Konya Selçuk Üniversitesi’nde görevli iki akademisyen arasındaki iddialar yargıya taşındı.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmaya göre, Selçuk Üniversitesi’nde görev yapan Ö.G.H. ile H.S.Ç. arasında bir süre ilişki yaşandı. Ö.G.H. ayrılmak isteyince, Prof. Dr. H.S.Ç. tarafından tecavüze uğradığını, tehdit edildiğini iddia etti.
Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine göre, kadın savcılığa yaptığı suç duyurusunda şunları anlattı:
“H.S.Ç.’yi 20 yıldır tanırım. İkimiz de evli ve çocukluyduk. Mart 2016’da duygusal bir ilişkiye başladık. İlk 2-2.5 ay karşılıklı mesajlaşmalar, duygusal paylaşımlarla geçti. Görüntülü konuşmalar ve mesajlaşmalar esnasında birçok resim istemeler oldu. Başta bu isteklere ben de karşılık verdim. Ağustos 2016’da yaptığımızın yanlış olduğunu, ikimizin de evli olduğunu ve ayrılmak istediğimi söyledim. Ne olduysa ondan sonra oldu. H.S.Ç., ayrılmayı kabul etmediğini, ayrılırsam beni herkese rezil edeceğini, elinde resim, video ve ses kayıtları olduğunu söyledi. ‘Elimde 300 fotoğrafın, 50 sayfa yazışma ekran görüntün var. Herkese göndereceğim’ diye tehditlerine devam etti. Büyük oğluma, eşime fotoğraflarımı atacağını söyledi. Korkumdan dolayı ne istediyse yaptırdı.
İstemememe ve karşı koymama rağmen tehdit ve şantajla makam odasında 3, benim odamda bir, arabada ise 3 kez olmak üzere 7 kez ilişkiye girdik. Antalya, Bursa ve makam odasında olmak üzere 3 kez de yine tehdit ederek tecavüz etti. Kasım 2016’da Antalya’ya kongreye gitmeye zorladı, eşim de gelmek istedi. Ancak H.S.Ç., ‘O gelirse her şeyi anlatırım, söyle gelmesin’ diyerek tehdit etti ve eşime bir sürü yalan söyleyerek yalnız gittim. Burada H.S.Ç. odasına çağırdı, isteğim dışında birkaç kez ilişkiye girdi. 2017 Mayıs’ta Bursa’daki kongreye beni gitmek zorunda bıraktı. Akşam kaldığım odaya geldi, ‘Ya benimle olursun ya da resimlerini, yediğin haltları herkese yayarım’ diye tehdit etti.
‘Mayıs 2018’de WhatsApp’tan engelledim, farklı numaralardan mesaj atmaya devam etti. Telefonumda WhatsApp uygulamasını kaldırdım, yine ısrarla farklı numaralardan aramayı sürdürdü. Bir günde tam 98 kez aradığını biliyorum. Psikolojim altüst oldu, bu durum eşime, çocuklarıma da yansıdı. Bunun sonucunda Mayıs 2019’da eşimden boşandım. Korkumdan, tehdit ve şantajlarından polise gidemedim, şikâyetçi olamadım. Ama artık dayanacak gücüm kalmadı. Her şeyi göze alarak gelip şikayetçi oldum.”
Suçlanan Prof. Dr. H.S.Ç. ifadesinde kendisini şöyle savundu:
“Ö.G.H. sınıf arkadaşımdı. Dekan yardımcısı olduktan sonra Ö.G.H., sık sık makam odama gelmeye başladı. Yakın arkadaşlığımız Mart 2016’da duygusal ilişkiye dönüştü. İlişkimiz belirli aralıklarla Mayıs 2018’e kadar sürdü. Bana sürekli doçent olmak istediğini söylüyordu. İlişkimizin son dönemlerinde kullanıldığımı hissetmeye başladım, kendisinden uzaklaşmaya çalıştım. Hırçın ve tehditkar tavırları engellenemez boyutlara ulaştı. Eğer kendisine doçentliğe başvurusuna yardımcı olmazsam aramızda olanları eşime, arkadaşlarıma anlatmakla tehdit etti. İlişkimizin son süreçleri ve ayrılma sürecimiz çok şiddetli geçiyordu. Karşılıklı birbirimize hakaret, küfür, aşağılayıcı mesajlarımız olmuştur. Ben de kendisine ait cinsel içerikli resimler bulunmamaktadır. Resimleri kendi isteği ve rızasıyla bana göndermiş, daha sonra silmişimdir. Şimdi amacını daha iyi anlıyorum ‘mesleki yeterlilik ve unvanımı kullanarak akademik yükselme planı’ varmış.”
Ö.G.H.’nin Mart 2020 tarihinde yaptığı suç duyurusunun ardından Konya Cumhuriyet Başsavcılığı cinsel saldırı, tehdit, hakaret, şantaj suçlamalarıyla soruşturma başlattı. Prof. H.S.Ç’nin, akademisyen Ö.G.H.’yi “müstehcen fotoğraflarını paylaşmakla tehdit ettiği, şantaj ve hakaretlerde bulunduğu 30 sayfalık Whatsapp yazışmaları da soruşturma dosyasına girdi. Ö.G.H. koruma kararı da aldırdı. İddialarla ilgili soruşturma başlatan Konya Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü ise, Ö.G.H.’yi üniversitenin başka bölümünde görevlendirdi.