PKK'nin şehir yapılanması KCK'nin geçtiğimiz günlerde yaptığı, "Türk devleti Özgürlük Hareketimizin demokratik siyasal çözümdeki ısrarını ve ateşkes konusundaki titiz yaklaşımını istismar ederek karakol, yol ve baraj yapımlarını hiç durdurmamış, özellikle seçim sürecindeki dikkatli ve sabırlı yaklaşımımızı fırsat bilerek bu yönlü çalışmalarını hızlandırmıştır" açıklamasını, Habertürk'te Fatih Altaylı'ya değerlendiren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Altaylı'nın "Ateşkes bitti mi?" sorusuna "KCK bu gibi durumlarda daha sabırlı davranmalı. PKK'yı tehdit olmaktan çıkarmanın yolu müzakeredir. Bizim çağrımıza kalmış olsa sabah kalkar akşama kadar çağrı yaparım. Çağrıyla olacak iş değil. Buradan çağrı yapıyorum PKK kesinlikte Türkiye'ye karşı silah bırakmalıdır" dedi.
Demirtaş açıklamalarında, "Şunu net olarak belirteyim. Biz parti olarak 2015 hedeflerimizi genel seçimlerde yüzde 15 olarak belirlemiştik. Dolayısıyla belirlediğimiz hedefin biraz altında bir oy aldık diyebiliriz. Bizi şaşırtan şoke eden yüksek bir oy almamamız. En nihayetinde barajı aşmak ve parlamentoya güçlü bir muhalefet grubu taşımak bizim için çok önemliydi. O nedenle ortaya çıkan yüzde 13.1'lik bir oy da çok kıymetlidir, çok değerlidir. Türkiye siyasi tarihinde dengelerin bu kadar sarsıldığı çok az seçim olmuştur" ifadelerini kullandı.
HDP'yi parlamentoya taşıyan Türkiye'nin kendisi diyen Demirtaş, "Kim bize oy verdi? bu yüzde 13.1'lik oyu nereden aldık, Türkiye'den aldık. Türkiye'den kim varsa; Türkiye'nin farklı yaşam tarzları olan, farklı inançları olan bu çoğulcu topluluğu HDP'nin etrafında buluştu. Dolayısıyla HDP'yi parlamentoya taşıyan sadece 'şunlardır, bunlardır' diyemeyiz. Türkiye'nin kendisidir. Biz de zaten bu iddiayla ortaya çıkmıştık" şeklinde konuştu.
Altaylı'nın "Eylemsizlik bitti mi?" sorusu üzerine, Demirtaş, "KCK bu gibi durumlarda daha sabırlı davranmalı" yanıtını vererek, "Türkiye'nin dış politikası mezhepçilik üzerine kurulu" dedi.
'Öcalan'ın rolü belirleyici olacak'
Fatih Altaylı'nın "Kuzey Suriye'de yaşananlar?" sorusu üzerine, HDP'li Demirtaş, "Ordu oraya gideceğine siyasetçiler gitmeli. Sınırların güvenliği PYD ile daha mümkün olur. Ancak PYD de de şunu görmeli Türkiye'siz olmaz. Türkiye'nin ve PYD'nin çözümü yeni bir Suriye'ye hizmet etsin" cevabını verdi.
'Birlikte yaşayalım ama özgürlükleri genişletelim'
Kürtlerin derdi bölünmek değil, haksızlıklar bitsin isteniyor. Ayrı bir devlet kuralım demiyoruz, birlikte yaşayalım ama özgürlükleri genişletelim. Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü için kabaca ilkesel çözümümüz bu.
