul bütün ürünlerin fiyatları değişeceği için tüketici yalnızca şekerde değil, şekerden mamul ürünlerin tümünde de ciddi anlamda bir zam sağanağı ile karşılaşacak.
Şeker fiyatlarındaki artış karşısında ise çözümün ithalatta arandığı konuşuluyor. Piyasada Ticaret Bakanlığı'nın acil ithalat yetkisi alarak şeker ithalatını gündeme aldığı iddiaları var. Buna göre kararda yurtdışında şeker fiyatlarının daha düşük olması etkili.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de şekerin ortalama kilogram fiyatı 2021 yılı başında 5 lira 41 kuruştu. Fiyatlara şubat ayına kadar yaklaşık yüzde 52 zam geldi. Türkiye genelinde 2017-2018'de yaklaşık 4,3 liradan satılan şekerin fiyatı son beş yılda ise yüzde 100'e yakın artış gösterdi.
Türkiye'de şeker arzının yeterli olduğunu söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Murat Kapıkıran'a göre bu durum, özelleştirmeler sonrası fiyatta ikili bir yapı oluşmasından kaynaklanıyor. DW Türkçe'ye konuşan Kapıkıran, "Türkşeker, şekeri genellikle tüccarlara ve sanayiye satıyor ve bu satıştaki 50 kilogramlık çuval fiyatları 270 lira iken toptancılar bunu 700 liradan satabiliyorlar. Piyasada büyük bir kontrolsüzlük var" diye konuşuyor.
Türkşeker'e ait 25 fabrikadan 10'u 2018 yılında yapılan özelleştirme ihaleleri ile özel sektöre devredilmişti. Türkiye'de toplam 33 şeker fabrikası pancar işleyerek şeker üretirken, bu fabrikaların 15'i kamuya, 12'si özel sektöre, 6'sı ise kooperatiflere ait.
Murat Kapıkıran, Türkşeker'in özelleştirmelerden önce Türkiye'nin şeker ihtiyacının yüzde 65'inden fazlasını karşıladığına, şimdilerde ise bu oranın yüzde 35'e düştüğüne dikkat çekiyor.
Özel sektörün piyasayı belirleme oranındaki artışa dikkat çeken Kapıkıran, "Biliyorsunuz Türkiye'de Cargill nişasta bazlı şeker üretiyor. Pancar kökenli şekerlerin yüzde 65'ini de özel sektörün ürettiğini söyleyebiliriz. Bu oranda bir özel sektör de istediği fiyat uygulamasını yapabilir. Çünkü kamusal sorumluluktan çok şirket kârlılığını esas alan bir yönetim anlayışı var. Dolayısıyla bu tür stratejik ürünlerde mutlaka kamu varlığını artırmak gerekiyor" diyor.
Şekerde özel sektörün fiyatlar, stoklar ve pazardaki manipülasyonları anlamında kontrol ve denetim altında tutulması gerektiğini söyleyen Kapıkıran, aksi takdirde nihai tüketicinin şekere erişimde çok ciddi problemler yaşayacağı görüşünde. Kapıkıran, kamunun etkinliği artırılmadan market baskınları gibi ceza uygulamalarının da etkili olmayacağını düşünüyor.
Sözleşmeli tarım yapılan şeker pancarı için taban fiyat 2021 yılında 420 TL/ton olarak uygulandı. Türkşeker, 16 Mart'ta 2022-2023 üretim sezonu için şeker pancarı avans fiyatını ton başına 1100 TL'ye çıkardığını açıkladı.
CHP'li Gürer, özel fabrikaların, geçen yıl şeker pancarının tonunu 420 TL'den alıp ürettikleri şekeri yeni sezon fiyatına göre satmak isteği ve Türkşeker'i baskı altına aldığı görüşünde.
Özel fabrikaların şekerde fiyatları artış yönünde yönlendirmesi ve stokçuluk konusunda gerekli incelemelerin yapılması için hükümete çağrı yapan Gürer, "Oysa bu fabrikalar satılmasaydı, kamuda olsaydı, bugün ortaya çıkan bu sonuç yaşanmayacak, ürün üreticiden tüketiciye daha uygun fiyattan gidecekti" görüşünü paylaşıyor.
Kapıkıran'a göre de temel bir ihtiyaç maddesi olan şeker üretiminde kamunun denetimi ve etkinliği artırılmazsa zamlar devam edecek.
Kapıkıran, "Elbette zamlar çözüme ulaşmadıkça devam edecektir. Hem özel sektörün piyasa hakimiyeti nedeniyle, hem de girdi maliyetlerinin ve dolayısıyla üretici fiyatlarının artması hem de aracıların artması dolayısıyla sürecek" diyor.
Ziraat Mühendisleri Odası'na göre yanlış tarım politikaları nedeniyle Türkiye'de şeker fiyatları artarken üretim de azalıyor. Artan fiyatların diğer nedenleri olarak yüksek girdi maliyetleri ve kotalı üretim gösteriliyor.
Pancar ekim alanları 2002 yılında 3,7 milyon dekar iken 2021'de 3,3 milyon dekara geriledi. 2002-2003 yılında 3 bin 982 ton olan şeker ithalatı, 2019-2020 döneminde 70 kattan fazla artarak 283 bin 662 tona çıktı. Artan girdi fiyatları nedeniyle sözleşmeli şeker pancarı üreticisi sayısı 93 bine kadar düştü. TÜİK verilerine göre 2020 yılında 21 milyon ton üretim ise kuraklığın da etkisiyle 2021 yılında yüzde 15,3 azalarak 19,5 milyon tona geriledi.
2001 yılında çıkarılan Şeker Yasası ile şeker üreticilerine getirilen kota uygulaması nedeniyle ise üretici istediği zaman istediği miktarda üretim yapamıyor.
Şeker pancarı üretiminde kotaların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Murat Kapıkıran, çiftçinin gübre, mazot gibi girdi maliyetlerinin mutlaka düşürülmesi ve hatta bu günlerde çok stratejik öneme sahip olan şekerin girdilerinin kamu tarafından sübvansiyon kapsamında şeker pancarı üreticilerine verilmesi gerektiği görüşünde.
Pelin Ünker
© Deutsche Welle Türkçe