Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 2023 seçimlerinden sonra "AKP diye bir parti kalmayabilir, yüksek olasılıkla kalmayacak da" iddiasında bulundu. AKP'nin rant dağıtım merkezine dönüştüğünü, hırsızlığa bulaşmayanların daha fazla dayanamayıp partiyi terk ettiğini yazan Demirtaş ”AKP artık bir ‘dava’ partisi değildir. "Dava"ya inananlar gemiyi çoktan terk ettiler. Geri kalanlar, herhangi bir dava inancı ya da ideolojisi olmayanlardır” ifadelerini kullandı.
Demirtaş'ın Duvar gazetesi için kaleme aldığı ”AKP kapanacak” başlıklı yazısı şöyle:
"Seçimden sonra AKP diye bir parti kalmayabilir, yüksek olasılıkla kalmayacak da. Fazla iddialı mı geldi? Haklısınız.
Bunca yolsuzluğa, yoksulluğa ve zulme rağmen halen anketlerde yüzde 30’larda görünen bir parti, ne olacak da seçimden sonra dağılacak? Nasıl olacak da dükkân kapanacak?
Anlatmaya çalışayım.
AKP artık bir "dava" partisi değildir. "Dava"ya inananlar gemiyi çoktan terk ettiler. Geri kalanlar, herhangi bir dava inancı ya da ideolojisi olmayanlardır.
AKP’yi ayakta tutan, o dava sahibi insanlardı.
Kadınlar başta olmak üzere 365 gün ev ev, köy köy dolaşıp halkı örgütleyen, halkla ilgilenip sorunlarına çözüm üretmeye çalışan ve "dava"yı anlatan kadrolar yok artık. Çünkü sözünü ettiğim bu kadrolar hırsız değiller.
Eski genel başkanlarından bakanlarına, il ve ilçe başkanlarından her kademedeki yöneticilerine ve mahalle örgütlerine kadar, hırsızlığa bulaşmayanlar daha fazla dayanamadılar ve AKP’yi terk ettiler.
AKP'de kalanların da sokakları, evleri dolaşacak ne inançları ne bilinçleri ne güçleri ne de yüzleri var.
Dolayısıyla AKP’nin sokakla, evle bağı koptu. Mitinglere bile valilik genelgesi zoruyla insan getirmeye çalışıyorlar.
Bugün herhangi bir AKP teşkilatında, bir kişisel çıkarı, kazancı, menfaati olmadan görev yapan tek bir kişi bulamazsınız.
Öyle ki, muhtemelen bu sabah herhangi bir yerdeki bir AKP binasına giden bir AKP yöneticisinin kafasında, "acaba bugün partim için ne yapabilirim" sorusu yerine, "acaba bugün hangi ihaleden ne kadar pay kapabilirim" sorusu vardır.
Şu anda AKP, büyük bir rant dağıtım merkezinden başka şey değildir. Devasa ihalelerden küçük bir ilçedeki hastane temizlik ihalesine, milyar dolarlık marinalardan mahalledeki büfeye, torpille işe alımlardan özel ruhsatlı nargile kafelere kadar her yerde, her gün rant dağıtılıyor.
Bunun yanında, sosyal yardımlar adı altında en yoksulları kendine bağımlı hale getiriyor.
Bakanlarından müsteşarlarına, genel müdürlerinden il müdürlerine, medyadaki "majestelerinin gazetecisi" şaklabanlarından hâkim ve savcılarına, müteahhitlerinden ihracatçılarına, yandaş sendikalarından tarikatlarına, vakıflarından belediyelerine kadar hepsi bu rant çarkının parçasıdır artık.
Şüphesiz tek tek istisnalar vardır ama bildiğiniz gibi istisnalar kaideyi bozmaz.
Üniversiteler, televizyonlar, mahkemeler, troller, mafyatik çeteler, hırsızlık düzeninin sürmesi için çakma ideolojiler, baskılar ve tehditler üretip düzeni korumaya çalışırlar.
Yandaş tarikatlar, züppeli hocalar ise hırsızlığın üstünü dinle, kitapla, inşallahla, maşallahla örtmeye çalışırlar. Çünkü AKP düzeninde tüm ahlaki değerler çöktü.
AKP düzeninde devlet malı deniz, yemeyen domuzdur!
Şimdi bu belirleme ışığında AKP’lilerin, seçime bir ay kala nasıl bir ruh halinde olacaklarını düşünelim.
Tüm veriler AKP’nin Meclisi de Cumhurbaşkanlığını da kaybedeceğini net olarak gösteriyor olsun.
Sizce ranta, çıkara, menfaate, yolsuzluğa veya hırsızlığa dayanarak bir partide kalanlar, bunların artık kaybedileceğini anladıklarında orada dururlar mı?
Ayrıca siz hırsız olsanız polis geldiğinde kaçmaz mısınız? Hırsız olmayın tabii ? Sadece empati yapın lütfen.
Emin olun hepsi kaçacak. Geriye saf ve temiz duygularla halen AKP’ye oy vermeyi düşünen küçük bir kitle kalacak.
Peki ama nereye kaçacaklar?
Ama dikkat! Bunlar yurt dışına falan kaçmayacaklar, iktidarın yeni partilerine kaçacaklar. Şanslarını bir de yeni iktidarla deneyecekler.
Ve emin olun, Türkiye toplumunun çoğunluğu tercihini ahlaki olandan, dürüst ve adil olandan yana yapacak.
Hiçbir parti veya aday, hırsızlardan oluşan yüzde 50+1’i bulamaz. Seçim sonuçlarını alın terleriyle çalışıp helal lokma yiyenler, ezilenler, mazlumlar belirleyecek.
Sonuçta AKP değil, hırsızlar kaybedecek. Bu dediğime şaşırmayın. Hırsızlar kaybedip kaçınca AKP de kapanmış oluyor zaten. Geriye pek fazla da kimse kalmıyor çünkü.
* Edirne Cezaevi"