PKK'nın silah bırakması? sorusu üzerine, "PKK'yı tehdit olmaktan çıkarmanın yolu müzakeredir. Bizim çağrımıza kalmış olsa sabah kalkar akşama kadar çağrı yaparım. Çağrıyla olacak iş değil. Buradan çağrı yapıyorum PKK kesinlikte Türkiye'ye karşı silah bırakmalıdır. Ama benim çağrım çözüm değil ki... Kim yaparsa bırakacak Öcalan... O da hangi şartlarda yapacağını açıkladı" dedi. Barzani ile ilişkiler için orada yaşayan halkların geleceği bizim için önemlidir.
Çözüm sürecinin geleceği sorusunu soran Altaylı, "Süreç bitsin, olmasın, vatana ihanet diyorsunuz tamam... Bitecek peki ama alternatifini yeniden çatışma olarak koymasın kimse. Dağdaki insanı nasıl indirecekler, kürdün hakkını nasıl verecekler? İçeriğine itirazımız var 'Masadan kalkalım' demiyoruz" yanıtını aldı.
MHP tavrını açıkladı. Hükümet kurmayacaklarını ifade ettiler. Bize göre Türkiye bir hükümet kurmalı. Seçimde insanlar yanlış oy falan kullanmadılar. Tek başına iktidar olmak bazen iyidir ama bu gibi durumlarda özellikle toplumun kamplaşma riski olduğu durumlarda siyasette kurulacak koalisyon toplumdaki kamplaşmayı eritebilir. Bizim üç temel ilkemiz var. Demokrasi adalet ve barış... Türkiye'de bir hükümet kurulacaksa bu ilkelere azami uygun olsun istiyoruz. Şu anda AKP-CHP daha büyük olasılık olarak görülüyor. Koalisyon kurar ve HDP'nin bu ilkelerine temas eden bir programla çıkarlarsa böyle bir hükümetin çalışmasını kolaylaştırırız. AKP-MHP de buna dahil...
AKP ile koalisyon olur mu? sorusu üzerine Erdoğan beğenmediğimiz bir anayasanın cumhurbaşkanıdır. 'Seni başkan yaptırmayacağız' sözü kişisel bir tavır değildi. Bu cümleyle çoğulcu demokrasiyi savunduğumuzu anlatmaya çalıştık. AKP yüzde 41 o yalmış bir parti diğer üç partiyle koalisyon yapmak için bu kadar kaygılı davranıyorsa nerede yanlış yaptım demesi lazım. Yaptığı iyi, doğru şeyler de var. Ama yanlış yaptığınızda da seçmenler sizi eleştirir söylem değişikline gitmeniz lazım.
'AKP'yi cezalandırmak için seçime girmedik'
HDP birilerini, AKP'yi cezalandırmak için seçime girmedi. HDP'nin söylediği şeylerin içinde doğrular var mı? diye bakarsa bu geliştirici olur. AKP erken seçime gitmek istemiyorsa koalisyona kapıyı kapatmıyoruz. Biz ilkeli davranıyoruz ne koltuk ne bakanlık pazarlığı yaparız. Bu ilkeler vardır ne diyorsunuz doğruysa buyurun yapın, bizsiz de yapabilirsiniz.
AKP-CHP koalisyonu HDP'nin de ortaya koyduğu ilkeleri es geçmeyecekse çok yararlı olur.
Büyümek için büyük potansiyele sahiptik bunu doğru kullanamadık. Erken seçimde oyumuzu yüzde 20'ye kadar çıkarabiliriz. Kobani olaylarının kendisi yanlış ama çağrını kendisini yanlış olarak nitelendirmiyorum. Yanlış olan kısmı şiddetti. Kobane'nin IŞİD barbarlığından kurtarılması için toplumun sesinin yükseltilmesi gerekiyordu.
Twit’lerinizi siz mi yazıyorsunuz? şeklinde soru soran Altaylı’ya Demirtaş, “İyi bir takipçiyim yazılanları izliyorum. Sosyal medyanın kendi dili, bir jargonu var. Oradan mesaj vermek istiyorsanız hiç kasıntıya gerek yok. Yapmacık olmamaya çalışıyorum” yanıtını verdi.